ÇİN İLE EKONOMİK İLİŞKİLERDE 9 ADIMLIK REÇETE
Türkiye'nin Çin ile ekonomik ilişkilerinin sürdürülebilir ve dengeli bir hale gelmesi amacıyla 9 adımlık yol haritasını da içeren"Asya Yüzyılında Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti Ekonomik İlişkilerinin Geliştirilmesi için Yol Haritası" başlıklı rapor, DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi öncülüğünde hazırlandı. Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) Uzmanı Dr. Altay Atlı tarafından kaleme alınan rapor, DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Murat Kolbaşı ve DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi Başkan Yardımcısı Necati Abacıoğlu'nun mali katkıları ile hazırlandı ve iş dünyası ile karar alıcılar için yüksek nitelikli bir yol haritası içeriyor.
DEİK Başkanı Vardan: "Çin, küreselleşme sürecinin öncüsü haline geldi"
Raporun basın lansmanında açış konuşmasını gerçekleştiren DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan, "küresel ekonomi Asya'laşırken, Çin dünyanın ikinci büyük ekonomik gücü olarak atılımları ile küreselleşme sürecinin öncüsü haline gelmektedir" dedi. Çin ile daha yüksek hacimli, kaliteli ve yüksek katma değerli ekonomik işbirliğini sürdürülebilir ve dengeli bir düzlemde tesis etmenin, bir tercihten öte bir mecburiyet olduğunu ifade eden DEİK Başkanı Vardan, "Türkiye'nin temel meselesi olan yüksek gelir seviyesindeki ekonomiler ligine çıkabilmesi için Asya'daki zenginleşmeden gerek ticaret, gerek ise yatırım olarak pay almak zorundadır. Bunun da yolu Çin ile sürdürülebilir ve düzenli bir ekonomik ilişki kurmaktan geçiyor. Türkiye'nin 2023, Çin'in ise 2025 vizyonu iki ülke arasında gerekli sinerjiyi ortaya çıkaracaktır. Son dönemlerde iki ülke arasında artan karşılıklı diyalog, istişare ve iletişim, ekonomik işbirliğinin daha üst seviyelere taşınabilmesi için uygun ortamı sağlamaktadır"dedi.
DEİK İş Konseyi Başkanı Kolbaşı: "Raporun, 1.200 ürüne dokunarak 9 başlıkta Türkiye-Çin arasındaki ilişkilerine ticari, sosyal ve kültürel gelişimi için rehberlik edeceğini düşünüyor"
DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Murat Kolbaşı ise konuşmasında,"Bu raporun, 1.200 ürüne dokunarak 9 başlıkta, Türkiye-Çin arasındaki ilişkilerine önce ticari, daha sonra da sosyal ve kültürel gelişimi için rehberlik edeceğini düşünüyor ve iş dünyası ile kamuoyunun beğenisine sunuyoruz" dedi.1992 yılında kurulan DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi'nin beşinci Başkanı olduğunu vurgulayan Kolbaşı sözlerine şöyle devam etti: "Bu dönemde Türkiye'de faaliyet gösteren 739 Çinli firma ile Çin'de faaliyet gösteren Türk firmalarını ortak bir platformda buluşturmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda Çin'in 2013 yılı itibari ile insiyatif aldığı ‘Bir Kuşak Bir Yol' projesine İş Konseyi olarak dahil olmak istiyoruz. Hatta tarihi İpek Yolu'nun Xian'daki başlangıç anıtının bir benzerini, Asya kıtasının son noktası olan İstanbul'da yapmak istiyoruz. İlişkilerimizi sürdürdüğümüz Bakanlık ve etki ettiğimiz tüm kamu kurumlarıyla sivil toplum kuruluşlarını ve özel kuruluşları tek bir stratejide ortak bir platformda toplamaya çalışıyoruz. DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi'nin de bu doğrultuda en uygun platform olduğunu herkese anlatıyoruz".
Türkiye-Çin Dış Ticaret Verileri:(Ekonomi Bakanlığı-2015)
Toplam dış ticaret hacmi: 27 milyar ABD Doları
Türkiye'den Çin'e yapılan ihracat:2.4 milyar ABD Doları
Başlıca ihracat kalemleri: Mermer ve doğal taş, krom cevherleri, bakır cevherleri, kurşun cevherleri, çinko cevherleri ve kimyasallar.
Türkiye'nin Çin'den yaptığı ithalat: 24 milyar ABD Doları
Başlıca ithalat kalemleri: Telefon cihazları, otomatik bilgi işlem mak., demir-çelik yarı mamülleri ve sentetik filament iplikleri.
Toplam dış ticaret dengesi:Çin lehine 22.4 milyar ABD Doları
RAPOR BASIN ÖZETİ
"Asya Yüzyılında Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti Ekonomik İlişkilerinin Geliştirilmesi için
Yol Haritası"
Çalışma 6 ana başlıktan oluşmaktadır:
1. Türkiye'nin Çin Halk Cumhuriyeti'ne ihracatı
2. Türkiye'nin Çin Halk Cumhuriyeti'nden ithalatı
3. Türkiye'deki Çin Halk Cumhuriyeti yatırımları
4. Çin Halk Cumhuriyeti'ndeki Türk yatırımları
5. Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında hizmet ticareti
6. Ekonomik ilişkileri destekleyici unsurlar
Temel Bulgular
Türkiye aleyhine dengesiz ikili ticaret
Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti ile mevcut ticari ve ekonomik ilişkilerinde Türkiye aleyhine büyümeye devam eden ticaret açığı bulunmaktadır. Türkiye'den Çin Halk Cumhuriyeti'ne 2015 yılında toplam 2,4 milyar ABD Dolarlık ihracat yapılırken, Çin Halk Cumhuriyeti'nden yapılan ithalat 24,9 milyar ABD Dolarına çıkmıştır.
Türkiye halen Çin Halk Cumhuriyeti'ne yaptığı her 1 ABD Dolarlık ihracata karşılık 10 ABD Doları üzerinde ithalat yapmaktadır. Bu eğilimin devam etmesi durumunda, 2010 yılında iki ülke hükümetleri tarafından açıklanmış olan, 2020 yılına kadar 100 milyar ABD Dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşılırsa, Türkiye'nin cari açığı üzerinde yılda 80 milyar ABD Doları üzerinde bir yük oluşmuş olacaktır.
Türkiye'nin Çin Halk Cumhuriyeti'ne ihracat potansiyeli ve ihracatın geliştirilmesi için gerekli eylem planı
Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonlarında (GTİP) dört haneye inilerek toplam 1.200 civarında ürün pozisyonu için değerlendirme yapılarak Türkiye'nin Çin Halk Cumhuriyeti'ne ihracat potansiyeli taşıyan ürünleri ve bu ürünler için önerilen eylem planı, aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Çin Halk Cumhuriyeti'nden yapılan ithalatın Türkiye'nin cari açık sorunu üzerinde ciddi bir etkisi vardır.
Çin Halk Cumhuriyeti'nden ülkemize ithal edilen ara mamuller, üretime ve Türkiye'nin ihracatına katkıda bulunmaktadır.
Çin Halk Cumhuriyeti'nden yapılan ithalat konusunda en yapıcı yaklaşım ara mamul ithalatının, Türkiye ekonomisine en yüksek katma değeri sağlayacak şekilde yapılmasıdır. Bunun için maliyet avantajına sahip olmakla birlikte aynı zamanda yüksek kaliteli ara mamullerin ithalatı teşvik edilmelidir.
Türkiye, teknoloji kapasitesini yükseltmek için çaba göstermekte olan bir ülkedir. Bu amaç doğrultusunda ülke içerisinde eğitim, araştırma geliştirme ve inovasyona yönelik çalışmaların sürdürülmesinin yanı sıra, yurtdışından teknoloji ve yüksek teknoloji içeren ara mamullerin alımı önem kazanmaktadır.
Türkiye'nin ekonomik kalkınması için Çin Halk Cumhuriyeti menşeili yatırımlar
Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu ile T.C. Ticaret ve Gümrük Bakanlığı'nın 2013 yılında birçok sektör için yurtdışı yatırımlarda devlet izni şartının kaldırılması ile Çin'in yurt dışı yatırımlarının her yıl ortalama yüzde 10 oranında artma eğilimindedir.
Çin Halk Cumhuriyeti'nden gelecek olan yatırım, sadece sermaye girişi sağlayarak ödemeler dengesine katkıda bulunmasıyla değil kalkınma hedeflerine ulaşılması açısından sağladığı katma değer ölçüsünde Türkiye ekonomisine faydalı olacaktır. Bu nedenle, Çin Halk Cumhuriyeti'nden gelecek yatırım teşviki konusunda bu alanlara odaklanılması ve karşılıklı fayda ilişkilerinin kurulması önem kazanmaktadır.
Türk firmaları için Çin Halk Cumhuriyeti, cazip yatırım imkanları sunmaktadır.
Çin Halk Cumhuriyeti'ndeki Türk yatırımlarının artırılması için üç hedefe odaklanılması önerilmektedir:
1. Çin Halk Cumhuriyeti'ndeki yatırım teşvikine yönelik yeni uygulamalardan (serbest bölgeler gibi) faydalanmak.
2. Rekabetin daha düşük ve teşviklerin daha fazla olduğu bölgeleri hedef almak.
3. Hizmet sektöründeki imkanlardan faydalanmak.
Çin'de artan orta sınıf hizmet ihracatı potansiyeli canlandırıyor.
Ülkede hızla büyüyen ve gelişmekte olan orta sınıfın artan gelirleriyle yabancı menşeli ürünlere taleplerini artırdıkları hizmet sektörü, yatırım dışında Türkiye'den Çin Halk Cumhuriyeti'ne hizmet ihracatı anlamında imkânlar sunmaktadır.
Türkiye'nin Çin Halk Cumhuriyeti'ne hizmet ihracatında en büyük potansiyel, turizm sektöründe görülmektedir.
Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti Ekonomik İlişkilerinin Geliştirilmesi için Yol Haritası
Türkiye-Çin Halk Halk Cumhuriyeti'nin ekonomik gelişimleri ve küresel ekonomik eğilimler dikkate alınarak ikili ekonomik ilişkilerinin dengeli ve sürdürülebilir bir düzleme oturtulması için amaç doğrultusunda temel unsurları aşağıda maddeler halinde belirtilen bir yol haritası önerilmektedir.
1. Türkiye'nin Çin'e ihracatında artış potansiyeli taşıyan ürünlere odaklanarak bu ürünlerde pazar paylarının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması.
2. Türkiye'nin Çin'den ithalatında Türk ekonomisine yüksek katma değer sağlayan kalemlerin belirlenmesi ve ithalata bağımlılığın arttığı alanların ortaya konulması suretiyle ithalatın Türk ekonomisine en fazla getiriyi sağlayacak şekilde yapılması.
3. Ticaret açığının telafi edilmesi ve Türk ekonomisine katma değer sağlanması için Türkiye'nin Çin'den daha fazla yatırım çekmesi; bu bağlamda yüksek potansiyel sunan sektörlere odaklanılarak bu alanlarda karşılıklı fayda prensibi temelinde yatırım ilişkileri oluşturulması.
4. Çin'deki Türk yatırımlarının bu ülkedeki yatırım teşvikine yönelik yeni uygulamalardan faydalanarak, rekabetin daha düşük ve teşviklerin daha fazla olduğu bölgeleri hedef alarak ve hizmet sektöründeki imkanlardan faydalanarak artırılması.
5. Türkiye'nin Çin ile hizmet ticaretinin artırılması ve bu kapsamda turizm ilişkilerine ağırlık verilmesi.
6. Çin'le iş yapmaya yönelik kalifiye iş gücünün geliştirilmesi ve etkin bir şekilde istihdam edilmesi.
7. Türkiye'nin ülke markasının ve Türk malı imajının Çin toplumu nezdinde güçlendirilmesi.
8. Ticaret ve yatırım ilişkileri destekleyen finansman imkânlarının artırılması.
9. Türkiye'nin Çin ile ilişkilerinde aktif olan tüm paydaşları kurumsal bir yapı içerisinde sistematik olarak bir araya getirerek koordinasyonu ve güç birliğini sağlayacak bir kurulun oluşturulması.
Bu adımların etkili bir şekilde atılması ve bu yol haritasının uygulanması konusunda devamlı bir süreç oluşturulması halinde, Türkiye'nin Çin Halk Cumhuriyeti ile ekonomik ilişkilerinde daha sürdürülebilir, daha dengeli ve ülke ekonomisine daha yüksek katma değer sağlayan bir yapıya ulaşması mümkün olacaktır.