DEİK BAŞKANI ÖMER CİHAD VARDAN'IN KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARINA İLIŞKİN GÖRÜŞÜ
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi, halk nezdinde bir karşılık bulmadığı gibi, tüm iş dünyası da bu yapılanlara net bir şekilde karşı durmuştur. Dolayısıyla, ekonominin en önemli iki unsuru olan hanehalkı ve iş çevrelerinin bu kalkışmayı duydukları andan itibaren tavırlarını milli iradenin muhafazası yönünde ortaya koymuş olmaları, ekonominin orta vadede çok daha güçleneceğine en önemli işarettir.
Piyasalarda ilk günlerde bir miktar dalgalı seyir görülmesi oldukça doğal olmakla birlikte, büyüme performansı, ihracatta artış eğilimi gibi son derece önemli katalizörleri göz ardı edilmemelidir. Türkiye ekonomisi çevresel bütün olumsuz gelişmelere rağmen, 2016 ilk çeyreğinde beklentilerin üzerinde %4,8 gibi yüksek bir oranda büyümüş olup, ihracat da tekrar artma eğilimindedir. Turizmde yaşanan gelir kaybı ise yönetilebilecek bir seviyededir. Ekonominin temel motoru olan tüketim harcamalarında ise orta vadede bir azalma olması beklenmemektedir. Kamu yatırımları kesintiye uğramamıştır. Üstüne üstlük ekonomi, istihdam sağlamaya devam etmektedir.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının açıkladığı kredi notları, daha çok para piyasalarına yönelik kısa vadeli portföy yatırımları yapan yatırım fonlarının kararlarını etkileyebiliyor. Doğrudan yatırımcılar ise çok uzun vadeli bir perspektifle kalıcı yatırımlar yaptıkları için ekonomik istikrar, altyapı, fikri mülkiyet hakları, pazar potansiyeli, nitelikli insan kaynağı ve küresel ekonomiye entegrasyon gibi farklı kriterlere bakarak yatırım kararlarını alıyor. Bu nedenle kredi derecelendirme kuruluşlarının açıkladığı kredi notlarının, Türkiye'ye yönelik doğrudan yatırımcılara ve ülkemizin hızla büyüyen dış ticaretine olumsuz etkilemesini beklemiyoruz.
2002 yılından itibaren Türkiye ekonomisi hakkında siyasi gelişmelere bakarak derecelendirme ve projeksiyon yapanlar hep yanıldılar. Bu bağlamda piyasa oyuncularını kısmi olsa da yönlendiren derecelendirme kuruluşlarının, ekonominin tamamının reel fotoğrafını çekmeden değerlendirme yapmaları yanıltıcı olacaktır. Türkiye ekonomisinin geçmiş darbe dönemlerinde daraldığı doğrudur. Ancak bu kalkışma başarısızlığa uğramıştır ve iş dünyası dahil tüm Türk halkı ile siyasi partilerin tamamı tarafından sert bir şekilde reddedilmiştir. Dolayısıyla Türkiye ekonomisinin temellerini sarsmaktan uzaktır.
Ayrıca, darbe girişiminin ardından iş dünyasının birleşerek hep birlikte tepki göstermesi ve önümüzdeki dönem için daha fazla üretim ve daha fazla istihdam çağrısı yapması, tüm yatırımcılara ve şirketlere güven vermiştir. TCMB'nin proaktif bir yaklaşım sergileyerek piyasalardaki belirsizliği azaltmaya yönelik adımları çok hızlı bir şekilde atması da bankacılık sistemimizin sağlıklı bir şekilde işlemeye devam etmesine yardımcı oluyor.
DEİK olarak demokrasimizi, ekonomimizi ve hukuk devletini daha da güçlendirecek adımlar atıldığı sürece, Türkiye ekonomisinin büyüme hızının artmaya devam edeceğini ve dış ticaretimizin istikrarlı yükselişini sürdüreceğini öngörüyoruz.
Ömer Cihad Vardan
DEİK Başkanı