Webinar: Covid-19 Sonrası Mauritius-Afrika Stratejisi
9 Temmuz 2020, Perşembe
Mevcut durumun "covid-19 sonrası" olarak henüz değerlendirilemeyeceği, sürecin halen devam etmekte olduğunu, covid-19 sonrasında öne çıkan hususların dijitalleşme ve mobil hale gelinmesi ve insanların teke tek görüşmelerden ziyade internet ortamında bir araya gelmeleri gerektiği vurgulandı. Mauritius'da ekonominin çok iyi çeşitlendirildiği, ancak pandemi sürecinin türlü zararlarının başında iş kayıplarının geldiği, bu durumun sadece Mauritius'a özel olmadığı, Afrika kıtasında 150 milyon kişinin işsiz kaldığı ve kıtadaki ekonomik kaybın boyutunun 100 milyar dolara dayandığı, öte yandan krizden türlü fırsatların da ortaya çıktığı ve dünyanın küreselleşmeden çıkarak yerelleşmeye başladığı ifade edildi. Afrika'da yatırım dendiğinde, örnek verilecek olursa eczacılığa ait endüstride artık yerel olarak çalışılması gerektiği çünkü bu konuda dünyanın en büyük ihracatçısı konumunda olan Hindistan'ın birçok sağlık ürününün ihracatını yasakladığı örnek gösterildi.Bölgesel küreselleşme olmasının ve her ülkenin kendi kaynaklarını geliştirmesinin büyük önem arz ettiğinin altı çizildi. Pazara çok daha yakın yerlerde üretimin yapılmasının daha uygun olduğu vurgulandı. Mauritius'un üretim yeri olarak değil aynı zamanda bir depolama yeri olarak görülmesinin lojistik anlamda çok önem arz ettiği ve tedarik zinciri olarak görülmesinin iyi bir yöntem olacağı ve uluslararası yatırımcıların Mauritius'da yatırım yapmaları ve ülkeyi bu şekilde bir merkez ve depolama yeri olarak görmeleri gerektiği vurgulandı. Diğer bir göz ardı edilen faktörün, Afrika ülkelerinin salgın hastalıklar mücadelede en geniş saha deneyimine sahip olabilmesidir. Eboladan koronavirüs'e kadar Afrika ülkeleri birden fazla salgınla uğraştı. Düşük sağlık altyapısına rağmen salgınlarla başa çıkmada kapsamlı deneyim geliştirdiler.
Mauritius İhracat Birlikleri Direktörü Lilowtee Rajmun, Mauritius'un son derece tecrübeli ve kaliteli iş gücüne vurgu yaparak Mauritius menşeili imalat şirketlerinin covid-19 salgınının ortasında koruyucu maskeler üretmek için seferber olduklarını ve üç ayrı şirketin 65.000 maske ürettiğini dile getirdi. Mauritius'un ihracat anlamında deniz ve hava yolu taşımacılığında çok seri şekilde çalıştığını vurguladı. Mauritius'un gerek havadan gerekse denizden tüm yakın coğrafya 2 ile taşımacılık imkânlarının çok fazla olduğu ve devletin teşvik imkânlarını yatırımcılara sunduğu ifade edildi. Örnek olarak, Mauritius'da yapılacak bir üretim tesisi yatırımında üretim için gerekli olan mallardan ithalat vergisi alınmayacağı belirtildi. Avrupa Birliği, İngiltere ve ABD ile Serbest Ticaret Anlaşmalarının olduğunu, bu bağlamda yabancı yatırımcıları hem e-ticaret anlamında hem de Afrika ülkeleri ile yakınlığı avantaj olarak kullanarak yatırıma davet ettiklerinin altı çizildi. Aynı şekilde, Pakistan, Çin ve Hindistan ile de ikili ticaret anlaşmaları için müzakerelerin sürdüğü dile getirildi. Özetle Mauritius'un yaşanacak bir yer olduğu ve turizmin yanı sıra yatırımcıları ülkeye her türlü yatırıma davet ettikleri belirtildi.Güney Afrika'da teknoloji transfer ofislerinin ve fikri mülkiyet kapasitesinin kurulmasıyla derinden ilgilenmekte olduklarını ifade etti. Mauritius'da altyapı projelerinin geliştirilmesi ve çeşitlendirme yaptıklarını, Güney Afrika para biriminin değer kaybından etkilenmemek için ABD doları kullandıklarını ifade etti. Üçüncü ana başlık olarak uluslararası yatırımcılara uygun ortam ayarlamaya çalıştıklarını, ayrıca Mauritius'un Kenya, Madagaskar, Botsvana ve Gana ile özel ekonomik bölgeleri olduğunu ve Botsvana ile 360 km uzunluğunda su ve atık suyu projelerine imza attıklarını, Ruanda'da emlak projeleri olduğunu sözlerine ekledi.
Mauritius Ekonomik Kalkınma Ajansı CEO'su Ken Poonoosamy, "Ekonomik Kalkınma Kurulu (EDB), ülkeye yatırımı teşvik etme ve kolaylaştırma yetkisi bulunan Mauritius Hükümeti'nin ulusal yatırım geliştirme ajansıdır. Mauritius ve bölgedeki iş fırsatlarını araştıran yatırımcılar için ilk temas noktasıdır. EDB ayrıca yatırımcılara işlerinin büyümesi ve çeşitlendirilmesinde yardımcı olmaktadır. Yatırım projelerinin uygulanmasını kolaylaştırmak ve daha da önemlisi yatırım ve iş ortamını sürekli iyileştirmek amacıyla EDB, hükümet organları, kurumlar ve özel sektör şirketleri ile yakın işbirliği içinde çalışmaktadır. EDB, Mauritius'un rekabet gücünü sürekli artırmak için politika savunuculuğunda önemli bir role sahiptir ve Afrika'daki fırsatlara bakan yatırımcılara eşlik eder" şeklinde görüşlerini belirtti.
Omnicane Ltd. Şirketi CEO'su, Jacques D'Unienville, "1926'da kurulan Omnicane Limited, Mauritius Menkul Kıymetler Borsası resmi listesinde halka açık bir şirkettir. Mauritius'un asırlık şeker endüstrisinden gelişen modern bir şeker kamışı şirketidir. Omnicane'nin Mauritius şeker endüstrisindeki birincil faaliyeti, şeker kamışı yetiştirilmesi ve rafine şeker, biyoetanol, termal enerji ve elektriğin aşağı akış üretimidir. Omnicane, ekim altındaki 3.000 hektarlık arazinin 3 sahibidir. Yıllık yaklaşık 2.800 hektar hasat elde edilir ve yaklaşık 225.000 ton şeker kamışı elde edilir.
Monique Labat Danışmanlık Şirketi Yöneticisi Monique Labat, aynı zamanda Mauritius ve Güney Afrika Cumhuriyeti ülke vatandaşı olduğunu, dijital ekonomilerin çok önemli olduğunu vurgulayarak her ne kadar Mauritius nüfus olarak küçük olsa da hızla büyüdüklerini ve şehirleşmeden geçtiklerini; gıda, içecek, eczacılık, finans, sağlık ve eğitim konularındaki başlıklarda hızlı bir şekilde yükseldiğini ifade etti. Araştırmacıların ülkeye gelmesini desteklemek istediklerini, döngüsel ekonomide çalışanların kapasitesini daha yukarı çıkarmanın çok önemli olduğunu belirtti.
IQ-EQ Yerel Genel Müdürü Sridhar Nagarajan, dünyanın en dinamik pazarlarından 60'ından fazlasında faaliyet gösteren lider uluslararası bankacılık grubu olduklarını, amaçlarının ticareti ve refahı arttırmak olduğunu belirtti. Mauritius'u yatırımcılar için "iş kolaylaştıran" yapıya sahip bir ülke olarak görülmesi gerektiğini belirtti.