Yeniden Asya: "Türkiye'nin Asya Ülkeleri ile Ticaretinin Geliştirilmesinde Yeni Perspektifler" Toplantısı, T.C. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve T.C. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın teşrifleriyle DEİK Başkanı Nail Olpak'ın moderatörlüğünde gerçekleştirildi. 18 Ocak 2021 tarihinde çevrim içi olarak düzenlenen toplantıya, Türkiye-Asya Pasifik İş Konseyleri ve Türkiye-Avrasya İş Konseyleri Başkanları katıldı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu,Türkiye'nin Avrupa kıtasının doğusunda, Asya'nın da en batısında yer alan bir ülke olduğuna dikkat çekerek, "Bu benzersiz konumumuzu en iyi şekilde değerlendirmek için hep birlikte çalışıyoruz. Hem Doğu hem Batı'yla ilişkilerimizi artırmaya çalışıyoruz" dedi. Önceki haftalarda hem Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) grubu hem de Avrupa Birliği'nin (AB) Ankara'daki büyükelçileriyle bir araya geldiklerini aktaran Çavuşoğlu, son 1 ayda Endonezya, Bangladeş ve Pakistan'ı ziyaret ettiklerini ve ana gündem maddelerinin yatırım, ticaret ve savunma sanayi konuları olduğunu kaydetti. Dünyanın her yerinde mutlaka bir Türk girişimci bulunduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Biz de insanımızın bu özelliğini dış politikamıza yansıtıyoruz. Her coğrafyada bayrak gösterip insanımızın önünü açıyoruz" dedi. Türkiye'nin dünyanın 5. büyük diplomatik ağına sahip olduğunu da hatırlatan Çavuşoğlu, büyükelçilere verdikleri en önemli görevlerden birinin "ekonomi ve ticaret diplomasisi" olduğuna dikkat çekti. Çavuşoğlu, Merkez Bankasının son yaptığı bir çalışmayı hatırlatarak, "Bu çalışma, yeni büyükelçilik açtığımız 39 ülkeyle ticaretimizin yüzde 27 arttığını gösteriyor. El birliğiyle yürüttüğümüz ticaret diplomasinin somut sonuçlarını almak bizler için en büyük ödüldür" dedi. Asya'nın bugünkü önemine işaret eden Çavuşoğlu, "Tarihin sarkacı bir kez daha ana kıta Asya'ya yöneldi. 19 ve 20. yüzyıllar sırasıyla Avrupa ve Amerika asırlarıydı. Bugün tüm veriler 21. yüzyılın Asya asrı olacağını gösteriyor. Birçok ülke de bu gerçeğin bilinciyle hareket ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle 2019'da Yeniden Asya girişimini ilan ettik. Girişimin amacı Asya ile yeniden daha güçlü bağlanmak ve özellikle ekonomik ilişkilerimizi ilerletmek. Yeniden Asya, aslında sizlerin önünü daha fazla açmak için ortaya konan bir girişimdir" dedi.
Çavuşoğlu: "10 ülke, 650 milyon nüfus ve 3 trilyon dolara yaklaşan dev bir Pazar"
Çavuşoğlu, "Tüm bakanlıklarımızın ve cumhurbaşkanlığı üst kurullarının da aralarında bulunduğu 31 kurumdan müteşekkil bir eş güdüm kurulu kurduk. Geçen yıl 31 ülke için 40 ana faaliyet alanında eylem planları oluşturduk" dedi. Bölge ülkelerinin ise bir yandan ekonomik olarak bağlı oldukları Çin ve diğer yandan güvenlik bakımından bağlı oldukları ABD arasında hassas bir denge kurmaya çalıştıklarına değinen Çavuşoğlu, Güneydoğu Asya ülkelerinin gelişmişlik düzeylerindeki farklara rağmen Asya Pasifik coğrafyasının gelecek vadeden parlak yıldızları olduğunu vurguladı. Karşıda 10 ülke, 650 milyon nüfus ve 3 trilyon dolara yaklaşan dev bir pazar olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, "Biliyorsunuz biz de hükümetimiz döneminde yaklaşık 3 sene önce ASEAN'ın sektörel diyalog ortağı olduk ve ortak bir fon kurduk. 2019-2023 dönemini kapsayan ortak bir yol haritası çerçevesinde ülkemiz ve çeşitli ASEAN ülkeleri tarafından 15 proje ASEAN sekreteryasına sunuldu. Kamu-özel sektör ortaklığı ile yenilenebilir enerji kaynakları, sürdürülebilir kalkınma, eğitim, kültür, turizm, ticaret, yatırım ve e-ticaret de dâhil olmak üzere pek çok alanda iş birliğimizi derinleştirmeyi amaçlıyoruz. Bu bağlamda, DEİK bünyesinde ASEAN Çalışma Grubu kurulması da önemli bir adımdır" dedi.
Pekcan: "Ülkemizi Avrupa ve Çin arasında bir köprü haline getirmek hedefiyle çalışıyoruz"
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcanise, başta Çin ve Hindistan'a dikkati çekerek, "Asya ve Pasifik coğrafyasını artık ihracat pazarlarımız olarak görmenin vakti geldi, geçiyor. Dış ticaret açığı verdiğimiz bu ülkeler ithalat için uzak değilse, ihracat için hiç uzak değildir" dedi. Salgın koşullarına rağmen geçen yıl söz konusu coğrafyada Ticaret Bakanlığı koordinasyonu ve DEİK organizasyonunda 30 ülke ile 131 iş etkinliği gerçekleştirildiğini ifade eden Pekcan, 2020 ihracat performansının son derece memnuniyet verici olduğunu söyledi. Asya-Pasifik coğrafyasındaki ülkelerin ekonomilerinin yıllar içindeki değişimlerine değinen Pekcan, "Ülkemizin 'Yeniden Asya' girişimi ülkeleri ile ticaretine baktığımızda 2020 yılında ihracatımızda yüzde 1,6'lık, ithalatımızda da yüzde 8,6'lık bir düşüş olduğunu görüyoruz. Buna rağmen 2020 yılında bölge ülkelerinin Türkiye'nin ihracatındaki payı yüzde 14,3 iken, ithalatında payı ise yüzde 33,7 olmuştur. Bu da Asya ülkeleri ile dış ticaretimizin halen ne kadar dengesiz olduğunun ve bu ülkelerin dış ticaret açığımızda belirleyici rol oynadığının göstergesidir. Sürdürülebilir olmayan bu ticaret yapısını değiştirmemiz gerekmektedir" dedi.
Asya ve Avrupa arasında bir köprü niteliğine sahip Türkiye'nin stratejik konumundan kaynaklanan teorik ayrıcalıklarını pratiğe dökmenin büyük önem arz ettiğini belirten Pekcan, "Burada iş dünyasına da büyük görevler düşmektedir. Biz devlet olarak yanınızdayız. Bu bakımdan, Dışişleri Bakanlığımızın koordinasyonunda ve ilgili diğer bakanlık ve kuruluşlarımızın da dâhil olmasıyla ortaya konulan 'Yeniden Asya Girişimi'ni, kıtaya yönelik Bakanlığımızın faaliyetlerini ve bölgeye yönelik çeşitli alanlardaki ticari hedeflerimize ulaşmamızı desteklemesi açısından oldukça faydalı buluyoruz. Devletimizin desteği, iş dünyamızın azmi ve gayretleri ile ortaya çıkan sinerjinin, Yeniden Asya Girişimi sorumluluk alanında bulunan ülkelerde karşılaşılan fırsatları ve iş birliği imkânlarını en iyi şekilde değerlendirmemize vesile olacağına inanıyorum" dedi.
Pekcan: "Bölge ülkeleri ile önemli iş birliği potansiyeline sahibiz"
2019 yılı itibarıyla Türk iş insanlarının bölgedeki mevcut yatırım tutarının 3,5 milyar dolar, bu ülkelerden Türkiye'ye gelen yatırım tutarının 17,5 milyar dolar düzeyinde olduğuna değinen Pekcan, "Başta Çin, Japonya, Güney Kore, Singapur, Malezya gibi dış yatırım portföyleri ile öne çıkan bölge ülkeleri ile önemli iş birliği potansiyeline sahip olduğumuzu değerlendiriyorum. Keza Çin, Japonya, Hindistan, Singapur ve Güney Kore gibi ülkeler; blok zincir, yapay zeka, nesnelerin interneti, bulut bilişim, 5G gibi teknolojilerin ulusal ve uluslararası ticarete uygulandığı dijital destek hizmetleri ve paylaşım ekonomisi gibi dijital ekonomi unsurlarına yönelik en iyi uygulamalarının hayata geçirildiği yerler olarak ön plana çıkıyor. Bu alanlarda, özel sektörümüzün bölgedeki iş dünyası ile ortak yatırım ve ticari iş birliklerini derinleştirmelerinin, katma değerli üretim ve ihracat portföyümüzün geliştirilmesine önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum. Yeniden Asya Girişimi doğrultusunda, Türkiye'nin ticaretinde açık verdiği bölge ülkeleri ile ticaret kompozisyonunun dengeli bir yapıya kavuşturulması için, başta İş Konseyi başkanlarımız olmak üzere değerli iş insanlarımızın 2021 yılında daha fazla çaba sarf etmeleri son derece kritiktir. Ticaret müşavirliklerimiz sizlerle koordinasyona her zaman hazırdır. Başta Çin ve Hindistan olmak üzere, Asya ve Pasifik coğrafyasını artık ihracat pazarlarımız olarak görmenin vakti geldi, geçiyor. Her fırsatta belirttiğimiz gibi, dış ticaret açığı verdiğimiz bu ülkeler 'ithalat için uzak değilse, ihracat için hiç uzak değildir.' Avrupa'nın yavaşladığı bir dönemde, yeni pazarlara açılarak ihracatımızı sürdürülebilir kılmak için bir engel görmüyoruz" dedi.
10 Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) üyesi ülke ve artı 5 ülke arasında kasım ayında imzalanan Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması (RCEP) ile dünyanın en büyük serbest ticaret alanının oluşturulduğunu vurgulayan Pekcan, RCEP ile kurulan serbest ticaret rejiminin, kapsamlı bir içerikle faaliyete geçtiği anda dünya nüfusu ve üretim hacminin yaklaşık yüzde 30'unun bulunduğu bir ekonomik alan oluşturacağını ve yaklaşık 20 yılda gümrük vergilerinin sıfırlanmasının planlandığını söyledi. Bakanlık olarak RCEP Anlaşması'nın Türkiye'ye olası etkileri ile barındırdığı tehdit ve fırsatları yakından izlediklerini, aynı zamanda DEİK bünyesindeki ilgili 7 iş konseyi ve ASEAN Çalışma Grubu ile istişarelerini yürüttüklerini anlatan Pekcan,
DEİK İş Konseyi Başkanlarının ve Türk ihracatçısının Asya pazarında ticaret elçileri olarak üstlendikleri rolün önemine dikkat çeken Pekcan, "Biz neden bu ülkelere yeterince ihracat yapamıyoruz? Kapsamlı ve Tedrici Trans-Pasifik Ortaklığı (CPTPP) Anlaşması, Avrasya Ekonomik Birliği ve ASEAN gibi Asya Bölgesi'ni kapsayan veya merkezinde Asya'nın yer aldığı diğer ekonomik ve ticari anlaşmaların da ülkemiz açısından oluşturduğu fırsatları ve riskleri aynı şekilde sürekli analiz ediyoruz. Güney Kore, Malezya ve Singapur ile yeni nesil STA'larımız yürürlüktedir. Gürcistan da dâhil edildiğinde Asya'da toplam 4 ülke ile STA'mız bulunmaktadır. Japonya, Endonezya ve Tayland ile STA müzakerelerimizi sürdürüyoruz. Ayrıca, Azerbaycan ile imzaladığımız Tercihli Ticaret Anlaşmamız (TTA) yakın dönemde yürürlüğe girmiş olup, İran ile ülkemiz arasındaki mevcut TTA'nın genişletilmesine yönelik müzakerelerimize de devam ediyoruz. STA ve TTA'ların dışında, bölge ülkelerinin 27'si ile Ticari, Ekonomik ve Teknik İşbirliği (TEİ) anlaşmamız bulunmaktadır. Bu anlaşmalarla tesis edilen ve ikili ilişkilerimize çok yönlü katkı sağlayan Karma Ekonomik Komisyon (KEK) mekanizmasını etkin bir şekilde çalıştırıyoruz. Bölgedeki 17 ülkeyle 'Gümrük Konularında Karşılıklı İdari Yardım ve İşbirliği Anlaşmamızı' imzalamış durumdayız. Dolayısıyla 'STA'mız yok, gümrük vergileri yüksek' diye şikayet etme şansımız da yok. Lojistik de kısaldı, destekleri de bu bölgelere diğer bölgelere nazaran daha fazla veriyoruz. Daha ne istiyorsunuz bizden, söyleyin biz onları yapalım. Yeter ki bu bölgedeki dengesiz ticareti beraber el birliğiyle önleyelim" dedi.
Olpak: "Karşılıklı ticaretimizi kolaylaştıracak anlaşmalar üzerinde çalışmamız önem taşıyor"
DEİK Başkanı Nail Olpakise, "Asya bölgesinin en büyük ekonomisi olan Çin'in Türkiye'nin ithalatında birinci, ihracatında 15'inci sırada yer aldığını belirterek, "Çin, dış ticaret açığımızın yaklaşık yüzde 40'ını oluşturuyor. Asya'nın kalanı toplam dış ticaret açığımızın yüzde 88'ine ulaşıyor. Neredeyse bölgeyi dengeleyebildiğimiz zaman açığımız ortadan kalkacak. Zor ama önemli bir hedef. Bölgenin dış ticaret üstünlüğüne baktığımızda, iki eksen görüyoruz. Biri, tedarik zincirinde teknoloji ve Ar-Ge altyapısına dayanan politikalar, diğeri de bölgesel ekonomik entegrasyona yönelik projeler. Yani Asya'nın bir yandan daha değerli olanı üretme bir yandan da bunun için pazar oluşturma çabaları dünyanın geri kalanı üzerinde ticaret üstünlüğü kurmasını sağlıyor" dedi. DEİK ASEAN Çalışma Grubu ile bu ülkelerde sadece sektörel diyalog ortağının değil, doğrudan ortak olma algısının da oluşturulması için çalıştıklarını ifade eden Olpak, "Bu bölgede takip ettiğimiz önemli bir başlık da 'Kuşak ve Yol' projesi. DEİK olarak bu konuda bir rapor hazırlayıp kamuoyuna sunmuştuk, salgın şartlarında onu güncelliyoruz." dedi.
Azerbaycan'da işgalden kurtarılan toprakların yeniden imarında Türk firmalarının yer almasının önemli olduğuna işaret eden Olpak, Rusya'nın öncülük ettiği Avrasya Ekonomik Birliği'nin de üye ülkelerle ticareti önemli ölçüde etkileyen bir faktöre dönüştüğünü söyledi. Birliğe üye ülkelerin üçüncü ülkelerle iki taraflı STA yapamadığına dikkati çeken Olpak, "Bu kapsamda, karşılıklı ticaretimizi kolaylaştıracak anlaşmalar üzerinde çalışmamız önem taşıyor. Son olarak, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi çerçevesinde iş birliği mekanizmalarının daha etkin kullanılması gerekli. Bu çerçevede, Ticaret ve Dışişleri Bakanlıklarımızla oluşturacağımız yeni stratejilerin çok değerli olduğunu ifade etmek istiyorum" dedi.
DEİK Başkanı Nail Olpak moderatörlüğündeki toplantıda, küresel ticarette etkinliğini artıran bölgedeki mevcut fırsatlar ve yapılan çalışmalar ele alındı.