T.C. Ticaret Bakanlığı ev sahipliğinde, Afrika Birliği iş birliği ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) organizasyonuyla bu yıl beşincisi gerçekleştirilen Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu, 50 Afrika ülkesinden olmak üzere 4.000'i aşkın katılımcıyı İstanbul'da buluşturdu. Bu yıl "Türkiye-Afrika İlişkilerini Güçlendirerek Ortak Kazanımları Paylaşmak" ana temasıyla düzenlenen Forum kapsamında iki gün boyunca devletler arası ve iş insanları arasındaki toplantılar dahil olmak üzere 2000'i aşkın ikili iş görüşmeleri olurken, Bakanların katılımlarıyla 9 panel ve 5 ülke sunumu gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Afrika ile ticari münasebetlerimizin geleceğine dair güçlü bir sinerji oluştu"
Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu'nun (TABEF) kapanış programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "2005'i ülkemizde 'Afrika Yılı' ilan ederek kıtayla ilişkilerimizde yeni bir sayfa açtık. O günden bu yana tam 20 sene geçti. Bu 20 yılda el ele, omuz omuza, hepsinden öte gönül gönüle vererek ilişkilerimizi hayal dahi edilemeyecek noktalara taşıdık. Türkiye-Afrika ilişkilerinin müşterek çabalarımızla stratejik ortaklık seviyesine ulaşmasından fevkalade memnunuz. 5'inci Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu'nun hayırlı olmasını, yeni iş birliklerine zemin oluşturmasını canı gönülden temenni ediyorum. Forumun düzenlenmesinde emeği geçen Ticaret Bakanlığımızı ve tüm kurum ve kuruluşlarımızı ayrı ayrı tebrik ediyorum. İlkini 2016 yılları arasında tertiplediğimiz forumun, zaman içerisinde Afrika'nın dört bir yanından katılımcıların desteğiyle somut projelere dönüşen kararların alındığı bir platform haline geldiğini memnuniyetle görüyorum. Küresel ticarette belirsizlik ve risklerin arttığı bir dönemde, 2 gün süresince gerçekleştirdiğiniz toplantılarda tarım, gıda, tekstil, enerji, madencilik ve sağlık gibi konularda çok kıymetli değerlendirmeler paylaşıldı paylaşılıyor. Afrika'nın farklı ülkelerinden İstanbul'umuza teşrif eden misafirlerimiz, ülkelerindeki yatırım ortamını ve ticari imkanlarını hem diğer katılımcılara hem de Türk iş dünyasına anlatma fırsatı buldu. Neticede, ticari münasebetlerimizin geleceğine dair güçlü bir sinerji oluştu. Burada yeni dostlukların kurulmasını, yeni iş birliklerinin oluşmasını ve yeni ortaklıkların tesis edilmesini önemsiyor, bunların kalıcı olmasını diliyorum. Şunu da özellikle ifade etmek isterim. Hızla büyüyen ekonomisiyle, hızla gelişen yatırım ortamıyla ve 3 kıtanın tam merkezindeki coğrafi konumuyla Türkiye'nin kapısı, dünyanın farklı bölgelerinden gelen her yatırımcıya ve girişimciye ardına kadar açıktır. Devletimizin ilgili tüm kurumları, ilgili bakanlıklarımız ve Cumhurbaşkanlığına bağlı yatırım ajansımız, ülkemize huzurla yatırım yapmak isteyen herkese gereken desteği vermeye hazırdır. Bunu buradaki tüm dostlarımızın çok iyi bilmesini rica ediyoruz." dedi. Bu sene ayrıca Türkiye'nin Afrika Birliği'ndeki gözlemci statüsünün 20'nci yılını idrak ettiğini anımsatan Erdoğan, gelecek yıl Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'nin 4'üncüsünü tertipleyeceklerini ve hazırlıklarına başladıkları bu önemli zirvenin kıtanın kalkınmasına ve refahına yönelik gayretlerin yeni bir nişanesi olacağına inandığını belirtti.
Mashatile: "Güney Afrika olarak Türkiye ile iş birliğine büyük önem veriyor, G20 Başkanlığı dönemimizdeki destekleri için teşekkür ediyoruz"
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Aralık ayında G20 başkanlığını devraldığından beri Türkiye'nin bu süreçte göstermiş olduğu desteğe teşekkür eden Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Paul Mashatile, "Birçok zorluğun içinden geçtiğimiz aynı zamanda birçok fırsata sahip olduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Güney Afrika, Aralık 2024'ten beri G20'nin dönem başkanlığını devraldı ve bu başkanlığı devralan ilk Afrika ülkesi olarak tarihe geçti. Bu tarihi süreç aynı zamanda tüm Afrika adına önemli bir fırsat. Güney Afrika Cumhuriyeti, G20 dönem başkanlığı sürecince sürdürülebilirlik, eşitlik ve dayanışma temalarına odaklanacak. Güney Afrika olarak Türkiye ile iş birliğine büyük önem veriyoruz. Aynı şekilde Güney Afrika'nın Aralık ayında G20 başkanlığını devraldığından beri Türkiye'nin bu süreçte göstermiş olduğu desteğe çok teşekkür ediyoruz. G20 çerçevesinde Afrika Birliği'nin 6 önceliği mevcut. Daha fazla iş birliğine odaklanmalı, teknoloji, araştırma ve inovasyon gibi konulara özellikle eğilmeliyiz. Bu sene Afrika 4 önceliğe odaklanacaktır; birincisi afetlere karşı müdahale kapasitemizi güçlendirmek, ikincisi düşük gelir grubundaki ülkeler için destek olmak ve bunları güçlendirmek, üçüncüsü enerji dönüşümünü mobilizasyonda hızlandırmak ve güçlendirmek, dördüncüsü ise kritik madenleri ve mineralleri kapsayıcı büyüme ve sürdürülebilir kalkınma için devreye almak. Afrika kıtası, platin, platinum, altın elmas gibi madenlerde dahil olmak üzere dünyadaki madenlerin yüzde otuzuna sahip. Ve bunların yanı sıra, kobalt gibi elmas gibi çeşitli madenlerin, en büyük havzalarına sahip kıtadır. Bu mineraller Afrika'nın rekabetçiliği açısından büyük önem taşımaktadır. Amacımız maden kaynaklarındaki elde edeceğimiz faydayı arttırmak ve bu madencilik çalışmalarını, ekonominin ana akım faaliyetlerinden biri haline getirmek" şeklinde konuştu.
Bolat: "Türkiye ile Afrika arasındaki ticaret hacmi yedi kat arttı. Bu yıl 40 milyar dolara ulaşıyoruz. 2028'de 50 milyar dolarlık ticaret hacmini hedefliyoruz"
Afrika'nın 1,5 milyarı aşan nüfusu, 3,5 trilyon doları aşan milli geliri ve çok daha fazla olan ekonomik potansiyelleriyle dünya ekonomisinin geleceğinde anahtar bir rol oynayacak önemli bir kıta olduğunu vurgulayan T.C. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer BOLAT, "Dünya ekonomisinin ve siyasetinin zor günlerden geçtiği, jeopolitik gerilimlerin ve ekonomik sınamaların arttığı, ticaret savaşlarının ve korumacılığın kızıştığı bir dönemde Türkiye Cumhuriyeti olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla dış ekonomik ilişkilerde çok yoğun çalışmalar içindeyiz. Afrika ülkelerindeki elçilik sayımız dört kat artışla 44'e yükseldi. 50 Afrika ülkesiyle ticaret ve ekonomik iş birliği anlaşmaları imzaladık. 31 Afrika ülkesiyle yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması, 18 ülke ile çifte vergilendirmenin önlenmesi, 5 Afrika ülkesiyle de serbest ticaret anlaşmaları imzalandı. Bu çerçevede gelinen noktada Türkiye ile Afrika arasındaki ticaret hacmi yedi kat arttı. Bu yıl 40 milyar dolara ulaşıyoruz. 2028'de 50 milyar dolarlık ticaret hacmini hedefliyoruz. Türk yatırımcılar, Afrika ülkelerinde hemen her yerde yüzbinlerce Afrikalı vatandaşlara üretim ve istihdam noktasında katkılar sunan yatırımlarını yapmaktadırlar. Afrika 1,5 milyarı aşan nüfusu, 3,5 trilyon doları aşan milli geliri ve çok daha fazla olan ekonomik potansiyelleriyle dünya ekonomisinin geleceğinde anahtar bir rol oynayacak önemli bir kıta" dedi.
Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu'na bu yıl katılımın çok daha yüksek olduğunu belirten Bolat, "26 ülkeden bakanlar, bakan yardımcıları ve 3 bine yakın Afrikalı iş insanları ülkemize davetimize icabet ederek geldiler. Hem hükümetler arası, bakanlıklar arası resmi görüşmeleri gerçekleştirdik. Afrika için çok önemli olan gıda arz güvenliği, sağlık ve ilaç, enerji kaynakları, yenilenebilir enerji, ulaştırma ve lojistik, çevre sorunları, kamu yatırımları ve finansmanı, sanayi, inovasyon ve imalat sektörleri gibi konularda çok önemli paneller icra edildi. Bu vesileyle bazı ülkelerle de ikili anlaşmalar yaptık. Türkiye ve Afrika ülkeler arasındaki ilişkiler artan bir tempoda devam edecektir" diyerek sözlerini tamamladı.
Olpak: "Enerjiden gıdaya, altyapıdan madenciliğe, sanayiden hizmet sektörüne kadar her alanda Afrikalı dostlarımızla daha fazla iş birliği istiyoruz"
Türkiye ile Afrika arasındaki mevcut 37 milyar dolarlık ticaret hacmini önce 50 milyar dolar seviyesine, ardından 75 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini ifade eden DEİK Başkanı Nail OLPAK, "DEİK olarak misyonumuz sadece ticaret değil, geniş iş dünyası ağımızla kalıcı birliktelikler inşa etmek. Afrika ile ikili ticaret ve yatırımlarımız, bizim için önemli. Bir yandan ticaret ve yatırımlarımızı birlikte artırmaya odaklanırken, bir yandan da kıta içi ticareti artırma ve bölgenin kalkınması misyonuna destek oluyor, birlikte çalışıyoruz. 37 milyar dolar seviyesindeki ikili ticaretimizi önce 50, sonra 75 milyar dolara çıkarmak ana hedefimiz. Bunu yapabilmek için öncelikle, lojistik ve ulaştırma altyapısının geliştirilmesi önemli. Finansman ve bankacılık imkanlarını artırmamız bir başka gerçek. Teknoloji, start-up ve inovasyon, günümüz dünyasında ekonomileri dönüştürecek alanlar. Bu alanlardaki iş birliğimizi üst seviyeye çıkarmalıyız. İkiz dönüşüm de, ikili ticaret ve yatırımlarımızın temelinde olmalı. Bölgenin ihtiyaç duyduğu alt yapı ihtiyacının karşılanmasında, küresel bir marka olmuş Türk müteahhitlerimiz, Afrikalı dostlarımızla daha fazla iş birliğine hazırlar. Ülkemiz hizmet ticaretinde de önemli bir yere sahip. 350.000'den fazla uluslararası öğrenci ülkemizde üniversite eğitimi alıyor ve bunun 60.000'i de Afrika'dan geliyor. Sağlık alanında da Afrika'dan gelen misafirlerimizi ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Enerjiden gıdaya, altyapıdan madenciliğe, sanayiden hizmet sektörüne kadar her alanda Afrikalı dostlarımızla daha fazla iş birliği istiyoruz. DEİK olarak, 48'i Afrika'da olmak üzere, tüm dünyaya yayılmış 153 İş Konseyimizle, ticari diplomasimizi yeni ufuklara taşımaya kararlıyız. 2 gün boyunca 2.500'ü Afrika'dan olmak üzere 4.000'i aşkın katılımcıyı ağırladığımız bu yılki programımızda, 50 Afrika ülkesinden iş dünyası temsilcileriyle birlikte olduk. Ülkemizden 13 bakan/bakan yardımcısı Afrika'dan ise 1 cumhurbaşkanı yardımcısı ve 30 bakan teşrif ettiler. Katılım sağlayan tüm Devlet yetkililerine teşekkür ediyorum. 2 gün boyunca hem devletler arası hem de iş insanları arasında 2000'I aşkın görüşme gerçekleştirildi" dedi.
Asfour: "Sanayileşmeden teknoloji transferine kadar pek çok alanda Türk özel sektörünün desteğine ihtiyacımız var"
Afrika ile Türkiye'nin ortaklık yapmasının ülke halklarının refahı için hayati önem taşıdığını ifade eden Afrika İş Konseyi Başkanı Dr. Amany Asfour, "Ortaklığımız yatırım temelli olmalı, teknoloji transferine dayanmalı ve sanayileşmenin artmasını desteklemeli. Türkiye, Afrika kıtasının dönüşümünü hep destekledi. Kazan-kazan merkezli bir kalkınmaya ve yeni sanayi merkezlerine ihtiyacımız var. Afrika'nın hammaddelerinin kıtada üretilmiş nihai ürüne dönüşmesi için Türk özel sektörünün yardımıyla birlikte Afrika Kıtası Serbest Ticaret Anlaşması dahilinde yatırımların artmasını temenni ediyoruz. Burası 1,4 milyar nüfusa sahip çok büyük bir Pazar. Biz Türkiye ile refahımızı artırabilecek güçlü bir ortaklık arıyoruz ki halklarımızı yoksulluktan kurtarmak, eğitimli kılmak ve sağlıklı yaşamalarını istiyoruz" diye konuştu.
Belobe: "Türkiye, Afrika kıtasının büyüme ve dönüşüm yolculuğundaki güven duyduğumuz ortağımız"
Forumun kapanışında söz alan Afrika Birliği Komisyonu Ekonomik Kalkınma, Ticaret, Turizm, Sanayi ve Madencilik Komiseri Francisca Tatchouop Belobe ise Afrika'nın çok hızlı bir değişimden geçen dünyanın en genç kıtası olduğuna dikkat çekerek, "Afrika kıtası, 2050 yılından dünya nüfusunun yüzde 40'ına ulaşacak ve yaş ortalaması ise 19,5 seviyesinde. Bu dinamikler ışığında Afrika Birliği Komisyonu olarak sürdürülebilir kalkınma bağlamında Gündem 2063 ile kıtanın müreffeh bir bölge olması için çalışıyoruz. AFTCA ise serbest ticaret bölgesi olarak gelecekte dünyanın en büyük ticaret bölgesi olacak ve 2035 yılında 6,7 triltyon dolarlık bir pazar sunacak. Türkiye'ye TABEF için minnettarız. Bu forum bizim uzun zamandır inandığımız pek çok beklentiyi bir kez daha teyit etti. Çünkü Türkiye ve Afrika sadece ticaretle değil, eşit bir global düzeni inşa etmekte biz ortağız. Kıtadaki ticaret yaklaşık yüzde 7,3 artışla 1,4 trilyon dolara ulaştı. 2024 yılında yüzde 75'lik rekor bir artışla 97 milyar dolarlık yatırım çekti. Bölgesel değer zincirine katkı sunan bir perspektifle bakan Türkiye, vizyonunu paylaşırken bizi dinliyor ve ardından ortak yolculuğumuzu sürdürecek adımlar atıyor. Türkiye bizim büyüme ve dönüşüm yolculuğundaki güven duyduğumuz ortağımız" şeklinde konuştu.
9 ayrı panelde Türkiye ve Afrika arasındaki ekonomik ilişkiler ile ticaretin geleceği mercek altına alındı
Forumun ilk gününde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı eşi Emine Erdoğan'ın ve T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Mahinur Özdemir Göktaş'ın katılımıyla gerçekleşen "Türkiye-Afrika Kadın Liderlik ve Girişimcilik Diyaloğu" panelinin yanı sıra 5 ayrı başlıkta paneller ve Mısır, Nijerya ve Mozambik ülke sunumları düzenlendi. T.C. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu "İlaçlar ve Medikal Malzemeler" paneline, T.C. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ise "Gıda Güvencesi ve Sürdürülebilir Gıda Üretimi" panelinde Türk ve Afrika ülkelerinden gelen iş insanlarıyla buluştu. "Rekabetçi ve İş Birlikçi Tekstil Değer Zincirleri", "Afrika'nın Altyapı İhtiyaçlarının Finansmanı: Afrika'nın Altyapı Gelişimi için Bir Model Olarak Türkiye'nin Yap-İşlet-Devret Deneyimi" ve "Türkiye-Afrika Lojistik Merkezi" panellerinde ise iki ülke iş dünyasının önde gelen isimleri bir araya geldi.
Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu'nun ikinci gününde ise 3 ayrı başlıkta paneller ve Güney Afrika Cumhuriyeti ülke sunumu düzenlendi. Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Paul Mashatile "Güney Afrika Ülke Sunumu"nda, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ise, "Enerji ve Madencilik" panelinde, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ise, "Türkiye-Afrika Uluslararası Sivil Havacılık İş Birliği" paneli ve T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise "Teknoloji, Dijital Ticaret ve Üretim" panelinde iş insanları ile bir araya geldi.
Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu'nun sponsorları ise, Aksa, Miller Holding, AGL, iGA İstanbul Airport, Albayrak, Kolin Holding, Nurol Makina, Tusaş, Çalık Enerji, Summa, İpek Yolu Fuarcılık, Beauty İstanbul, AA ve TRT oldu.