DEİK BAŞKANI NAİL OLPAK: "TÜRKİYE, PPP ALANINDA ÖNEMLİ BİR DENEYİME SAHİP"

DEİK BAŞKANI NAİL OLPAK: "TÜRKİYE, PPP ALANINDA ÖNEMLİ BİR DENEYİME SAHİP"

Üçüncü İstanbul PPP Haftası kapsamında, T.C. Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda, DEİK PPP Komitesi (Kamu-Özel Sektör Ortaklığı Komitesi) ve İstanbul PPP Mükemmellik Merkezi iş birliğinde gerçekleştirilen "Cumhurbaşkanlığı Sisteminde Yatırım Ortamı" panelinde Türkiye yatırım ortamının geliştirilmesine yönelik planlanan strateji ve çalışmalar iş dünyasıyla paylaşıldı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye'deki yatırım ortamı üzerindeki etkilerinin değerlendirildiği "Cumhurbaşkanlığı Sisteminde Yatırım Ortamı" paneli, Cumhurbaşkanı Hukuk Baş Danışmanı Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK PPP Komite Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın,25 ülkeden 40'ı aşkın bürokrat ve Türk iş dünyası temsilcilerinin katılımıyla 8 Kasım 2018 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirildi.

DEİK PPP Komite BaşkanıDr. Eyüp Vural Aydın'ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, yeni sistemin genel çerçevesi, orta ve uzun vadeli stratejileri, hukuki altyapısı, karar mekanizmaları ve yatırım ortamını iyileştirecek enstrümanların nasıl hayata geçirileceği konusu ele alındı. Türkiye ekonomisinin öncelikli hedefleri arasında yer alan "cazip bir yatırım ortamının tesisi" kapsamında atılan adımlar iş dünyası ile paylaşıldı. 

Cumhurbaşkanı Hukuk Baş Danışmanı Mehmet Uçum, 16 Nisan anayasa değişikliğinin temel esas ve özelliklerini anlatarak değişikliğin en önemli esaslarından birisinin hukuk anlayışındaki farklılık olduğunu söyledi. 16 Nisan anayasa değişikliği ile birlikte baskıcı ve tasarlayıcı hukuk anlayışı tercihi yerine kolaylaştırıcı ve imkân veren bir hukuk anlayışı seçildiğini belirten Uçum, anayasa değişikliğinin egemenliğin bölünmezliği ilkesi üzerine kurulu olduğunu ve milli egemenliğin halka ait olması esasının alındığını vurguladı.

Kamu-özel sektör ayrımı kaldırıldı

Kamu-özel sektör ayrımının kaldırıldığını ve kamu yönetiminin gençleştirilmesine yönelik bir hamle yapıldığını belirten Uçum, "Artık, Türkiye'de üst kademe yöneticisi olabilmek için illa kamuda yetişmiş olma şartı yok. Türkiye toplumunun bütün yetişmiş kişileri yürütmede görev yapabilir. Özel sektörden atama yapılabilecek ve çalışanlar görevine göre farklı ücretler alabilecek" dedi. Ortaya çıkan yapının son derece esnek, verimli ve etkinliği yüksek bir yapı olduğunu vurgulayan Uçum şöyle konuştu: "Karar alma hızı arttı. Dolayısıyla yatırım, devlet, ekonomik aktörlerin ilişkisinde etkili, hızlı yürütme ihtiyacı Türkiye'de sistemsel olarak karşılanmış durumda. Şimdi yeni yürütme açısından rehberlik hizmetlerine ihtiyaç var. Doğru adreslerin bilinmesine ihtiyaç var. Yatırımcılar, Türkiye ile ilişki kuranlar bu hizmetleri doğru alırlarsa, doğru adres sistematiği, bürokrasiyle ilişkilerin haritalaması ortaya çıkarsa, çok kısa süre içerisinde çok da etkili, hızlı süreç yönetimleriyle karşılaşacağız şeklinde öngörü yapılabilir." Uçum, son olarak, demokrasi hukuku adında bir konsept geliştiğini ve bunun yirminci yüzyılın ihtiyacı doğrultusunda Türkiye pratiğiyle ortaya çıktığını söyledi.

"Gelişmiş ülkeler de yatırım çekmeye çalışıyor"

Yeni sistemle birlikte özellikle yatırımlar anlamında beklentilerin de çok arttığını belirten Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut, "Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak, yeni sistemde hizmetlerin haritalandırılması, yatırımcıların devlet içinde doğru adreslere gidebilmesi için rehberlik görevimizi görmeye devam edeceğiz" dedi. Ermut, dünyada, Türkiye'deki yatırım ortamının tanıtılmasına dair yaptıkları faaliyetleri paylaştı.2002 yılına kadar Türkiye'ye gelen doğrudan yatırımların toplam 15 milyar dolar olduğunu hatırlatan Ermut, 2002'den günümüze kadar ise yaklaşık 200 milyar dolara yakın doğrudan yatırımın ülkemize geldiğini ve bunda yapılan reformlar ile yatırım ortamındaki iyileşmelerin etkisi olduğunu söyledi.

Türkiye'deki doğrudan yatırımlar konusunda 2006'dan bu yana çok ilerleme kaydedildiğini belirten Ermut, "Artık gelişmekte olan ülkeler değil gelişmiş ülkeler de kendi ülkelerine yatırım çekmeye çalışıyor. Dünyada çok da gelişmeyen hatta kriz süreçlerinde daralan bir pastadan daha fazla pay almaya çalışan ve daha fazla ülkenin yer aldığı bir konudan bahsediyoruz. Bu sebeple rekabetçi olmamız gerekiyor" dedi.

25 ülkeden 40'ı aşkın bürokrat ve eğitmen ağırlandı

 "Cumhurbaşkanlığı Sisteminde Yatırım Ortamı Paneli"nin kapanış konuşmasını gerçekleştiren Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, başta DEİK üyeleri olmak üzere tüm iş dünyası temsilcilerinin yatırım ortamının geliştirilmesine yönelik stratejiler ve atılan adımlara ilişkin net ve doğru bilgiye erişmelerini hedeflediklerini söyledi. 3. İstanbul PPP Haftası kapsamında 25 ülkeden 40'ı aşkın bürokrat ve eğitmeni ağırladıklarını aktaran Olpak, "Türkiye'nin PPP alanında deneyimli yatırımcı firmalarını onlarla bir araya getirdik. Kendi ülke sunumlarını ve gelecek dönem projelerini Türk özel sektörüne anlattılar. Umut ediyorum ki, bilgilendirici, aydınlatıcı ve faydalı olmuştur" diye konuştu.

PPP projeleri gelecek vizyonunda önemli bir yere sahip

Olpak, dünya çapında iş yapan yerli ve yabancı ortaklı şirketler ve üyeleri ile görüşmelerinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, Türkiye'deki yatırım ortamı üzerinde olumlu sonuçlar doğuracağına ilişkin olumlu bir inanç gözlemlediklerini belirtti. Türkiye'nin PPP alanında önemli bir deneyim ve bilgi birikimine sahip olduğunu dile getiren Olpak şöyle konuştu: "Tüm dünyada sayılı projeler arasına giren PPP projelerimiz sayesinde, bütün dünyada kabul edilen, kredilendirilebilir bir dokümantasyonumuz oluştu. Kamunun tecrübesi ve özel sektörün dinamizmini, kamu bütçesine yük getirmeden buluşturan PPP projelerinin başarıyla hayata geçirilmesi ve sürdürülebilirliği, devletimiz için olduğu kadar, biz iş dünyası temsilcileri için de ‘gelecek vizyonumuzda' özel önem ve yer tutuyor."

Panel günün anısına plaket takdim edilmesi ile sona erdi.

DEİK PPP Komitesi ve 3. İstanbul PPP Haftası Hakkında Bilgi Notu

Türkiye'nin son 10 yılda gerek altyapı yatırımlarında gerekse "Sağlıkta Dönüşüm" programı ile sağlık yatırımlarında PPP modelini kullanarak yapmış olduğu atılımı, tüm dünya yakından takip ediliyor. Mega projeler olarak anılan köprü, yol, havalimanı ve şehir hastanesi projelerini siyasi idarenin de kararlılığı ile arka arkaya hayata geçirmesi ile "Türk PPP Modeli", özellikle kalkınmakta olan ve ciddi altyapı ihtiyacı bulunan bölge ülkelerinin ilgisini çekiyor. PPP Haftası kapsamında, söz konusu hedef ülkeler PPP konusunda karar verici bürokratlar davet edilerek, Türkiye'nin bu projeleri gerçekleştirirken hangi adımları attığı, nasıl tecrübeler edindiği 4 günlük eğitim seminerleri ile paylaşıldı. Kendi ülkelerinde hayata geçirmek istedikleri projeleri Türk özel sektörüne aktarmaları için fırsat yaratıldı. Böylece inşaat, teknik müşavirlik, bilişim, hukuk gibi kalemler nezdinde edinilen Türkiye PPP deneyimlerinin ihracı için bir platform sağlandı.