Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu - DEİK, Türkiye-Küba Yuvarlak Masa Toplantısını, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Küba Dış Ticaret Bakan Yardımcısı Ana Teresita Gonzalez, DEİK Başkanı Nail Olpak, Küba Ankara Büyükelçisi Alejandro Francisco Diaz Palacios, DEİK/Türkiye-Küba İş Konseyi Başkanı Leyla İlhan Pamukçu ve Türk iş insanlarının katılımlarıyla 28 Ocak 2023 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirdi.
T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu,Türkiye ve Küba arasındaki siyasi ilişkilerin iyi durumda olduğunu belirterek, çeşitli nedenlerle ticari ilişkilerin sınırlı kaldığını söyledi. Türkiye ve Küba'nın bu durumu değiştirmek için adım atmaya hazır olduğu aktaran Tuzcu, 2022 yılında ticaret hacminin 51 milyon dolar seviyesine ulaştığını söyleyerek, "Küba Cumhurbaşkanı Díaz-Canel'in Türkiye ziyareti sırasında, Cumhurbaşkanlarımız tarafından açıklandığı üzere ticaret hacmimizi 200 milyon dolarına çıkarmayı hedefliyoruz" dedi. Küba ile Türkiye arasında sağlık, tarım, yenilenebilir enerji, müteahhitlik hizmetleri ve turizm gibi alanlarda iş birliği potansiyelimiz bulunduğunu belirten Tuzcu, "Küba'ya uygulanan tek taraflı yaptırımlar nedeniyle başta finansal işlemler olmak üzere Küba ile ikili ticaretimiz ve karşılıklı yatırımlar alanlarında bazı zorluklar bulunduğunun da farkındayız. Yaptırımların da etkisiyle maalesef ilişkilerimiz gerçek potansiyelinin altında kalmaktadır. Bugün öğleden sonra Sayın Bakan Yardımcısı ile birlikte Türkiye-Küba Teknik İzleme 5.Dönem Toplantısını gerçekleştireceğiz. Başta ticaret ve yatırımlar olmak üzere ikili ilişkilerimizi birçok alanda gözden geçirecek ve önümüzdeki dönemde yapılabilecek iş birliklerini masaya yatıracağız" dedi.
Tuzcu: "Küba ile iş birliğimizi geliştirmeye önem veriyoruz"
Küba'nın 2030 yılına kadar uygulamak üzere hazırladığı bir kalkınma planı olduğunu belirten Tuzcu, "Küba'nın 700'ün üzerinde projenin yer aldığı bir yatırım portföyü de var. Bugüne kadar özellikle sağlık ve ilaç alanında ilerlemeler kaydedildi. Bugün Küba lisansı ile Türkiye'de ilaç üreten bir firmamız vardır. Ayrıca, oldukça büyük ilaç firmalarımız da bu benzeri girişimlerde bulunmuş veya bulunmaktadır. Karayiplerde başlıca ortaklarımızdan biri olan Küba ile iş birliğimizi geliştirmeye önem veriyoruz. Şirketlere daha iyi bir iş ortamı oluşturmak amacıyla Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması ile Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması'nın sonuçlandırılması için hazırlanıyoruz. Türkiye ve Küba arasındaki iş birliğini tüm imkanları kullanarak desteklemeye devam edeceğiz. Her iki tarafta bu amaçla bir irade mevcuttur" dedi.
Gonzalez: "Türkiye'nin Küba 2030 sosyal kalkınma planına dahil olmasını istiyoruz"
Küba Dış Ticaret Bakan Yardımcısı Ana Teresita Gonzalezise, "T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Sayın Mustafa Tuzcu'nun bahsettiği üzere, öğleden sonra gerçekleştireceğimiz Türkiye-Küba Teknik İzleme 5. Dönem Toplantısı için bulunuyoruz. Küba ve Türkiye'nin politik ilişkileri iyi durumda. Ticari ilişkilerimizin de politik ilişkilerimiz gibi iyi olmasını umuyoruz. Bizim ziyaretimiz aynı zamanda 2022 Kasım ayında Küba Devlet Başkanı Miguel Mario Diaz-Canel Bermudez'in Türkiye ziyaretinin devamı niteliğindedir. Son 4 yılda 15 farklı anlaşma imzaladık. Bu anlaşmalarla umuyoruz ki ilişkilerimiz güçlenecek. Küba Devlet Başkanı Miguel Mario Diaz-Canel Bermudez'in Türkiye ziyareti esnasında gerçekleştirilen toplantıda, Küba'nın içinde olduğu ekonomik durumdan bahsedilmiştir. Bizim için, Türkiye'nin bizim bu ambargo ile mücadeledeki desteği çok önemli ve teşekkür ederiz" dedi. Küba'da daha fazla yatırımcı ve ihracatcının öneminin altını çizen Gonzalez, "Küba'da ticari girişimlerin ve yatırımların önünün açılması için bütün politikalarda esnemeye gidildi. Küba-Havana'da Mart ayında gerçekleştirilecek İş İnsanları Forumunu gerçekleştirecek olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sizler de orada olmalısınız ki somut adımları birlikte görelim. Türkiye ve Küba arasında 70 yıllık diplomatik ilişkiler söz konusu. Ticari ilişkilerin de olumlu anlamda ilerletilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bugüne kadar gerçekleştirdikleri katkılardan dolayı DEİK ve DEİK/Türkiye-Küba İş Konseyi'ne teşekkür ederim. Küba'nın Türkiye ile ticari ortaklığını sürdürme konusundaki çabasını ve Türkiye'nin Küba 2030 Sosyal Kalkınma Planına dahil olmasını istediğimizin altını çizmek istiyorum" dedi.
DEİK Başkanı Nail Olpak, "İkili ticaretimizin daha da geliştirilebilmesi Küba tarafıyla yeni iş birliği alanlarının istişare edilmesi önemli. Küba denilince sağlık ve biyomedikal sektörü akla geliyor. Yeni ortak projeler ile ikili ticari ilişkilerimizin daha büyük bir ivme ile atılım yapacağını düşünüyorum. Ayrıca, turizm, inşaat, tekstil ve gıda da hedef sektörlerimiz arasında yer alıyor. Dünyada kendisini kanıtlamış, tecrübeli müteahhitlerimiz de bu alanda beraber çalışmaya hazırlar" dedi.
DEİK/Türkiye-Küba İş Konseyi Başkanı Leyla İlhan Pamukçuise, "İşlenmemiş elmas gibi gördüğümüz Küba'nın Türk iş insanları tarafından işlenmesini sağlamak amacıyla İş Konseyimiz çalışmalarını gerçekleştiriyor. 2022 Eylül ayında Küba Turizm Bakanı Sayın Garsiya'nın ziyareti ile İş Konseyimizin hedefleri daha da güçlendi. Turizm, inşaat, tekstil ve gıda sektöründe çalışmalar başlatıldı. DEİK/Türkiye-Küba İş Konseyi olarak, bu yıl içinde Küba'ya bir İş Konseyi heyet ziyareti gerçekleştirmeyi planlıyoruz" dedi.
Toplantı, açılış konuşmalarının ardından firmaların kendini tanıtması ile sona erdi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), İş Konseyleri 2022 Yılı Olağan Mali Genel Kurulu'nu 14 Ocak 2023 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirdi. 151 İş Konseyinin faaliyetlerinin görüşüldüğü Genel Kurulun ardından bu yıl dördüncüsü düzenlenen DEİK Ticari Diplomasi Ödül Töreni ise Türk iş dünyasının ticari diplomasi sanatkarlarını bir araya getirdi.
T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, DEİK İş Konseyi Başkanları ve iş insanlarının katılımlarıyla DEİK Başkanı Nail Olpak ev sahipliğinde düzenlenen DEİK Ticari Diplomasi Ödül Töreni'nde, 2022 yılında gerçekleştirdikleri ticari diplomasi faaliyetleriyle 6 kategoride üstün performans gösteren 12 DEİK İş Konseyi ödüllendirildi.
Bakan Muş: "DEİK, iş dünyamızın küresel pazarlara açılmasında önemli bir kaldıraç"
Türkiye'nin ihracatına ve dış ticaretine katkılarından dolayı DEİK ailesine ve İş Konseylerine teşekkür eden T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş,"İhracatımızı artırmak, sanayimizin rekabetçiliğini güçlendirmek ve ülkemize yabancı sermaya çekmek üzere çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz ve özel sektörümüz ile birlikte çalışıyoruz. Bu çerçevede devletler arası diplomasi alanının tamamlayıcı gücü olarak DEİK gibi özel sektör öncülüğünde ilerleyen çözüm odaklı mekanizmaların önemli bir rolü bulunuyor. DEİK çatısı altında İş Konseylerimiz ve iş insanlarımız; yeşil ekonomiye, yenilenebilir enerjiye, start-up faaliyetlerine ve e-ticarete yönelik birçok ülkenin iş çevreleri ile özel sektör kuruluşlarıyla yaptığı çalışmaları, iş dünyamızı küresel ekonomideki dönüşüme hazırlaması açısından çok kıymetli buluyoruz. DEİK, dünyanın hemen her ülkesindeki mutahap kuruluşlarıyla tesis ettiği İş Konseyi platformları ve güçlü kurumsal iletişim kapasitesiyle, iş dünyamızın küresel pazarlara açılmasında önemli bir kaldıraç olduğunu bu kritik zamanlarda bir kez daha gösterdi. DEİK ailesi, Türk iş dünyamıza küresel ölçekli yol gösterme görevini sürdürüyor. Ticaret Bakanlığı olarak DEİK ile yakın iş birliğimizin ve ortak çalışmalarımızın olumlu sonuçlarını hep birlikte görüyoruz. 2022 yılında Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Pakistan, Sırbistan, Çekya Fransa ve Birleşik Krallık ile gerçekleştirdiğimiz İş Forumu, İş Konseyi ve Yuvarlak Masa Toplantıları Bakanlığımız ile DEİK'in ortak faaliyetlerinden sadece birkaçı. 2023 yılında da DEİK ile ortak ticari diplomasi faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. DEİK İş Konseyi Başkanlarımızın bir ticaret elçisi anlayışı ve sorumluluğuyla Türk iş dünyasını temsil etmeye devam edeceklerine yürekten inanıyor, ödül alan iş insanlarımızı kutluyorum" dedi.
Olpak: "254 milyar dolarlık ihracatımızın 250 milyar dolarını DEİK İş Konseylerimizin faaliyet gösterdiği ülkelere gerçekleştirdik"
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)'in 151 İş Konseyi ile ihracat ailesine verdiği desteğe dikkat çekenDEİK Başkanı Nail Olpak, "1923 yılında 50 milyon dolar ihracat ile başladı ihracat yolculuğumuz. 1984 yılında ilk defa 7 milyar doları gördük. Dışa açılma politikasıyla ekonomimiz güçlenmeye ve kazan-kazan ilkesiyle ilişkiler gelişmeye başladı. Bu süreç, yeni ihtiyaç ve yapılanmaları da beraberinde getirdi. Bunlardan birisi de şu an tüm dünyaya yayılmış 151 İş Konseyiyle Türkiye'nin Ticari Diplomasi'sini yürüten DEİK oldu. DEİK'in ticari diplomasi faaliyetlerinin artmasıyla Dış ekonomik ilişkilerimiz de önemli bir ivme yakaladı. O günden bu yana, ülkemizin dış ekonomik ilişkilerini daha iyi bir noktaya taşımak için tüm gücümüzle yol alıyoruz. 2022 yılında düzenlediğimiz etkinliklerle en çok ticaret yaptığımız ülkeleri kıyasladığımızda aralarında ciddi bir örtüşme olduğunu görüyoruz. En çok ticari diplomasi etkinliği düzenlediğimiz 11 ülke, aynı zamanda en çok dış ticaret hacmimiz olan ülkeler.Bir diğer sonuç ise toplam ihracatımızla İş Konseyimiz olan ülkelere yaptığımız ihracatı karşılaştırdığımızda ortaya çıkıyor. 2022 yılındaki 254 milyar dolar ihracatımızın 250 milyar dolarını İş Konseyimiz olan ülkelere yapmışız. Bu da DEİK olarak, İş Konseylerimizin ihracat ailesine verdiği desteğin anlamını gösteriyor" diye konuştu.
Olpak: "DEİK iş dünyamız için bir nehir gibi ve debisi yüksek"
2022 yılında gerçekleştirdikleri 1800 etkinlik ile Türk iş dünyasına ticari diplomasi alanında küresel ölçekli değer kattıklarını ifade eden Olpak, "DEİK nehrinin debisi yüksek. Geçen yıldan bu yana 1800'ün üzerinde etkinlik yaptık. Ticari Diplomasi misyonumuzu ve küresel networkümüzü Türkiye'nin dijital teknoloji firmalarıyla buluşturmak için Dijital Teknolojiler İş Konseyimizi kurduk. Paraguay, Uruguay, Liberya, Botsvana ve Dijital İş Konseyleri'nin kuruluşuyla İş Konseyi sayımız 151'e ulaştı. Yakında, Esvatini Krallığı ve Brunei İş Konseylerini de ailemize katacağız. İş Konseylerimizle daha verimli çalışmak ve temsil kabiliyeti daha iyi bir ortamda yeni bir enerji yakalamak için yeni merkezimize taşındık.Geçtiğimiz günlerde de, üyelerimizin nabzını daha iyi tutmak için Üye Memnuniyet Anketimizi yaptık ve ne mutlu ki anketimize katılan üyelerimizin memnuniyetini yüzde 81 olarak tespit ettik. Sonuçlar bize daha da gayretle çalışmamız için ekstra motivasyon verdi." dedi.
Olpak: "2023'de Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu ile Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı'na İstanbul'da ev sahipliği yapacağız"
DEİK'in Türkiye'nin ticari diplomasi çalışmalarını gerçekleştirmek için dünyanın her bölgesinde ayrı amaç ve gündem ile çalıştığını dile getiren Olpak, "İş gündemimizde öncelikle, açık verdiğimiz dış ticaretimizi dengelememiz gereken bölgelerin başında Asya Pasifik geliyor. Geleneksel pazarlarımıza ilave olarak, uzak ülkelerin de temel ihracat hedefimiz olması için, geçen yıl Ticaret Bakanlığımız Uzak Ülkeler Stratejisi ve Eylem Planını hazırladı. Çoğu Asya ve Amerika'da, bir kısmı da Afrika kıtasında yer alan 18 ülkeye ihracatımızın artırılması için daha fazla çalışacağız. Avrupa'yı daha yakından izlemeye devam edeceğiz. Dış ticaretimizin yüzde 50'sinden fazlasını yaptığımız ortağımızın ticari sağlığı önemli. Kuzey Amerika da daha çok çalışacağımız bölgelerden. Afrika Kıtası ticaret ve yatırım fırsatları büyük olan bölgemiz. Bu yıl 13 Ekim'de Ticaret Bakanlığımızın ev sahipliğinde dördüncüsünü düzenleyeceğimiz Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu (TABEF) ile 54 Afrika ülkesinden iş dünyası temsilcilerini yeni hedefler için bir araya getireceğiz. İlişkilerimizin düzeldiği Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile kopmasa da durağan devam eden Mısır ile dış ticaretimiz, hem kayıpların telafisi, hem de yeni fırsatlar olarak önümüzde. 15-16 Eylül'de İstanbul'da gerçekleştireceğimiz Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı ile de diasporamızın önemli isimlerini ülkemizde buluşturacağız. Bir yandan da bir veri merkezi gibi stratejik çalışmalar yapmak önceliğimiz. Son olarak ‘Türkiye'nin Startup Ekosistemi ve AB-Türkiye İş Birliği Yolları' raporumuzu yayınladık. DEİK Ailemizin tüm fertlerine ve katkı sağlayan herkese teşekkürlerimi sunuyor, Ticari Diplomasi Ödülü alan İş Konseylerimizi de gönülden tebrik ediyorum." şeklinde ifade etti.
Ticari diplomasinin ustaları 4. kez ödüllendirildi
DEİK çatısı altında faaliyet gösteren İş Konseyleri, DEİK 4. Ticari Diplomasi Ödülleri ile 6 kategoride belirlenen toplam 12 ödül ile taçlandırıldı. DEİK İş Konseylerinin ticari diplomasi ödülleri T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve DEİK Başkanı Nail Olpak tarafından takdim edildi.
Kaynak Geliştirmekategorisinde; A grubu ülkelerde DEİK/Türkiye-ABD İş Konseyi-TAİK, B-C grubu ülkelerde ise DEİK/Türkiye-Senegal İş Konseyi ödüle layık görüldü.
Üye İlişkileri kategorisinde; A grubu ülkelerde DEİK/Türkiye-Özbekistan İş Konseyi, B-C grubu ülkelerde ise DEİK/Türkiye-Mısır İş Konseyi ödüle layık görüldü.
Medya Görünürlüğü kategorisinde; A grubu ülkelerde DEİK/Türkiye-Irak İş Konseyi, B-C grubu ülkelerde ise DEİK/Türkiye-Pakistan İş Konseyi ödüle layık görüldü.
Networking kategorisinde; A grubunda DEİK/Türkiye-Rusya İş Konseyi, B-C grubu ülkelerde ise DEİK/Eğitim Ekonomisi İş Konseyi ödüle layık görüldü.
Diaspora kategorisinde; A grubu ülkelerde DEİK/Türkiye-Fransa İş Konseyi, B-C grubu ülkelerde ise DEİK/Türkiye-Sırbistan İş Konseyi ödüle layık görüldü.
Üstün Performans kategorisinde; A grubu ülkelerde DEİK/Türkiye-Ukrayna İş Konseyi, B-C grubu ülkelerde ise DEİK/Türkiye-Burkina Faso İş Konseyi ödüle layık görüldü.
T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ev sahipliğinde, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) organizasyonuyla 22 Aralık 2022 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirilen Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Forumu, 10 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi kapsamında iki ülke iş dünyasının zirvesindeki isimleri bir araya getirdi.
T.C. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid A. Al Falih, T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK/Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyi Başkanı Fatih Gürsoy ve iki ülkenin önde gelen 500'ü aşkın iş insanının katılımıyla gerçekleşen Forumda, Suudi 2030 Vizyonu kapsamındaki mega projeler ile Türkiye'deki yatırım fırsatları ele alındı.
'Bakan Nebati: "2030 yılına kadar ikili ticarette 30 milyar dolara ulaşmamız lazım"
Forumun açılışında konuşanT.C. Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, "2021 yılında 3,7 milyar dolar olan ticaret hacmimizin, 2022 yılı Ocak-Ekim döneminde 4,3 milyar dolara yükseldi. Hedeflerimize ulaşmamız için daha hızlı hareket etmemiz lazım. Bu rakamı Türkiye ve Suudi Arabistan gibi ekonomik yapıları tamamlayıcılık arz eden iki büyük ülke için yeterli görmüyoruz. İki ülke arasındaki ilişkilerin olumlu seyriyle kısa sürede bu rakam 10 milyar dolara çıkarılabilir. Bu rakam iki ülke için yeterli değil. 2030 yılına kadar 30 milyar dolara ulaşmamız lazım. Gerek Ticaret Bakanımız Mehmet Muş, gerek Sanayi Bakanımızla hızlı hareket diyoruz. Suudlu sayın bakanların da telefona sarılıp hızla işleri kolaylaştıracak talimatları vermeleri bizi mutlu kılıyor. Suudi Arabistan'ın 2030 yılı çerçevesince başladığı doğrudan yatırımlarla atılımları yakından takip ediyoruz. Bugün aramızda bulunan kamu yatırım fonunun da dünyanın farklı coğrafyalarına yatırım yaparak portföyünü çeşitlendirme arzusu içinde olduğunu büyük bir memnuniyetle görüyoruz. Türkiye bu çerçevede en cazip fırsatı sunan ülkelerden bir tanesidir. Türkiye son 20 yılda emsal niteliğinde adımlar atarak büyük bir değişimi ve köklü bir kalkınma sürecini hayata geçirmiştir. Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ikili ilişkilerin en önemli gelişim alanlarından birisinin finans sektörü olduğuna inanıyorum. Dünyanın dört bir yanından Türk finansal piyasalarına yatırım yapan uluslararası yatırımcılar gibi Suudi yatırımcıları da piyasalarımızdaki fırsatlardan yararlanmaya davet ediyorum. Türkiye, birçok rekabetçi avantajıyla dünyanın gelecek vadeden ekonomileri arasında üst sıralarda yer almaktadır. Bu bakımdan, dünya çapında yatırımcıların her zaman gözdesi olan Türkiye, hem finansal piyasaları hem de reel sektör yatırımlarıyla cazip fırsatlar sunmaya devam ediyor. Bir kez daha altını çizmek isterim ki Türkiye olarak her zaman yatırımcı dostu bir ülke olmaya devam edeceğiz. Siz değerli kardeşlerimize gerekli tüm desteği vermeye hazırız. İki kardeş ülke olarak, iş birliği ve dayanışmamızı çok daha yüksek seviyelere taşıyacağımıza da gönülden inanıyorum" dedi.
Bakan Al Falih: " 2030 vizyonumuz ile 3,3 trilyon dolarlık yatırım potansiyeli sunuyoruz"
Türkiye ve Suudi Arabistan'ın bölgenin iki büyük ekonomisini temsil ettiğini ifade eden Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid A. Al Falih, "İleriye dönük yol haritamızı oluşturmak ve ticarette yeni hedeflere birlikte yürümemiz adına bugünkü İş ve Yatırım Forumu çok büyük önem arz ediyor. İki ülke büyüyen ve gelişen yatırım bağları geliştiriyor. Bizler Türk şirketlerinin yaptığı yatırımlardan ve katkılardan çok büyük memnuniyet duyuyoruz. Son yıllarda birçok yüklenici Suudi Arabistan'daki altyapıyı inşa etmeye katkıda bulundu. Kaybedilen vakit ile alakalı mutlaka bir telafiye gitmeliyiz. Kovid-19 sonrasında bizler buradaki müşterek faaliyetlerimizi iyileştirme ve hızlandırma noktasında bir teşvik hissediyoruz. Türkiye'nin imalat alanında gerçekleştirdiği çalışmalardan etkileniyoruz. Avrupa'daki kilit pazarlara coğrafi yakınlığı ve ticaret yolları üzerinde sofistike bir imalat ve ticaret merkezi olarak kendini konumlandırması önem arz ediyor. Suudi Arabistan'da altyapı yatırımlar yaparak 3 kıtanın kesişim noktasında küresel enerji zincirlerinden istifade etmeye çalışıyor. Bu güçlü yanlarımızdan istifade ederek, enerji, teknoloji ve sermaye alanlarında iş birliğine giderek ekonomik dayanıklılığımızı pekiştirebiliriz, aynı zamanda uluslararası partnerlerimizle Türkiye'nin önemli katkılarıyla bunu güçlendirebiliriz. Suudi Arabistan'ın inşaat sektörü de benzeri görülmemiş fırsatları Türkiye'den dostlarımıza sunuyor. 1 trilyon doların üzerinde proje geliştirme şimdi ile 2030 yılları arasında planlanıyor. Bu da tabii ki Körfez ülkelerindeki inşaat sektörünün yarısından fazlasını temsil ediyor. İleriye dönük olarak sürdürülebilir şehir örneği bağlamında çok büyük bir potansiyel var. Türkiye'den de katılım görmek istiyoruz. Sadece inşaat değil, aynı zamanda gıda ve tarım, enerji, teknoloji, sağlık, inovasyon, turizm, havacılık ve savunma alanlarında da bunu bekliyoruz. 2030 vizyonu çerçevesinde 3,3 trilyon dolarlık bir yatırım potansiyeli sunuyoruz. İki ülke iş dünyalarının arasındaki güven ilişkisi ile birlikte çok daha hızlı iş birlikleri geliştirebiliriz" dedi.
Dağlıoğlu: "Türkiye, 20 yılda 250 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım çekmiş bir ülke"
T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğluise her iki ülkenin liderlerinin geniş bir vizyonu bulunduğunu ve bu vizyonun birçok alanda iş birliği geliştirmeyi amaçladığını belirterek "Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 20 yılda çok önemli başarılara erişti. Baktığınız zaman Türkiye'nin uluslararası yatırımcılar için çok sağlam değer önerileri devam ediyor. 2003'ten beri yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüme hızına sahip olan Türkiye, bulunduğumuz coğrafyada dayanıklı ve çok hızlı büyüyen ekonomisiyle rakiplerinden ayrışan bir ülkedir. Uluslararası yatırımcıların da farkında olduğu gibi güçlü bir yetenek havuzumuz iş gücüne her yıl 1 milyon nüfusun eklenmesiyle büyümeye devam etmektedir. Asya, Avrupa ve Afrika'nın kesişim noktasındaki konumumuz sayesinde küresel pazarlara erişim imkanımız bir başka önemli değer önerimizdir. Ülkemizin sahip olduğu bu değer önerileri ile beraber geçtiğimiz 20 yılda 250 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım çektik, gelecek için de bu değer önerilerimiz güçlenerek var olmaya devam ediyor. Dünyadaki trendlerin farkındayız. Görüldüğü üzere, Suudi Arabistan yönetimi ve iş insanları da özellikle yeşil ekonomi, üretim ve enerji gibi konu başlıklarında sürdürülebilir hedeflerine ulaşmak için çaba sarfediyorlar. Türkiye'de 2053 net sıfır karbon emisyonu hedefimiz başta olmak üzere yeşil ekonomiyi ve sürdürülebilir yatırımları güçlendirecek politikalar uygulanmaktadır. Gelecek için Türkiye, bölgemizdeki tedarik zincirinin güçlendirilmesi için en önemli ülkelerden birisi. Ülkemizde dijitalleşme ve teknoloji girişimciliği alanında son yıllarda uluslararası fonlar tarafından da yatırım alan çok başarılı şirketler çıkarıyor. Küresel tedarik zincirindeki kırılımlar başta olmak üzere pek çok sebepten dolayı uluslararası şirketler güvenli liman olarak ülkemize yönelmekte Ar-Ge'den tasarım merkezlerine, ürün ticarileştirmeden, üretime, bölgesel lojistik faaliyetlerine kadar birçok faaliyetlerini Türkiye'ye taşımakta. Umarım Suudi Arabistanlı dostlarımız da bu alanlarda önemli yatırım fırsatları bulacaklardır." şeklinde konuştu.
Olpak: "2023 yılında ticaret hacmimizi 10 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz"
Türkiye ile Suudi Arabistan'ın geçmiş 4 yılın açığını kapatması ve daha fazla iş yapması gerektiğini vurgulayan DEİK Başkanı Nail Olpak, "Son dönemdeki yakınlaşmamızın olumlu yansımalarını, ekonomik ilişkilerimizde görüyoruz. Temmuz-Eylül döneminde ikili ticaretimiz 1,4 milyar dolar oldu. Geçen sene bu rakam yıllık olarak 1 milyar dolar seviyesindeydi. 2021 yılında ikili ticaretimiz, ihracatımızın 2,5 milyar dolardan 300 milyon dolara gerilemesiyle 3,5 milyar dolar olmuştu. Yakaladığımız ivmeyle bu sene 9 ayda bu rakamı geçtik ve Ocak-Ekim döneminde 4,3 milyar dolara ulaştık. Bu yıl önce 5 milyar dolarlık ticaret hacminin üzerine çıkarak, 2023 yılında ise ikili ticaret hacmimizi 10 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye'de tarım, gayrimenkul, enerji ve diğer sektörlerde 1.100 Suudi Arabistanlı firmanın 11 milyar dolar yatırımı var. Gerek bu sayıyı, gerekse üçüncü ülkelerdeki ortak yatırım ve projeleri arttırmak arzusundayız. Üçüncü ülkelerde, özellikle Afrika kıtasında iş birliklerini teşvik etmek üzere bir platform oluşturmak, kıta özelinde bir forum da yapmak isteriz. Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki yakınlaşma ve iş birliği, iki ülkenin bölgesel aktörler arasındaki ekonomik rekabeti aşmalarını da sağlayacaktır. Şimdi geçmiş 4 yılın açığını kapatmamız ve daha fazla iş yapmamız lazım. Mart ayında da, iki iş dünyası temsilcileri olarak Riyad'da bir arada olacağız, hazırlıklarımız devam ediyor. Eylemler sözlerden daha önemlidir. Türkiye ve Suudi Arabistan iş dünyası temsilcileri olarak, bugünkü toplantımızın, sözlerimizi eyleme geçirme noktasında önemli bir adım olacağına inanıyorum" diye konuştu.
İki ülke özel sektör temsilcilerinin 10'a yakın iyi niyet ve iş birliği anlaşması imzalandığı İş ve Yatırım Forumu açılış konuşmalarının ardından, "Suudi Yatırımcılar için Türkiye'deki Yatırım Fırsatları" ile "Suudi 2030 Vizyonunun ve Suudi Arabistan'daki Dev Projelerin Tanıtımı" başlıklı resmi sunumların yanı sıra "Enerji Dönüşümünün Geleceğini Keşfetmek", "Dönüşüm Endüstrileri: Bölgesel Fırsatlardan Yararlanma", "Mükemmel Uyum: İnşaat ve Gayrimenkulün Geleceği" ve "Tarım ve Gıda Sektörlerinde İnovasyon Yoluyla Sürdürülebilirliğe Ulaşmak" konulu 4 panel ve ikili iş görüşmeleri ile devam etti.
Forumun Gala Gecesinde, sponsor kuruluşlara plaket takdim edildi
Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Forumu Gala Yemeği'nde de T.C. Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati ve Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid A. Al Falih ve DEİK Başkanı Sayın Nail Olpak tarafından Kılınç Hukuk Kurucu Ortağı Levent Lezgin'e, Hashim Gayrimenkul Yatırımları Sanayi Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Süngü'ye, Hareket Proje Taşımacılığı ve Yüksek Mühendislik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Altunkum'a, Gürsoy Grup Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Fatih Gürsoy'a, Dorçe Prefabrik ve İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Çebi Karahan'a, Türkiye Finans Katılım Bankası Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Murat Altun'a, Turkish Teknik Genel Müdürü Mikail Akbulut'a, Limak Holding Onursal Başkanı Sayın Nihat Özdemir'e ve Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı & CEO'su Ferit Şahenk'e sponsorluk plaketi takdim edildi.
Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Forumu'nun sponsorları, Limak, Turkish Teknik, Türkiye Finans, Doğuş, Dorçe, Gürsoy Grup, Hareket, Hashim Grup ve Kılınç Hukuk oldu.
DEİK, Türkiye-ASEAN Ülkeleri Ekonomik ve Ticari İlişkilerinde Yeni Perspektifler Konferansı'nı, 2022 yılı Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN)'nin kuruluşunun 55., Türkiye-ASEAN Sektörel Diyalog Ortaklığının ise 5. yılında gerçekleştirdi.
2030 yılında dünyanın ekonomi merkezi olması beklenen ASEAN Bölgesinde e-ticaret ve dengeli ticaretin önemine değinilen konferans, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, T.C. Dışişleri Bakanlığı Yeniden Asya Koordinatörü ve Büyükelçi Kezban Nilvana Darama, Tayland Ankara Büyükelçisi Apirat Sugondhabhirom, Bölge ve Türk Büyükelçiler ve iş insanlarının katılımlarıyla DEİK Başkanı Nail Olpak ve DEİK/Türkiye-Asya Pasifik İş Konseyleri Koordinatör Başkanı, DEİK/ASEAN Çalışma Grubu Başkanı Murat Kolbaşı ev sahipliğinde 14 Aralık 2022 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirildi.
T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, ASEAN'ın kurulduğu 1967 yılından bu yana Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği'ni oluşturan 10 ayrı ülkenin ekonomik entegrasyonunda ve bölgenin barış ve refahında merkezi bir rol oynadığını söyledi. ASEAN'ın artan ekonomik ve jeopolitik önemi ile Türkiye'nin ASEAN'ı bölgedeki en önemli iş birliği çerçevesi olarak gördüğünü belirten Tuzcu, Türkiye'nin ASEAN ile ilişkilerini geliştirmekteki nihai hedefinin gelecekte "Diyalog Ortaklığı"na ulaşmak olduğunu söyledi. Türkiye'nin ASEAN ülkeleri ile ticaret hacminin 2020 yılında 7,8 milyar dolar olduğunu belirten Tuzcu, 2021 yılı itibarıyla ticaret hacminin yüzde 43 artarak, 11,2 milyar dolara ulaştığını söyleyerek, "ASEAN'ın ülkemizin toplam dış ticaretindeki payı 2021 yılında sadece yüzde 2 iken, tüm Asya-Pasifik ülkeleri ile olan dış ticaretimizdeki payı yüzde 18 olmuştur. ASEAN ülkeleri arasında Malezya, Endonezya, Vietnam, Tayland ve Singapur ile ticaretimiz 1 milyar doların üzerinde. Türkiye'nin ASEAN ülkelerine yaptığı doğrudan yabancı yatırım stokunun 2015 yılında 257 milyon dolardan 2021 yılında 471 milyon dolara çıktığı görülüyor. Üçüncü ülkeler aracılığıyla ASEAN Bölgesi'ne Türk yatırımları dikkate alınmaktadır. ASEAN ülkeleri arasında ülkemizin en fazla yatırım yaptığı ülkeler sırasıyla Malezya, Endonezya ve Tayland'dır. 2021 yılı itibarıyla ASEAN ülkelerinin toplam ihracatı 1,68 trilyon dolara, ithalatları ise 1,48 trilyon dolara ulaştı. Bu açıdan ASEAN ülkeleri dünya ile ticaretlerinde dış ticaret fazlası vermektedir. ASEAN ülkelerinin birlikte ekonomik bir güç olarak ortaya çıkması, dünyanın geri kalanı için rekabetin yoğunlaşmasının yanı sıra büyük fırsatları da beraberinde getirecektir. ASEAN ülkeleriyle ekonomik ve ticari ilişkilerimizi "Rekabette iş birliği" ve kazan-kazan yaklaşımıyla tasarladığımızın altını çizmek isterim" dedi. T.C. Ticaret Bakanlığının ASEAN ülkelerinin büyük bölümünü kapsayan ve Türkiye'nin yakın coğrafyasında elde ettiği ihracat başarısını başta Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey bölgelerine yaymayı hedefleyen "Uzak Ülkeler Stratejisi" adlı özel bir stratejiyi hayata geçirdiğini belirten Tuzcu, iş insanları arasında karşılıklı yatırım ilişkilerinin geliştirilmesi, arzulanan sürdürülebilir bir vizyonun inşa edilmesinde birincil öneme sahip olduğunu söyledi.
Sugondhabhirom: "ASEAN, Türk işletmeleri için büyük bir pazar fırsatı sunuyor"
Tayland Ankara Büyükelçisi Apirat Sugondhabhirom ise, ASEAN-Türkiye ekonomik ilişkilerinin sağlam bir temele dayandığını belirterek, hem devlet hem de özel sektör düzeyinde büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. ASEAN-Türkiye ilişkilerinin 2017 yılında kurulan ve karşılıklı çıkarlar, siyasi-güvenlik, ekonomik, sosyo-kültürel ve kalkınma iş birliği alanlarını kapsayan Sektörel Diyalog Ortaklığına dayandığını belirten Sugondhabhirom, "ASEAN'ın Türkiye dış politikasındaki önemli yeri, Türkiye'nin Asya ile ilişkilerini yeniden canlandırmayı amaçlayan ve 2019'da duyurduğu "Yeniden Asya Girişimi" ile kabul edilmektedir. Ayrıca, Endonezya, Filipinler, Malezya ve Tayland gibi birçok ASEAN ülkesi, Türkiye ile bu ülkeler arasındaki ikili ticareti artırmayı amaçlayan ve yakın zamanda açıklanan T.C. Ticaret Bakanlığı'nın "Uzak Ülkeler" stratejisinde yer almaktadır. Türkiye'nin Asya-Avrupa bölgesindeki ve dünyadaki yeri ve ASEAN'ın potansiyeli göz önüne alındığında, sektörel diyalog ortaklık çerçevesi ve Yeniden Asya Girişimi kapsamında daha yakın iş birliği için büyük bir potansiyel bulunmaktadır. ASEAN, Türk işletmeleri için büyük bir pazar fırsatı sunuyor. ASEAN, 2030 yılına kadar en büyük 4. ekonomi olma yolunda ilerliyor. ASEAN'ın bu yıl yüzde 4,9 ve gelecek yıl yüzde 5,2 büyüyeceği tahmin ediliyor. ASEAN, Türk işletmelerine, Avustralya ve Yeni Zelanda ile yaptığı altı Serbest Ticaret Anlaşmas'ından oluşan geniş ağı aracılığıyla diğer hızlı büyüyen pazarlara açılmaları için bir geçit sunuyor. Tayland-Türkiye STA müzakeresi 2017'de başlatıldı ve şu ana kadar yedi tur ticaret müzakeresi yapıldı. Müzakereler sonuçlandığında Tayland-Türkiye Serbest Ticaret Anlaşmasının ekonomik ilişkileri bir sonraki aşamaya taşıyacağına eminim. ASEAN-Türkiye'nin ekonomik potansiyeli ticaret ve yatırımın ötesine geçiyor. Yeşil ekonomi, e-ticaret, dijital ekonomi, dijital bağlanabilirlik, bilim ve teknoloji, inovasyon ve endüstriyel dönüşümün yanı sıra üretim, bilgi ve iletişim teknolojisi (ICT), akıllı şehirler, konaklama gibi alanlarda iş birliği fırsatları bulunuyor" dedi.
Olpak: "Asya ile ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek için çok çalışıyoruz"
DEİK Başkanı Nail Olpak ise, "DEİK bünyesindeki ASEAN Çalışma Grubumuz, müteahhitlik, dijitalleşme ve enerji sektörlerindeki şirketlerimizle ASEAN'ın doğrudan ortağı olarak görülmeyi ve Türk özel sektörünün ASEAN bölgesi ve en hızlı şehirleşen bölgelerinde etkinliğini artırma hedefiyle çalışmalarını gerçekleştiriyor. DEİK olarak, Türkiye'nin dijital teknolojiler ekosistemini küreselleştirmek ve uluslararası finansa erişim, dijital dönüşüm ve regülasyonlar için son olarak DEİK/Dijital Teknolojiler İş Konseyi'mizi kurduk. ASEAN üyeleriyle bu alanda da iş birliği yapmaya hazırız" dedi. Türkiye'nin en önemli hedeflerinden birinin Asya kıtasıyla ticaret açığını dengelemek olduğunu belirten Olpak, ülkelerle daha dengeli ekonomik ilişkilerin kurulması ve karşılıklı yatırımcıları çekmekle ticaret açığının dengeleneceğini söyledi. Türkiye'nin Asya'daki teknolojik gelişmeleri kullanmasının da hedeflerden biri olduğunu belirten Olpak, "İş dünyasının temsilcileri olarak Asya ile ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek için çok çalışıyoruz. Bugün, Türkiye ve ASEAN ilişkilerinin geleceğini tartışmak için multidisipliner bir platform oluşturmaya çalışacağız. İş toplulukları arasında ASEAN bölgesi ve Asya'ya yönelik potansiyel konusunda daha fazla farkındalık yaratmayı umuyoruz. Bugünün bir atlama taşı olacağına inanıyoruz ve ASEAN ile daha büyük, daha kapsamlı bir bölgesel forum oluşturmak için bunun üzerine inşa etmeye devam edeceğiz" dedi.
Konferansın açılış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen ASEAN ve Türkiye Arasındaki Mevcut Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Değerlendirilmesi oturumu DEİK/ASEAN Çalışma Grubu Üyesi ve DEİK/Türkiye-Malezya İş Konseyi Başkanı Süheyla Çebi Karahan moderatörlüğünde T.C. Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasi İşler Genel Müdürü Nilvana Darama, T.C. Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürü Hüsnü Dilemre, Filipinler'in Ankara Büyükelçisi Maria Elena Palo Algabre, TOBB Başkan Yardımcısı Ali Kopuz, TİM Başkan Yardımcısı Ahmet Güleç, MÜSİAD Başkan Yardımcısı Davut Altunbaş ve Türkiye Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Derneği Başkanı İrfan Aker'in katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Türkiye-ASEAN Ticaret ve Ekonomik İlişkilerinde Risk ve Fırsatlar oturumu ise, DEİK/Türkiye-Asya Pasifik İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Murat Kolbaşı moderatörlüğünde T.C. Bangkok Büyükelçisi Serap Ersoy, FNSS Uluslararası İş Geliştirme Direktörü Melih Kayaalp, T.C. Hanoi Büyükelçisi Haldun Tekneci, Kordsa CEO'su İbrahim Özgür Yıldırım, T.C. Vientiane Büyükelçisi Orhan Işık, D.I.Y, Grup Strateji Başkan Yardımcısı Sathis Manoharen, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Hatice Çelik, T.C. Phnom Pehn Büyükelçisi Ülkü Kocaefe ve Brunei Ankara Büyükelçisi Sayın Muhammad Shafiee Bin Haji Kassım'ın katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Türkiye-ASEAN Ticaret ve Ekonomik İlişkilerini Geliştirmek İçin Yol Haritası oturumu ise, T.C. Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü Asya ve Pasifik Ülkeleri Daire Başkanı Çağatay Özden moderatörlüğünde Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Merthan Dündar, T.C. Endonezya Büyükelçisi Prof. Dr.Talip Küçükcan, DEİK/Türkiye-Endonezya İş Konseyi Başkanı İlhan Erdal, T.C. Kuala Lumpur Büyükelçisi Emir Salim Yüksel, Tayvan Ulusal Chengchi Üniversitesi ve Endonezya Airlangga Üniversitesi Stratejik ve Küresel Çalışmalar Merkezi Araştırma Görevlisi A. Safril Mubah, T.C. Singapur Büyükelçisi Mehmet Burçin Gönenli, Kamboçya Ankara Büyükelçisi Meas Kimheng, Malezya İstanbul Başkonsolosu Tengku Mohd Dzaraif Raja Abdul Kadir, T.C. Manila Büyükelçisi Niyazi Evren Akyol, DEİK/Türkiye-Vietnam İş Konseyi Başkanı Murat Atik ve T.C. Bandar Seri Begawan Büyükelçisi Hamit Ersoy'un katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Konferansın sponsorları ise, Arzum Ev Aletleri, Beta Tea, Dorçe Prefabrik, Fiba Group, Gedik Kaynak, Hitay Holding ve Kibar Holding oldu.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2022 yılı üçüncü çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı.
Olpak değerlendirmesinde şunları ifade etti:
2022'nin ilk çeyreğinde yüzde 7,5 ve ikinci çeyrekteki yüzde 7,7 büyüme performanslarının ardından, Türkiye'nin 3. çeyrekte de yüzde 3,9 büyüyerek pozitif görünümü sürdürmesini iş dünyası olarak memnuniyetle karşılıyoruz. Özellikle, makine ve teçhizat yatırımlarının yüzde 14,3 oranında artarak büyümeye pozitif katkı vermesini önemli buluyoruz.
İlk iki çeyrekten sonra sanayi üretimi ve PMI gibi öncü göstergelere baktığımızda, dünyadaki resesyon beklentilerine paralel olarak büyüme hızının elbette bir miktar yavaşlamasını bekliyorduk. Ancak küresel risklerin ve resesyonun konuşulduğu bir ortamda dahi yüzde 3,9'luk büyüme gösteren Türkiye'nin bir kez daha dünyadan pozitif ayrışmayı başardığını görüyoruz. Dolayısıyla yılın üçüncü çeyreğindeki büyüme verisi, Türkiye açısından resesyon ihtimalinin de bir hayli zayıf olduğunu destekler nitelikte.
Büyüme verilerinde talep tarafını değerlendirdiğimizde ise yatırımlarda göze çarpan ufak bir daralma dışında tüm alt kalemlerin büyümeye olumlu katkı yaptığını görüyoruz. Yatırımlardaki daralmanın ise temelde inşaat yatırımlarındaki azalmadan kaynaklandığını görüyoruz. Fakat bununla birlikte makine ve teçhizat yatırımlarının ise yüzde 14,3 oranında artarak büyümeye dikkate değer bir katkı verdiğini de gözlemliyoruz. Uluslararası yatırımcılarla gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde Türkiye'nin genç ve dinamik bir nüfus avantajına sahip olduğunu her zaman vurguluyoruz. Bunun da etkisiyle birlikte hane halkı tüketiminin yüzde 19,9 oranında artarak büyümeye en çok katkı veren kalem olması sevindirici. İhracatımız ise sene başında bir önceki yıla göre yüzde 20 oranında artarken son dönemdeki küresel resesyona bağlı olarak bu oran yıllık bazda yüzde 15'e kadar gerilemiş durumda. Küresel ticaretteki tüm zorluklara ve daralmalara rağmen ihracatımız üçüncü çeyrekte de yüzde 12,6 artarak büyümeye pozitif katkı vermeyi sürdürmeyi başardı.
Arz tarafını incelediğimizde ise inşaat hariç tüm sektörlerin pozitif büyüme göstermesi oldukça değerli. Özellikle bankacılık ve finans sektörünün yüzde 21,6, bilgi ve iletişim sektörünün yüzde 13,9 oranında genişlemesi büyümenin temel sürükleyici kalemleri durumunda.
Açıklanan bu olumlu veri, 2022 yılı büyümesinin yüzde 5 civarlarında gerçekleşmesinin mümkün olduğunu gösteriyor. 2009 küresel finansal krizinden sonraki dönemde çeşitli risklere maruz kalsak dahi her yıl üzerine değer katarak pozitif büyümeyi başaran ekonomimiz, küresel çalkantıların ve risklerin yeniden arttığı bu son dönemde dahi pozitif ayrışarak gücünü bir kez daha gösterdi.
DEİK olarak önümüzdeki dönemde de Türk iş dünyası adına üstlendiğimiz ticari diplomasi misyonumuz doğrultusunda ülkemizin büyümesine katkı sunmaya ve küresel ticaretten aldığımız payı artırmak amacıyla dünyanın dört bir yanında daha fazla ticaret için çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin daha fazla nitelikli büyümesi, büyümenin tabana dengeli yayılması ve yatırım, üretim, istihdam ile birlikte ihracata dayalı büyümeye daha fazla katkı sunmak için tüm gücümüzle iş dünyamızın Kuzey Yıldızı olmayı sürdüreceğiz.
Türkiye ile Pakistan Ticaret Hacmi Hedefi 5 Milyar Dolar
DEİK, Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Şehbaz Şerif'in onurlandırmalarıyla Türkiye-Pakistan İş Konseyi Toplantısını, T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Pakistan Ticaret Bakanı Syed Naveed Qamar, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK/Türkiye-Pakistan İş Konseyi Başkanı Ahmet Cengiz Özdemir ve iki ülke iş insanlarının katılımlarıyla 26 Kasım 2022 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirdi. Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Şehbaz Şerif'in Türkiye ziyareti kapsamında düzenlenen toplantıda, inşaat, altyapı, bankacılık, gümrük ve enerji sektörlerinde iş birliği fırsatları ele alındı.
Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Şehbaz Şerif, "T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile bir anlaşma imzaladık. Bağlarımızı güçlendirmek, ticareti, yatırımları ve savunma yatırımlarını geliştirmek için dün Sayın Cumhurbaşkanı ile görüştük. MİLGEM projesi kapsamında dün 3. korvetin denize indirdik. Ticari ilişkilerimizin artması ve savunma sanayi üretiminde ortaklığımızın biraz daha güçlenmesine vesile oldu. İki ülke arasındaki ticaret hacmine dostluğumuz ve kardeşliğimiz yansımıyor. Türkler çok çaba harcıyor, farkındayız. Geçtiğimiz son yıllarda ve çeşitli dönemlerde bir araya gelerek, sorunları aşmak için çalıştık. Türk şirketlerinin Pakistan'da olumsuz durumlarla da karşı karşıya kaldıklarını biliyoruz. İş mevzuatımınızı sadeleştirmeli, bürokrasiyi kaldırmalıyız. Türkiye ile hareket etmek istiyoruz ve böylelikle ticari ilişkilerimizin de artarak gelişeceğini düşünüyorum" dedi. Yenilenebilir enerji konusunda kararlı adımlar attıklarını belirten Şerif, "1.5 milyar dolar olan ticaret hacmini, önümüzdeki 3 yılda 5 milyar dolara çıkması için bir anlaşma imzaladık. 3 yıl içinde üstümüze düşeni fazlasıyla yapmalıyız. Hep birlikte çok güzel işlere imza atabiliriz. Bizler üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Yenilenebilir enerji konusunda kararlı adımlar atıyoruz. Artık Pakistan'da petrol ve petrol ürünleri gibi yakıt ürünleri için 2021 yılında 27 milyar dolar harcamışız. Artık bunu değiştirmek istiyoruz. 10.000 megavatlık bir güneş enerjisi yatırımı başlattık. Türk kardeşlerimiz için planlarımızı anlatacağımız özel bir konferans düzenlemek isterim. Özel oluşturulacak ödeme planları, fizibilite çalışmaları 60 gün içinde olabilir. DEİK Yönetim Kurulu ve İş Konseyi üyelerine enerji konusunda kapımız açık. Pakistan ve Türkiye savunma sanayi iş birliği tesis etti. Size bütün kapıları açmak istiyoruz" dedi.
Muş: "Türkiye ve Pakistan arasında yenilenebilir enerjide iş birliği fırsatları bulunuyor"
T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muşise, iki ülke arasındaki derin ve köklü olan siyasi ilişkilere uyumlu olarak somut sonuçlarından biri olan MİLGEM projesi kapsamında 3. korvetin denize indiriliş töreninin dün gerçekleştirildiğini vurgulayarak, "İslamabad ziyaretimde, ekonomik ilişkilerimizi derinleştirmek adına Mal Ticareti Anlaşmasını imzaladık ve Türkiye-Pakistan Ortak Görev Gücü'nün ilk toplantısını gerçekleştirdik. İş Konseyi üyelerimiz başta olmak üzere, Türk ve Pakistanlı iş insanlarının daha güçlü iş birliklerine odaklanmaları ve ticaretimizin her iki ülke pazarının ihtiyaçları doğrultusunda çeşitlendirilmesine daha fazla katkı vermeleri de büyük önem arz ediyor.Sayın Başbakanın ülkemizi ziyareti esnasında kendilerinin nazik teklifi ile oluşturulması kararlaştırılan Ortak Görev Gücü Mekanizması, bir yandan ekonomik ilişkilerimizin en yüksek düzeyde ele alınmasına imkân vermekte; diğer yandan ise yeni fırsatlar ortaya çıkarmak ve ticaretimizin önündeki engelleri kaldırmak adına yakın bir diyalog ortamı oluşturuyor. Enerji arz güvenliği gerek yeşil dönüşümden kaynaklı sınamalar gerekse de küresel ölçekte enerji emtialarında yaşanan fiyat dalgalanmaları nedeniyle son dönemde giderek artan bir şekilde endişe kaynağı olmaya başladı. Firmalarımızın yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptıkları yatırımları artırarak çalışmaları gerekiyor. Türkiye ve Pakistan arasında yenilenebilir enerji alanında büyük iş birliği fırsatları bulunuyor. Türkiye'nin Pakistan'daki doğrudan yatırımları üçüncü ülkeler üzerinden yapılan yatırımlar da dikkate alındığında 1 milyarı doları aştı. Türkiye ve Pakistan'ın ticari ilişkilerinin derinleştirilmesine dair her türlü iş birliğine açığız" dedi.
Qamar: "İki yıl içerisinde en az 10.000 megavatlıkgüneş enerji santrali kurma niyetindeyiz"
Pakistan Ticaret Bakanı Syed Naveed Qamarise, Pakistan ve Türkiye her zaman iş birliğinde iki ülke olduğunu söyleyerek, "T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Şehbaz Şerif arasında geçtiğimiz günlerde Emtia Ticareti Anlaşması imzalandı. Birlikte çalışarak, yalnızca politika belirleyerek değil, aynı zamanda işletmelerimizin birlikte çalışmasını hükümetlerimizin iş birliğinde çalışmasını ve B2B ortaklıklar kurmayı hedefliyoruz. Türkiye-Pakistan iş birliği kurmak isteriz. Pakistan'da önümüzdeki iki yıl içerisinde en az 10.000 megavatlıkbir güneş enerji santrali kurma niyetindeyiz. Şu anda kendi elektrik üretimimiz fosil enerji üzerinde bulunduğu için bu yatırıma önem veriyoruz. Türk yatırımcıların, Pakistan'a gelip bu yenilenebilir enerji programına ortak olmalarını ve katkı sağlamalarını arzu ediyoruz. Biliyoruz ki gıdaya olan ihtiyaç asla bitmiyorsa enerjiye olan ihtiyaç da asla bitmiyor. Yatırım her zaman ihtiyaç duyulan alan. Dostlarımız, kardeşlerimiz gelsinler enerji alanına yatırım yapsınlar" dedi.
Olpak: "Pakistan'da yenilenebilir enerji, konut inşaası ve alt yapı alanında da önemli roller üstlenmeye hazırız"
DEİK Başkanı Nail Olpak ise, "2022'in Ağustos ayında İslamabad'da gerçekleştirdiğimiz buluşmanın ardından dost ve kardeş ülkemiz Pakistan'ın Sayın Başbakanını ve değerli iş dünyası temsilcilerini İstanbul'da ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum" dedi. Türkiye'nin Pakistan'la ilişkileri uzun yıllar yakın dostluk ve kardeşlik anlayışı temelinde şekillendiğini belirten Olpak, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin tesis edilmesinin 75. yıl dönümünün kutlandığını söyledi. Olpak, "Ağustos ayında gerçekleştirdiğimiz İş ve Yatırım Forumu'nda iki ülke tarafından imzalanan Tercihli Ticaret Anlaşması, karşılıklı hassasiyet ve faydalarımızı en üst düzeyde göz önünde bulunduran bir anlaşma olması açısından önemliydi. Türk iş insanlarımız Pakistan'da yenilenebilir enerji, konut inşaası ve alt yapı alanında da önemli roller üstlenmeye hazırlar. İki ülke bankalarının iş birliğinin teşvik edilmesi, iş dünyasının önünü daha fazla açacaktır. Gümrük işlemlerinde daha hızlı bir iş birliğinin de işlerimizi geliştireceğine inanıyoruz" dedi.
Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Şehbaz Şerif'in onurlandırmalarıyla Türkiye-Pakistan İş Konseyi Toplantısının sponsoru ise, Albayrak Holding oldu.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türk iş dünyasını Küba Devlet Başkanı Miguel Mario Diaz-Canel Bermudez ile İstanbul'da bir araya getirdi. Küba Başbakan Yardımcısı Alejandro Gil Fernández, Küba Dış Ticaret ve Yabancı Yatırım Bakanı Rodrigo Malmierca Diaz, Küba Enerji ve Madenler Bakanı Vicente de la O Levy, DEİK Başkanı Nail Olpak, T.C. Havana Büyükelçisi Vehbi Esgel Etensel, Küba Ankara Büyükelçisi Alejandro Francisco Diaz Palacios, DEİK/Türkiye-Küba İş Konseyi Başkanı Leyla İlhan Pamukçu ve 50'ye yakın iş insanının katılımlarıyla 26 Kasım 2022 tarihinde gerçekleşen buluşmada, Türkiye ile Küba arasındaki sektörel iş birliği fırsatları ele alındı.
Türk şirketlerini yeni yatırımlarla birlikte Küba'da daha fazla görmeyi arzuladıklarını belirten Küba Devlet Başkanı Miguel Mario Diaz-Canel Bermudez, "Küba'da şu an pek çok Türk firması farklı sektörlerde yer alıyor. Ancak önümüzdeki dönemde Türk firmalarının sayısının artmasını istiyoruz. Türkiye ile Küba arasında demir, metal ve tıbbi malzemeler gibi ortak işlerimiz var. Ayrıca enerji alanında da elektrik üretimi konusunda da iş birlikleri söz konusu. Covid-19 salgını sürecinde dahi yüksek verimliği yakaladık. Türkiye özelinde elektrik üretimi ve dağıtımı alanında Küba'daki iş birliğimizi artırmak ve bu alandaki yatırımların çeşitlenmesini hedefliyoruz. Biyoteknoloji, yenilenebilir enerji, turizm, tarım, hayvancılık, sağlık, eğitim ve kültür alanlarında iş birliği fırsatlarını değerlendirerek, iki ülke arasındaki ticaret hacmini 200 milyon dolara ulaştırmayı hedefliyoruz. DEİK/Türkiye-Küba İş Konseyi'nin amacı, karşılıklı ticaret hacmimizi artırmak, ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek ve 3. ülke arada olmadan direkt ticareti sağlamak. Ticari ilişkilerimizi geliştirmek için Türkiye'nin önemli illerindeki ticaret odaları ile de bir dizi ve hatta KOBİ'lerin gelişimi alanında imzaladığımız anlaşmalar var. Ülkelerimiz arasında gelişen ekonomik ve ticaret ilişkilerimiz, her geçen yıl daha iyi bir noktaya gidiyor. Yakın dönemde iki ülke firmalarını birbirine daha fazla yaklaştırmayı amaçlıyoruz. Türk iş dünyasının da yakından ilgilendiği sektörlerden yenilenebilir enerji, sağlık tekstil ve medikal gibi alanlarda hala önemli fırsatlar var. İki ülkenin Merkez Bankaları arasında 2026 yılına kadar yapılacak iş birliği çerçevesinde de önemli protokollere imza atıldı. 2018 yılında elektrik enerjisi üretimi ve dağıtımı konusunda bir anlaşma imzalamıştık. TİKA ile de yenilenebilir enerji, akademik ortaklık, tarım ve ziraat alanlarında anlaşmalarımız var. Türk iş dünyasını Küba'ya yatırım yapmaya davet ediyoruz. Ticari ilişkilerimize katkı sunacak bu üst düzey buluşmayı sağlayan ve ev sahipliği yapan DEİK'e teşekkür ediyorum" dedi.
Bakan Diaz: "Türk iş dünyasına Mariel ve ZED Mariel bölgelerinde teşvik ve avantajlar var"
Küba'nın yabancı yatırımclar ve Türk iş dünyası için büyük fırsatlar sunduğunu söyleyen Küba Dış Ticaret ve Yabancı Yatırım Bakanı Rodrigo Malmierca Diaz, "Küba, son yıllardaki sosyal gelişimi, artan uluslararası değeri ve yabancı yatırımcıların kattığı cazibe ile birlikte pozitif bir değişim yaşıyor. Küba'da yatırım yapmak için öncelikle şeffaflık bekliyoruz. Yabancı yatırımcılara sunduğumuz avantaj ve desteklerle birlikte yabancı şirketler ile projelerimizin çoğunu somutlaştırdık. Türkiye ile ticari iş birliğimizi geliştirmek için karşılıklı anlaşmalar imzalayarak, yeni adımlar attık. Devlet liderlerimizin ortaya koyduğu hedeflere ulaşabilmek için birlikte çalışmalıyız. Küba'nın ekonomik planını ve kalkınması değiştirecek, 2030 yılını hedefleyen yeni bir yol haritamız var. Sürdürülebilir bir gelişim modeliyle bir dizi teknolojik adım atıyoruz. Ekonomimizi modernleştiriyoruz. 2014 yılında yabancı yatırım kanunu çıkardık. Mariel münhasır bölgesini oluşturduk. Mariel bölgesini 9 bölgeye ve sektörlere ayırdık. Türk iş dünyasını da yabancı yatırımcılarımı arasında, buraya çekmek istiyoruz. Biz sadece finansman değil, teknolojinin gelmesi ile yeni sektörlerin de ortaya çıkmasını istiyoruz. Türk iş dünyası ile birlikte 3. ülkelere ihracat yapmak istiyoruz. Örneğin biyoteknoloji ve tıp alanlarında çok iyi durumdayız. Bazı Türk firmaları da bu sektörlerde ortak iş yapmak istiyorlar. Özel vergi sistemimizle yabancı yatırımcılara vergiden muvafiyet sunuyoruz. Böylelikle yabancı yatırımcılara, daha sonra resmi kardan yüzde 10 vergi alınıyor. Bu da yabancı yatırımcılara ayrıcalık tanıyor. Her yıl 2 milyar dolarlık gıda ithalatı gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla gıda üretimini çeşitlendirmemiz gerekiyor. Tarım, yenilenebilir enerji, enerji sektörlerinde yabancı yatırımlar bekliyoruz. Ayrıca bürokratik işlemlerin hızlanması için 15 kuruluşun bir arada olduğu tek bir merkez kurduk ve çevrim içi olarak tüm işlemlerinizi gerçekleştirebiliyorsunuz. Türk iş dünyası için Mariel ve ZED Mariel bölgelerinde sunduğumuz ciddi teşvik ve avantajlar var. Türk iş insanlarının Küba'da daha kolay ve daha fazla yatırım yapabilmesi ve yerleşik yatırımcı olmaları için çalışıyoruz. " diye konuştu.
Toplantıda söz alan Küba Enerji ve Madenler Bakanı Vicente de la O Levy ise özellikle yenilenebilir enerji alanında yatırım yapmak için Türk iş dünyasını Küba'ya davet ettiklerini belirterek, "Küba'da şu an maden, nikel, mineraller ve elektrik alanlarında ciddi bir dış yatırım var. Türk iş dünyası ile enerji alanında yeni ortaklıklara ve iş birliklerine hazırız. Elektrik dağıtımı konusunda son derece önemli fırsatlar söz konusu. Yatırımcılar için yenilenebilir enerji, biyokütle, hidroelektrik santraller ve rüzgar enerjisi gibi sektörlerde fırsatlar var. Hidrolik santrallerde de özellikle dağlık bölgelerde yatırıma uygun araziler ve yatırım yapan şirketler için farklı iş modeli destekleri sunuyoruz. Ülkemizin dört bir yanına konuşlandırdığımız enerji tesisleri ve santrallerimizde, gerekli teknolojik makine alımları konusunda karma şirketlerden teknoloji ve teknik iş birliği yatırımları almaya devam ediyoruz.. Enerji verimliliğini artırmak için hanelerde su ısıtma cihazları ve bunun için de yüzde 70 oranında güneş panelleri kullanılıyor. Dolayısıyla güneş enerjisi paneli alanında çok ciddi talep var. Hanelerde 3.6 milyon kişilik aktif bir müşteri potansiyeli bulunuyor. Güneş paneli üretiminde kapasite artırabilir ve birlikte yeni üretim tesisleri kurabiliriz. İç pazarda enerji alanında yabancı yatırımcılarla birlikte verimliliği artırmak istiyoruz. Tarım alanında da sulama çalışmalarında güneş enerjisi kullanımı giderek artıyor. Bu alanda da önemli bir ekonomik potansiyel bulunuyor. Yüzer santral alanında da ciddi iş birliği ve yatırım fırsatları bulunuyor. " şeklinde konuştu.
Olpak: "Turizm, inşaat, tekstil ve gıda da hedef sektörlerimiz arasında yer alıyor"
26 yıl aradan sonra Küba'dan Türkiye'ye Devlet Başkanı düzeyinde gerçekleşen bu seyahatin iş dünyası açısından da son derece önemli olduğunu belirten DEİK Başkanı Nail Olpak, "2015 yılında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Küba'ya ziyareti, karşılıklı Dışişleri Bakanları düzeyindeki ziyaretler ve bugün de Sayın Devlet Başkanı Diaz-Canel'in ziyareti, ikili ilişkilerimizde kritik öneme sahip. 26 yıl aradan sonra, Küba'dan ülkemize devlet başkanı düzeyinde gerçekleşen bu seyahat çok önemli. Ülkelerimiz arasındaki ikili ilişkiler, dostane biçimde sürüyor ve bunu ekonomik alanda da arttırmak istiyoruz. İki ülke dış ticaret hacmi geçtiğimiz yıl 40 milyon doların üzerinde gerçekleşti. Ancak Cumhurbaşkanımız ile yapılan görüşme sonrası belirlenen 200 milyon dolar hedefine dengeli bir şekilde ulaşmak için daha çok gayret göstermemiz gerekiyor. Bu süreçte, ikili ticaretimizin daha da geliştirilebilmesi ve ihraç ürünlerinin çeşitlendirilebilmesi için Küba ile yeni iş birliği alanlarının istişare edilmesi önemli. Özellikle sağlık sektöründe yapılacak ortak projeleri çalışabiliriz. Ayrıca, turizm, inşaat, tekstil ve gıda da hedef sektörlerimiz arasında yer alıyor. Özellikle ilaç alanında da bazı yeniliklerle birlikte ilave işler yapabiliriz. Ayrıca Küba'nın altyapı ihtiyacını biliyoruz. Dünyada kendisini kanıtlamış, tecrübeli müteahhitlerimiz de bu alanda beraber çalışmaya hazırlar. Tüm dünyada bugüne kadar bu alanda 450 milyar dolara yakın bitirilmiş projelerimiz var. Bu rakam bile bizim bu alandaki kapasitemizin büyüklüğünü ispatlar nitelikte. Bilgi ve networkun özellikle günümüz dünyasında ne kadar önemli olduğu malum. DEİK ailemizin tüm dünyaya yayılmış 151 İş Konseyine ait networkünü, Kübalı dostlarımızla birlikte kullanmaya her zaman hazırız." dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türk ve Çin iş dünyasının önde gelen isimlerini İstanbul'da bir araya getirdi. DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi, ÇİNSİAD ve ÇİNKOBİ iş birliğiyle düzenlenen Türkiye-Çin İş Dünyası Buluşması etkinliği Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, DEİK Başkanı Nail Olpak, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Elçi Müsteşarı Dr. Liu Yuhua, Çin Sanayi ve İş Adamları Derneği Başkanı Zhou Yanquan, ÇİNKOBİ Derneği Başkanı Li Muzi, DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu ve iki ülkeden 100'e yakın iş insanının katılımıyla gerçekleşti.
Büyükelçi Liu Shaobin: "Çin ve Türkiye, kalkınma stratejilerinin uyumunu artırabilir"
Çin ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin istikrarlı şekilde büyüdüğünü belirten Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, "Çin yeni bir çift döngülü kalkınma modelinin inşasını hızlandırıyor. Türkiye ise yeni bir kalkınma vizyonuna doğru ilerliyor. Bu nedenle iki ülke arasındaki iş birliğinin artması için çok geniş bir potansiyel bulunuyor. Gelecek sene Türkiye Cumhuriyeti 100. yılını kutlayacak. Çin ve Türkiye kendi hayallerini gerçekleştirme sürecinde kalkınma stratejilerinin uyumunu artırabilir, karşılıklı güveni artırabilir, iş birliğini derinleştirebilir, dünya barışının kurulmasına ve dünyanın kalkınmasına katkılarda bulunabilirler. Çin ve Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana geçen 51 yılda, iki ülke arasındaki ilişkiler olağanüstü bir yolculuktan geçti. İki ülke arasında iyi bir gelişme ivmesi sürüyor. Özellikle son yıllarda iki devlet liderinin ilgileriyle her iki taraf da bütün alanlarda iş birliğini derinleştiriyor ve önemli faydalar sağlıyor. İki ülke iş dünyaları arasında iş birliğini artırmalı, güçlü bir iş ortamı sağlamalı ve karşılıklı anlayışımız geliştirmek için daha çok çaba göstermeliyiz. Stratejik iş birliğimizin geliştirilmesi için birlikte çalışmalıyız. Türkiye ile Çin, G20 üyesi ve yükselen ülkeler olarak, küresel ve bölgesel iş birliğimizi artırmalıyız. Biz daima iş dünyalarımız için çözüm üretmeye hazırız. Ayrıca Kuşak ve Yol Girişimi ile orta koridor planınının entegrasyonunu desteklemeliyiz. Aynı zamanda dijital ve yeşil ekonomi başlıklarında yeni bir platform oluşturmalıyız." dedi.
Olpak: "Karşılıklı ticarette yarı yarıya dengelenmiş biçimde ilerlemeliyiz"
Salgınla birlikte küresel ticarette yaşanan değişime dikkat çeken DEİK Başkanı Nail Olpak, "Bu zorlu dönemde tedarik zincirinin ne kadar önemli olduğunu anladık ve sürecin kazananlarının tedarik zincirini koparmayanların olduğunu gördük. Dijitalleşmenin hızla artan etkisi ve dijital ekonomi gerçeğini konuşurken, Yeşil Mutabakat'ı da daha fazla konuştuk. Ancak savaşla birlikte nükleer enerjiyi hayatımızdan çıkarmayı konuştuğumuz bir süreçten, aniden nükleer enerji ve kömürün kullanılabileceğinden söz edilmeye başladı. Dolayısıyla iş dünyası temsilcileri olarak, bu değişimlerden almamız gereken önemli dersler var. Bugün Türkiye ve Çin ile ticaret yapan, yatırımları olan iş insanlarımızla birlikteyiz. Çin'in bu sürecinden öğreneceğimiz çok şey var. ÇİNSİAD Başkanı Zhou Yanquan 5 yıllık süreç içerisinde ikili ticaretimizin 100 milyar dolara gidebileceğini ifade etti. Bizler iş dünyası temsilcileriyiz. Çin bütün dış ticaret fazlasını Türkiye üzerinde vermek durumunda kalmamalı. Biz, Türkiye'de 'Kuş tek kanadıyla uçamaz' diye bir ifade kullanırız. Eğer 100 milyar dolara giderken biz 90 milyar dolar açık verirsek öncelikle iş dünyası olarak, buradan dolayı kendimize iyi bir ders çıkartmalıyız. Türkiye adına net pozitif ayrımcılık talep ettiğimizi söylemek isterim. Çünkü uzun vadede bu sürdürülemez olur ve ortaya başka komplikasyonlar karşımıza çıkabilir. Sorumluluğun her iki iş dünyasında olduğu bilinci ile ikili ticaret hacminde 100 milyar dolara gideriz; ama yarı yarıya dengeli bir şekilde gitmeliyiz" dedi.
Zhou Yanquan: "Önümüzdeki 5 yıl içinde Çin ile Türkiye arasındaki toplam ticaret hacmi 100 milyar doları aşabilir"
Özellikle son 5 yılda, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin her yıl yeni bir seviyeye ulaştığını vurgulayan ÇİNSİAD Başkanı Zhou Yanquan, "Çin ve Türkiye'nin diplomatik ilişkiler kurmasının üzerinden 51 yıl geçti. Son 10 yılda, özellikle son 5 yılda, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler her yıl yeni bir seviyeye ulaştı. Buna inanmak için her türlü nedenimiz var ki, Önümüzdeki 5 yıl içinde Çin ile Türkiye arasındaki toplam ticaret hacmi rahatlıkla 100 milyarı aşabilir. Günümüz dünyasında birçok belirsizlik yaşanıyor. Rusya-Ukrayna savaşının devam eden etkisi ve COVID-19 salgını ile birlikte Çin pazarının arz tarafı ve orta seviye ürünlerin alıcıları veya satıcıları şunu hissetti. Avrupa'daki durum, doğal gazın kesilmesi nedeniyle sanayi zincirinin terminal veya üretim merkezinin devredilmesi nedeniyle giderek daha ciddi hale geldi. G20'nin iki yükselen pazar üretim merkezi olan Türkiye ve Çin, uluslararası pazarın dolaşımına çok bağımlı. Çin ve Türkiye'deki girişimciler, bugün olduğu gibi daha fazla iş fırsatı alışverişi ve ticaret politikası yürütmeli. Kaynaklar, enerji, yüksek teknoloji, e-ticaret, inovasyon vb. alanlardaki iş birliğini güçlendirebiliriz. Karşılıklı yatırımların artırılması, vize kolaylıklarının sağlanması, girişimcilerin devlet yönetimlerine önerilerde bulunması, iş çevrelerimiz arasındaki bu tip buluşmalarının sayısının artması, iki ülke arasındaki para takaslarının kullanımını ve bunu yükseltme politikalarının teşvik edilmesi için birlikte çalışmalıyız" diye konuştu.
Kurdoğlu: "Çin, Türk iş dünyası için çok önemli bir ortak"
Çin'in, Türk iş dünyası açısından yeni iş yapış şekilleri edinme ve hızlı gelişmelere ayak uydurma konularında önemli kapılar açtığına dikkat çeken DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu, "Çin, Türk iş dünyası için çok önemli bir ortak ve bu kritik önem her geçen yıl daha da artıyor. DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi olarak, iki ülke arasındaki ticaret potansiyelini daha da ileriye taşımak adına var gücümüzle çalışıyoruz. Çin Halk Cumhuriyeti'nin hem Ankara hem de İstanbul'daki diplomatik temsilciliklerinin vermiş olduğu destekleri her zaman yanımızda hissediyoruz. DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi olarak, ÇİNSİAD ve ÇİNKOBİ gibi önde gelen Çin iş dünyası kuruluşlarıyla önümüzdeki dönemde daha fazla iş birliği yapmayı hedefliyoruz. 2022 yılı Nisan ayında yayınladığımız "Kuşak ve Yol Girişimi" raporuyla iki ülke arasındaki ticareti ve dinamikler, salgın sonrası dünya konjonktüründe detaylı bir şekilde değerlendirildi. Ayrıca, Çin'e İhracatı Arttırma Araştırma Grubu ile Türkiye ve Çin arasındaki ticaret hacminin daha dengeli bir şekilde büyümesine yönelik çalışmalar yürüteceğiz" şeklinde konuştu.
Li Muzi: "ÇİNKOBİ Derneği, Çin'e giden herkes için yeni bir yol"
Çinli özel şirketlerin üye olduğu bir yapı ile faaliyet gösterdiklerini ifade eden ÇİNKOBİ Derneği Başkanı Li Muzi, "Bugünkü toplantının sadece bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. Türkiye'ye yerleşmiş Çinli yatırımcılar olarak, tanışmak için birçok fırsatımız olduğuna inanıyoruz. Bizler Türkiye'de faaliyet gösteren Çinli girişimcileriz ve imajımız, Türk halkının ve girişimcilerin Çin'e nasıl gördüğünü etkileyecek. Çinli bir şirket, Türkiye'ye yatırım yapmayı planladığı zaman ilk önce buradaki Çinli İş Adamları Derneği'ne danışmayı düşünecek. Kuruluşumuzdan bu yana geçen altı ay içinde, onlarca Çinli şirket danışmak için bizimle iletişime geçti. Çin ile ekonomik bağınız ya yatırımdır ya ticarettir. Dolayısıyla ihtiyacınız olan ilk şey Çin'e gitmek için vizedir ve biz bu konuda da size yardımcı olabiliriz. Türk iş dünyasının Çin pazarını daha iyi anlaması ve Çin'de ideal iş ortaklarını bulması için çalışmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda DEİK/Türkiye-Asya Pasifik İş Konseyleri ve DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi'ne yoğun çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum" dedi.
Türkiye-Çin İş Dünyası Buluşması etkinliğinin sponsorları ise, TAB Gıda Yatırımları (TFI) ve Aksa Jeneratör oldu.
DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi Kuruldu
Türk iş dünyasının kuzey yıldızı Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), ticari diplomasideki gücünü ve küresel network ağını Türkiye'nin önde gelen teknoloji firmalarıyla buluşturmak için önemli bir adım daha attı. Türkiye'nin yeni bir dijital teknolojiler merkezi haline gelmesi hedefiyle kurulan DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi, bu alanda öne çıkan 9 alt sektörü kapsayan komiteleriyle birlikte teknoloji ihracatının artması ve dünyanın ilk 500 şirketi arasına Türkiye'den yeni oyuncular eklemeye odaklandı.
DEİK/Dijital Teknolojiler İş Konseyi ile Türk şirketleri için diğer ülkelerle dijital koridorlar oluşturmayı stratejik öncelikleri arasına alan DEİK, teknoloji ve dijitalleşme alanında DEİK'in bir platform olmasını amaçlıyor. Fintech, oyun (Gaming), siber güvenlik, girişim sermayesi, yazılım teknolojileri, yenilikçi teknolojiler, bulut teknolojileri, mobil teknolojiler ve sağlık teknolojileri alanlarındaki dijital ekonominin geleceğine odaklanan DEİK, Türkiye'den dünyaya açılan yeni unicorn ve decacornların çıkmasına öncülük edecek.
Olpak: "Teknoloji alanında Türkiye için diğer ülkelerle dijital koridorlar açacağız"
Türkiye'nin teknoloji ekosistemine yön veren yenilikçi şirketleri ve sektörde başrol oynayan iş insanlarını Dijital Teknolojiler İş Konseyi'nde buluşturduklarını dile getiren DEİK Başkanı Nail Olpak, "Küresel ekonomi açısından yeşil ve dijital dönüşümü bir arada yaşadığımız ve ikiz dönüşümü konuştuğumuz bir süreçten geçiyoruz. Biz bu süreçleri ‘'Yeşil Ekonomi'' ve ‘'Dijital Ekonomi'' süreci olarak adlandırıyoruz. Özellikle salgınla birlikte hayatın her alanında yapay zekanın öne çıktığını ve dijital teknolojilerin tüm disiplinlerinin bizi içine aldığını görüyoruz. Dolayısıyla gözümüzü ‘Dijital Ekonomi' kavramına çevirmiş durumdayız. Biz de DEİK olarak, Türk iş dünyasınınkuzey yıldızı olma kimliğimizle ülkemizi dijital teknolojilerin yeni merkezi haline getirmeye odaklanarak Dijital Teknolojiler İş Konseyi'mizi kurduk. Ne mutlu ki DEİK üyeleri ve firmalarımızdan gelen yoğun talep de bu stratejik adımı atmamızda bize en büyük itici güç oldu. Sektörün önde gelen ve potansiyeli yüksek şirketlerini konseyimize dahil ederek, dijital teknolojiler alanında öne çıkan 9 alt sektör özelinde kurduğumuz komitelerimizle birlikte çalışmalarımıza süratle başladık. Bu önemli atılımı gerçekleştirirken Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi de bize çok kıymetli desteklerde bulundu. DEİK olarak, dijital teknolojiler alanındaki şirketlerimize, girişimcilerimize, start-up ve scale-up'lara, yurt dışında yeni kapılar açmayı, bu topraklardan yeni dünya markaları çıkarmayı hedefliyoruz. DEİK'in teknoloji ve dijitalleşme alanında bir platform olmasını arzuluyoruz. 151 İş Konseyimizin dünyanın dört bir yanına yayılmış küresel networkünü de ülkemizdeki dijital teknoloji şirketleriyle buluşturacağız. Bu noktada DEİK'in ticari diplomasideki gücünü ve küresel ufkunu kullanarak, ülkemizin diğer ülkelerle dijital koridorlar oluşturmasını hedefliyoruz." dedi.
Olpak: "Start-up'ların DEİK ile dünyaya açılmasını ve Türk decacorn şirketlerin artmasını hedefliyoruz"
DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi'nin Türkiye'nin dijital ekonomideki marka değerini bir üst lige taşımak için çalışacağını vurgulayan Olpak, "Türkiye'de dijital teknolojilerin güncel büyüklüğü yaklaşık 30 milyar dolar seviyesinde. 2022 yılında ise yüzde 10 büyümesi bekleniyor. Globalde ise sektörün büyüklüğü yaklaşık 4,4 trilyon dolara ulaşmış durumda. Türkiye'nin bu alanda yürüyeceği çok büyük bir fırsat yolu var. Siber güvenlikten oyuna, bulut teknolojisinden yazılıma kadar muazzam bir potansiyelimiz söz konusu. Türkiye'den şu ana kadar 6 şirketimiz unicorn olma başarısı gösterirken, bu şirketlerden ikisi 10 milyar dolarlık büyüklüğe erişerek decacorn oldu. İş Konseyimizin üyeleri içinde bu unicornlar arasında yer alan firmalarımız da bizimle birlikteler. Önümüzdeki dönemde DEİK olarak, yurt dışı girişim sermayesi fonları ile Türkiye'deki startup, scaleup ve yerli girişim sermayesi fonlarını bir araya getirecek platformların oluşturulmasını sağlayarak sektöre yapılan girişim sermayesini hem adet hem de hacim olarak artırmayı hedefliyoruz. Ülkemizin vizyonunu ortaya koyarak, global hedefler ile dijital teknolojilerde dünya ile tam uyumla teknoloji ihracatımıza eşik atlatmak istiyoruz" dedi.
Erdem Erkul: "Dijital teknolojilerde her komitenin spesifik hedefleri ve küresel bir yol haritası var"
DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkanı Erdem Erkul,İş Konseyi'nin proaktif ve kendine has bir yürütme anlayışıyla faaliyet göstereceğine dikkat çekerek, "Üye yapımız ağırlıklı Türk teknoloji girişimlerinden oluşuyor. Dünyanın en büyük 10 teknoloji şirketi ile iş birliktelikleri yapan, önde gelen yatırımcıları ve girişim sermayesi ile ortaklılığı bulunan şirketler. Piyasa değerlemeleriyüksek, çalışan sayıları, ihracat yaptıkları ülke sayısı gibi veriler ışığında Türkiye teknoloji ekosistemini temsil edebilecek boyutta bir üye yapısına sahibiz. Bu yapı bizi daha da güçlü kılıyor.
Dijital teknolojilerin Türkiye'nin bu alandaki ihracatının da geleceği açısından en önemli alt sektörlerini kapsayan 9 Komite ile spesifik hedefle doğrultusunda çalışmaya başladık. Fintech, oyun (gaming), siber güvenlik, girişim sermayesi, yazılım teknolojileri, yenilikçi teknolojiler, bulut teknolojileri, mobil teknolojiler ve sağlık teknolojileri komitelerimizi kurduk.Komite Başkanlarımız ve Yürütme Kurulu üyelerimizi de tamamen yerli ve milli şirketlerimiz arasından belirledik.
Ülkemizin global vizyonu doğrultusunda kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirledik. Öne çıkan bazı hedeflerimizi şöyle sıralayabiliriz;
- 2030 yılı itibari ile en az 5 fintech şirketinin artan ihracat geliri sayesinde Fortune 500 listesinde yer almasında aktif rol almak.
- 2025 yıl sonu itibarıyla sektördeki her 4 fintech oyuncusunun en az birinin uluslararası iş yapar hale getirmek.
- Türkiye'ye yurt dışı kaynaklı girişim sermayesi yatırımlarının sayı ve adedini artırmak.
- Toplam girişim sermayesi yatırımları içerisinde dijital teknoloji yatırımlarının payını artırmak.
- Bulut bilişim alanında en az 50 ülkeye ihracat yapan 50 teknoloji şirketine ulaşmak.
- Ülkemizin dünyada kaliteli, güvenilir yazılım üreten en önemli 10 ülke arasında olmasını sağlamak.
- Hypercasual oyun dışındaki diğer türlerde mobil oyun geliştiren oyun stüdyosu sayısını artırmak.
- Konsol ve PC'lerde AA veya AAA düzeyinde oyun geliştiren stüdyo sayısını artırmak.
- Sağlık teknolojileri alanında Konsey destekli girişimci ekosistemi ve başarı hikayeleri yaratmak.
- 5G'de rekabetçi ürün geliştirilmesive6G standartlarının şekillenmesine öncülüketmek.
- Türkiye'de mobil geniş bant teknolojilerinde hızlı büyümeyi sağlamak.
- Siber güvenlik alanında, ticari diplomasi anlayışıyla ‘dış ülke pazarlarının dengeleri' dikkate alınarak hareket etmek ve ulusal siber güvenlik ekosistemine değer kazandırmak.
Bunlarla birlikte, oyun alanında ise uzun vadede en az 2 unicorn ve 1 decacorn daha çıkarmak için Türk özel sektörünün bu alandaki en büyük destekçisi olacağız" şeklinde konuştu.
T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan resmi ziyareti kapsamında, T.C. Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda DEİK'in organizasyonunda Türk iş dünyası temsilcilerinin katılımlarıyla iş heyeti ziyaretleri 6-8 Eylül 2022 tarihlerinde gerçekleşti. Balkan ülkelerine düzenlenen resmi ziyaretlerin son durağı ise Hırvatistan oldu.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu-DEİK ve Lider Media organizasyonunda düzenlenen Hırvatistan-Türkiye İş Forumu, T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanović, T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, DEİK Başkanı Nail Olpak, Lider Medya İhracatçılar Kulubü Genel Yayın Yönetmeni Miodrag Šajatović ve iş insanlarının katılımlarıyla 8 Eylül 2022 tarihinde Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'de gerçekleştirildi.
T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,"İnsansız hava araçları teknolojilerinde geleceği okuyarak attığımız adım sayesinde bugün bu alanda dünyanın en başarılı 3 ülkesinden biriyiz." dedi. Bu buluşmanın, Türkiye ve Hırvatistan arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 30. yılını kutladıkları bir dönemde gerçekleşmesinden ayrıca memnuniyet duyduğunu söyleyen Erdoğan, şahsına ve heyetine gösterdikleri misafirperverlikten ötürü Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic başta olmak üzere, tüm Hırvat makamlarına teşekkür etti. Erdoğan, bu organizasyonu düzenleyen DEİK'i ve Hırvat muhataplarını da tebrik etti.
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Milanovic ile gayet verimli ikili görüşme yaptıklarını ve heyetler arası görüşmeleri gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, "İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri ayrıntılarıyla ele aldık. Aldığımız kararların ülkelerimiz arasındaki dostluk ve iş birliğini daha ileri taşıyacağına inanıyorum. Bugünkü istişarelerin bize hatırlattığı husus şudur: Türkiye ve Hırvatistan, bölgesel konumları ve ekonomileri itibarıyla ortak ülkelerdir. Son yıllarda ekonomik ve ticari iş birliğimizde yakaladığımız ivme, bu konuda ümit vericidir. 2015 sonunda 387 milyon dolar olan ticaret hacmimiz, 2021 sonunda 900 milyon dolara ulaştı. O ziyaretim sırasında belirlemiş olduğumuz 5 yılda 1 milyar dolara ulaşma hedefinde salgın nedeniyle küçük bir sapma oldu. Ancak bu yıl hedefimizi rahatlıkla aşacağımıza inanıyorum. 2022'nin ilk 8 ayı itibarıyla 760 milyon doları geçmiş durumdayız. Şimdi yeni hedefimizi kısa vadede 2 milyar dolar olarak belirledik. Orta ve uzun vadede ise 5 milyar dolara ulaşmamızın önünde hiçbir engel görmüyorum" dedi.
Erdoğan: "Firmalarımız çeşitli sektörlerde stratejik işlere imza atıyor"
Yatırım alanında iş birliklerinin de giderek geliştiğini aktaran Erdoğan, "Firmalarımız enerji, inşaat, altyapı, turizm ve bankacılık başta olmak üzere çeşitli sektörlerde stratejik işlere imza atıyor. İş Forumu'nun ikili ticari ekonomik ilişkilerimizdeki güçlü ivmeyi artırmasını ve yeni iş birliği imkanlarına vesile olmasını diliyorum. Devlet yöneticileri olarak bizler işdünyasının önündeki bürokratik zorlukları ve engelleri kaldırmakta özellikle kararlıyız ve görevliyiz. Sizlere de iş dünyası olarak ülkelerimiz arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine katkıda bulunma görevi düşüyor. Türkiye ve Hırvatistan arasındaki ekonomik ilişkilerin ve dostluk bağlarının pekiştirilmesi için her birinizin samimi gayret göstereceğine şahsım ve arkadaşlarım inanıyoruz" dedi.
Ticari diplomasi faaliyetleriyle Türkiye'nin girişimci vizyonunu yurt dışına taşıyan DEİK'e ve Türkiye-Hırvatistan İş Konseyi'ne teşekkür eden Erdoğan, "Hırvatistan'da faaliyet gösteren Türk firmalarının turizm, yenilenebilir enerji ve bankacılık sektörlerindeki yatırımları 200 milyon avroya ulaştı. Üçüncü ülkelerden gelen yatırımlarla birlikte bu rakamın esasen çok daha yüksek seviyede olduğunu biliyoruz. Önümüzde çok daha geniş bir iş birliği ve ticaret alanı bulunuyor. Enerji, altyapı, dijitalleşme, turizm, tarım, sulama ve hayvancılık başta olmak üzere geniş bir yelpazede iş birliğimizi geliştirebiliriz. Avrupa Birliği fonlarının sağlayacağı ivme ile enerji, altyapı ve dijitalleşme yatırımlarının Hırvatistan'da artması bekleniyor. Türkiye bu alandaki imkanlarını Hırvat dostlarıyla paylaşmaya hazırdır" dedi. Erdoğan, potansiyel iş birliği alanları arasında özellikle tarım, hayvancılık ve sulama projelerinin de bulunduğunu kaydetti. Erdoğan, verimli toprakları, gelişmiş ulaşım altyapısı, zengin yenilenebilir enerji kaynakları ve yetişmiş iş gücü olan Hırvatistan'ın Avrupa pazarlarına yakınlık gibi ilave avantajlara da sahip olduğunu, Türkiye ile Hırvatistan'ın gerçekleştireceği kapsamlı ekonomik ve ticari iş birliklerinin, ülkelerin yanı sıra bölgenin gelişmesine de katkı yapacağına inandığını vurguladı.
Milanovic: "Bu yılın sonunda da 1 milyar doları aşmayı hedefliyoruz"
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanović,Hırvatistan ve Türkiye'nin ekonomik ilişkilerini geliştirmek için istekli olduğuna işaret ederek, "İçinde bulunduğumuz durumu aslında mükemmel fırtına olarak tanımlayabiliriz. Evrensel ve ulusal ekonomilerde belirsizlik, risk ve stres oldukça yüksek seviyede. Bu, siyaset için de geçerli" dedi. Ekonomiye etki eden büyük güçlerin olduğuna dikkati çeken Milanović, "Siyasete etki edecek güçleri tanımlayabilir miyiz bilmiyorum? Bunlardan daha önemlisi dengenin ve karşılıklı saygının önemidir." diye konuştu.
Milanovic, "Türkiye ve Hırvatistan arasında uzun yıllardır devam eden ilişkiler ekonomiyle daha da güçlendi. Geçen yıl dış ticaret hacmi rekor seviyeye ulaşarak 846 milyon dolara ulaştı ancak yeterli değil. Bu yılın sonunda da 1 milyar doları aşmayı hedefliyoruz" dedi. Milanovic, son yıllarda Hırvatistan'a gelen yatırımcıların da arttığına dikkati çekerek bunların en çok turizm, enerji ve bankacılık alanlarında olduğunu aktardı. Kovid-19 salgını döneminde Türk yatırımcıların gelmeye devam ettiğine işaret eden Milanovic, ülkesinin ise Avrupa Birliği (AB) üyesi ve ekonomik anlamda istikrarlı bir ülke olarak yatırımcılara gerekli koşulları sunduğunu belirtti.
Olpak: "Türk iş dünyası olarak iş birliği yapmaya hazırız"
DEİK Başkanı Nail Olpak,Türk işdünyası temsilcileri olarak, Türkiye ve Hırvatistan arasındaki ticaret hacminin daha da artması için çalışacaklarını belirterek, "Dünyaca kendini kanıtlamış müteahhitlerimizin bu alanda açığı olan Hırvatistan'da altyapı ve taahhüt işlerini takip etmesini öneriyoruz.Diğer önemli bir konu ise, Hırvatistan'da önemli ölçüde otel yatırım fırsatları mevcut. Özellikle 4 ve 5 yıldızlı otel ihtiyacı var. Zagreb'de yalnızca 3 adet 5 yıldızlı otelin olması bunun bir göstergesi. Bu konuda iş birliği yapmaya Türk iş dünyası olarak hazırız.Kara yolu taşımacılığımız için önemli bir transit ülke konumundaki Hırvatistan ile tedarik zinciri ve lojistik alanlarında iş birliğimizi arttırabiliriz. Deniz turizmi ve yat imalatı da diğer önemli fırsatlar.Ayrıca, Türk firmalarımızın Hırvatistan'daki diğer orta ve büyük ölçekli ihalelere girerek burada aktif rol oynamalarını bekliyoruz.Bunlara ilaveten de, bilgi ve networkun özellikle günümüz dünyasında ne kadar önemli olduğu malum. DEİK ailemizin tüm dünyaya yayılmış 151 İş Konseyine ait networkünü, Hırvat dostlarımızla birlikte kullanmaya her zaman hazırız" dedi.
Lider Medya İhracatçılar Kulubü Genel Yayın Yönetmeni Miodrag Šajatović,"Salgın sonrası dönemde gerçekleştirilen Türkiye-Hırvatistan İş Forumu, iki ülke iş insanları için önemli bir değer. Türkiye ve Hırvatistan iş dünyalarının iş birlikleri bölgesel ölçekte önem taşıyor. Özellikle enerji sektöründe ön görülen önümüzdeki dönem projeksiyonları hepimizi etkiliyor. Bu kapsamda, Türk ve Hırvat iş dünyalarının birlikte ortaklık düzeyinde hareketi önemli" dedi.
Hırvatistan-Türkiye İş Forumunda, iki ülke iş insanları arasında ikili iş görüşmeleri gerçekleştirildi.
Hırvatistan-Türkiye İş Forumu'nun sponsorları ise, Yapı Merkezi, TAV ve Kalyon oldu.
T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan resmi ziyareti kapsamında, T.C. Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda DEİK'in organizasyonunda Türk iş dünyası temsilcilerinin katılımlarıyla iş heyeti ziyaretleri 6-8 Eylül 2022 tarihlerinde gerçekleşti. Balkan ülkelerine düzenlenen resmi ziyaretlerin ikinci durağı Sırbistan oldu.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu-DEİK ve Sırbistan Dış Ticaret Odası organizasyonunda düzenlenen Sırbistan-Türkiye İş Forumu, T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, DEİK Başkanı Nail Olpak, Sırbistan Cumhuriyeti Ticaret, Turizm ve Telekomünikasyon Bakanı Tatjana Matić, Sırbistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Marko Čadež, DEİK/Türkiye-Sırbistan İş Konseyi Başkanı Bayram Akgül ve iki ülke iş insanlarının katılımıyla 7 Eylül 2022 tarihinde Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da gerçekleştirildi.
T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sırbistan'daki yatırımlarımız, son 10 yılda adeta sıçrama yaparak 1 milyon dolardan, 400 milyon dolara çıktı. Sırbistan'daki firmalarımız 1300'ü aştı. Fabrikalarımızın sayısı 21'e ulaştı" dedi. Sırbistan ile köklü tarihi ve kültürel bağlar olduğunu aktaran Erdoğan, "Bu topraklarda asırlar boyunca bir arada yaşadık. İlişkilerimizin mükemmel seviyeye ulaşmasında aramızdaki kadim dostluk, özellikle dostluk bağları önemli rol oynuyor. Sırbistan'ı, Balkanlar'da barış ve istikrar için anahtar bir ülke olarak görüyoruz. Bölgede istikrar ve refahın hüküm sürmesi için birlikte çalışıyoruz. İstikrar ve refahın yolu da güçlü ekonomiden geçiyor" dedi. Ekonomik ve ticari iş birliğini, ikili ilişkilerin lokomotifi olarak değerlendirdiğini aktaran Erdoğan, "Ekonomik ve ticari ilişkiler, ülkeler arasındaki bağları kuvvetlendirmenin yanında özellikle bu bölgede istikrar ve barış ortamına da katkı sağlıyor. Bu doğrultuda ticari diplomasi faaliyetlerimizin bayraktarlığını yapan DEİK'i ve DEİK Sırbistan İş Konseyi'ni tebrik ediyorum. Hamdolsun ikili ticaretimiz, aramızdaki yakın iş birliğine uygun şekilde günden güne gelişiyor. Ticari hacmimiz geçen sene rekor kırarak 2 milyar dolara yaklaştı. 2022'nin 8 ayında 1 milyar 568 milyon dolarlık bir hacme ulaştık. Bu sene 2,5 milyar doları zorluyoruz. İnşallah gelecek senelerde bu rakamı ikiye katlayarak, ortak hedefimiz olan 5 milyar dolara ulaşacağız."
Erdoğan: "Firmalarımız Sırbistan'da 50 projeyle yaklaşık 847 milyon dolarlık iş hacmine sahipler"
Sırbistan ile sadece ticaretin değil, Türk şirketlerinin Sırbistan'da istihdam oluşturan yatırımlarının da arttığını belirten Erdoğan, "Sırbistan'daki yatırımlarımız, son 10 yılda adeta sıçrama yaparak 1 milyon dolardan, 400 milyon dolara çıktı. Sırbistan'daki firmalarımız 1300'ü aştı. Fabrikalarımızın sayısı 21'e ulaştı. Sırbistan Halk Bankası 37 şubesiyle sektörünün en önemli oyuncularından biri haline geldi. Sırbistan'da faaliyet gösteren yatırımcılarımızdan desteğini hiçbir zaman esirgemeyen, sorunlarıyla bizzat ilgilenen değerli dostum Sayın Vucic'e, huzurlarınızda tekrar teşekkür etmek istiyorum. Müteahhitlik firmalarımız, Sırbistan'da önemli projelere imza atıyor. Firmalarımız şu ana kadar Sırbistan'ın farklı bölgelerinde 50 projeyle yaklaşık 847 milyon dolarlık iş hacmine sahipler. Bu projelerin 48 tanesinin 2018 yılı ve sonrasında hayata geçirildiğine özellikle dikkati çekmek istiyorum. Müteahhitlerimiz, tüm dünyada büyük ölçekli ve katma değeri yüksek havalimanı, demir yolu, kara yolu ve liman projelerini başarıyla tamamladılar. Sırbistan'da da önümüzdeki dönemde bu alanlarda iş birliğimizi ilerleteceğimize inanıyorum" dedi.
Erdoğan: "Kimlikle seyahat anlaşması, karşılıklı seyahatleri daha da artıracaktır"
Müteahhitlik projelerinin yanı sıra Türkiye ile Sırbistan arasında sağlık, enerji, dijitalleşme, bilgi ve iletişim teknolojileri alanlarında da önemli bir potansiyelin olduğunu gördüklerini aktaran Erdoğan, Türkiye ile Sırbistan arasındaki doğrudan uçak seferlerinin ve güzergahların çeşitlenmesinin büyük payı olduğundan bahsederek, "Bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yollarının iştiraki Anadolu Jet, geçtiğimiz aralık ayında ilk defa Ankara-Belgrad arasında doğrudan seferlere başladı. Şimdi yeni bir adım daha atıyoruz. Nedir bu yeni adım? Artık kimlikle Sırbistan'dan Türkiye'ye rahatlıkla seyahat edilebilecek. Türkiye'den de Sırbistan'a kimlikle seyahat edilebilecek. Adeta kendi ülkenizde bir şehirden bir şehre gider gibi yeni bir süreci başlatmış oluyoruz. Sırbistan Hava Yolu Şirketi Air Serbia da bu yıl Niş ve Kraljevo'dan İstanbul, Antalya ve Alanya'ya uçuşlarını başlattı. Bugün imzaladığımız kimlikle seyahat anlaşması, şüphesiz karşılıklı seyahatleri daha da artıracaktır. Ayrıca, Bursa ile Yenipazar, Alanya ile Novi Sad, Balıkesir ile Niş arasında kardeş şehir ilişkisi kurulması için ilk adımları attık. Beşeri bağlarımızı kuvvetlendiren bu olumlu gelişmelerin devamını arzu ediyoruz. Sırbistan'dan ülkemize yatırım yapacak müteşebbislere de kapımız sonuna kadar açıktır. Türk firmalarının Sırbistan'da bulduğu samimi ve güvenli ortamı, Sırp yatırımcıların da Türkiye'de bulabileceğinden kimsenin şüphesi olmasın" dedi.
Bir araya gelmelerini sağlayan Sırbistan Ticaret ve Sanayi Odası ile Dış Ekonomik İlişkiler Kuruluna (DEİK) çalışmaları için teşekkür eden Erdoğan, İş Forumu'nun ülkeler için yeni fırsatlara ve yatırımların karşılıklı olarak artırılmasına katkı sağlamasını temenni etti.
Vucic: "Sırbistan'daki Türk şirketlerinde 10 bin kişi istihdam edildi."
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic,ikili ilişkilerde güvenin önemini vurgulayarak, bu güvenin Sırbistan'daki Türk yatırımcıların ve Türkiye'deki potansiyel Sırp yatırımcıların kendilerini "evlerinde gibi" hissetmeleri adına önemli olduğunu söyledi. Türk şirketlerinin Sırbistan'daki yatırımlarının Sırbistan'ın gayri safi yurtiçi hasılasının artmasına yardımcı olduğunun altını çizen Vucic, "Sırbistan'daki Türk şirketlerinde 10 bin kişi istihdam edildi" dedi. Türk yatırımcıları ülkeye çekmeye devam etmenin çok önemli olduğunu belirten Vucic, bütün alanlarda birlikte çalışarak, Türkler ve Sırplar arasında güven inşa edilebileceğini söyledi. Türk yatırımcılara Sırbistan'ı ziyaret etmeleri yönünde çağrıda bulunan Vucic, "Yaşasın Sırbistan-Türkiye dostluğu." ifadesini kullandı.
Olpak: "5 milyar dolar ticaret hacmi hedefi için çalışıyoruz"
DEİK Başkanı Nail Olpak ise, Türkiye ve Sırbistan arasındaki ilişkilerin, son dönemlerde en yükseğe ulaşmışması sevindirici olduğunu söyledi. Türkiye ve Sırbistan'ın birbirini "komşu ülke" olarak görerek, yakın ilişkiler geliştirdiğini aktaran Olpak, "Bu yakınlaşma elbette ekonomik ilişkilerimize de yansıyor. 5 milyar dolar ticaret hacmi hedefimizi yakalamak için daha çok gayret göstereceğiz. İş dünyası olarak, ikili ekonomik ilişkilere büyük katkı sağlayacak olan ve 2019 Haziran ayında yürürlüğe giren revize Serbest Ticaret Anlaşması'nı (STA) iş dünyalarımızın bir fırsat olarak görüp en iyi şekilde değerlendireceğini umut ediyorum. Sırbistan tarafından açıklanan 14 milyar Avro değerindeki "Sırbistan 2025" programı alt yapı eksikliklerini gidermeyi amaçlıyor ki, Türk şirketlerinin yurt dışındaki alt yapı projelerindeki gücünü Sırbistan için de kullanabilmeliyiz. Dijital teknolojiler alanında faaliyet gösteren şirketleri ekonomiden daha çok pay aldığı bir dönemdeyiz. DEİK olarak, bu durumun ve teknoloji ile dijitalleşmenin öneminin uzun yıllardır farkındayız. Bu sebeple, dijital ekonomi ve dijitalleşmeye hem hızlı uyum sağlamak, hem de ön açmak için, Dijital Teknolojiler İş Konseyimizi kurduk. Bu noktada Sırbistan ve Türkiye arasında teknoloji ve dijital dönüşüm alanında iş birliğini önemsiyoruz. Bu alanda her iki ülke iş insanlarımızın yapacağı iş birliği sadece iki ülke için değil bölge içinde önemli gelişmelere başlangıç olacaktır. İlaç ve kimya alanlarında da önemli fırsatlar var. İlaç üretimi ve sağlık hizmetleri konusunda önemli bir seviyeye çıkan Türkiye en doğru partner olacaktır. Altyapı, inşaat, otomotiv, tarım ve hayvancılık, teksil ile turizm sektörlerinde de iş birliğimizi geliştirmeliyiz. DEİK ailemizin tüm dünyaya yayılmış 151 İş Konseyine ait networkünü, Sırp dostlarımızla birlikte kullanmaya her zaman hazırız" dedi.
Sırbistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Marko Čadež ise,"Bugün DEİK ile iş birliğinde Sırp ve Türk iş insanlarını ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Sırbistan ve Türkiye arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerinin zirvede olduğunu görüyoruz. 2019'da düzenlenen İş Forumundaki son toplantımızdan bu yana Sırbistan'da 363 yeni Türk şirketin açılması çok sevindirici. Bugünkü İş Forumumuza sağlıktan inşaata, tarımdan bilişime kadar birçok sektörden firmalar katıldı. Sırbistan'ın Türk pazarına sunacağı çok şey var ve mevcut hedefimiz, Sırbistan'ın Türkiye'ye ihracatını artırmak ve ikili ticareti daha da ilerletmek." dedi.
Sırbistan-Türkiye İş Forumunda, iki ülke iş insanları arasında ikili iş görüşmeleri gerçekleştirildi.
Sırbistan-Türkiye İş Forumu'nun sponsorları ise; 3T Grup, Halkbank, Kalyon Enerji, Yapı Merkezi, Atez Yazılım ve Salcano oldu.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2022 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı.
Olpak değerlendirmesinde şunları ifade etti:
"Dünya genelinde ABD, AB ve Çin gibi büyük ekonomilerin son dönemdeki ekonomik aktivesinde yavaşlamanın başladığı ve bahse konu bölgelerde resesyon ihtimalinin telaffuz edildiği bir süreç yaşanıyor. Bir yandan küresel emtia ve enerji fiyatlarının arttığı, bir yandan da salgından kalan tedarik zincirlerindeki sorunların halen tam olarak çözülmediği bu zor dönemde; Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekteki yüzde 7,5'lik büyümenin ardından 2. çeyrekte de yüzde 7,6 oranında büyüme göstererek dünya ülkeleri arasında pozitif ayrışmaya devam ederek istikrarlı büyüme elde etmeyi başarmasını, İş dünyası olarak memnuniyetle karşılıyoruz.
Büyüme verilerinde talep tarafına baktığımızda; tüm alt kalemlerin büyümeye olumlu katkı yaptığını görüyoruz. Hane halkı tüketimi yüzde 22,5 oranında artarken, mal ve hizmet ihracatınınyüzde 16,4 ve ithalatın ise yüzde 5,8 oranında artmasıyla net ihracatın büyümeye katkısının 2,7 puan olduğunu görüyoruz. İş dünyası olarak, önem verdiğimiz kalemlerden olan olan yatırımlar ise yüzde 4,7 oranında artmaya devam etmiştir ki, ilk çeyrekteki yüzde 4,2'lik artışın üzerine artarak devam eden bir yatırım görüntüsü veriyor.
Arz tarafına bakıldığında ise; inşaat ve tarım sektörleri haricinde tüm sektörlerin pozitif büyüme gösterdiğini görüyoruz. Özellikle bankacılık ve finans sektörünün yüzde 26,6 büyümesi dikkat çekerken, hizmetler sektörünün yüzde 18,1 ve sanayi sektörünün yüzde 7,8 oranında genişlemesi ise büyümenin temel sürükleyici kalemleri oldu.
Açıklanan bu olumlu veri, son iki çeyrekte küresel anlamda ivme kaybına rağmen 2022 yıllık büyüme hedefi olan yüzde 5'lik büyümenin yakalanabileceğini, hatta bu hedefin üzerine çıkabileceğimizi gösteriyor.
DEİK olarak, önümüzdeki dönemde de Türkiye'nin daha fazla nitelikli büyümesi, büyümenin tabana dengeli yayılması ve dış talebe dayalı büyümesine daha fazla katkı sunmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un Pakistan resmi ziyareti vesilesiyle DEİK/Türkiye-Pakistan İş Konseyi tarafından, Pakistan-Türkiye İş ve Yatırım Forumu, Pakistan Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu FPCCI iş birliğiyle T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Pakistan Ticaret Bakanı Seyid Navid Kamar, Türkiye'nin İslamabad Büyükelçisi Mehmet Paçacı, DEİK Başkanı Nail Olpak, FPCCI Başkanı Irfan Iqbal Sheikh, DEİK/Türkiye-Pakistan İş Konseyi Başkanı Ahmet Cengiz Özdemir, FPCCI/Pakistan-Türkiye İş Konseyi Başkanı Amjad Rafi ve iki ülke iş insanlarının katılımıyla 12 Ağustos 2022 tarihinde İslamabad'da gerçekleştirildi.
Muş: "Pakistan, bölgedeki en önemli ticaret ortaklarından biri"
T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Türkiye ile Pakistan'ın derin tarihi bağlara sahip olduğunu ve bunun iki ülke arasındaki ortaklığı kolaylaştırdığını söyledi. Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'in Türkiye'yi ziyaretinin ikili ilişkileri olumlu etkilediğini ifade eden Muş, bu kapsamda Mal Ticareti Anlaşması'nın imzalandığını ve Ortak Görev Gücü'nün kurulduğunu söyledi. Türkiye'nin dış ticaretinin tarihsel coğrafi dağılımı göz önüne alındığında Avrupa'nın en büyük paya sahip olduğunu aktaran Muş, dünya nüfusunun yüzde 60'ına ev sahipliği yapan Asya-Pasifik bölgesiyle de ticari ilişkileri geliştirmeye odaklandıklarını söyledi.
Bölgedeki diğer ülkelere nüfuz etmek için karşılıklı ticaret ve bölgesel merkez olarak Pakistan'ın en önemli ticaret ortaklarından biri olduğunu belirten Muş, iş insanlarından sadece Pakistan'a ihracat yapmalarını değil, burada değer oluşturarak Asya'daki ülkelere yatırım ve ihracat yapmalarını beklediklerini söyledi. Türkiye'nin Pakistan'daki yatırımının 1 milyar doların üzerinde bulunduğunu hatırlatan Muş, Türk yatırımlarının Pakistan ekonomisine katkısından memnuniyet duyduklarını kaydetti.
Kamar: "İkili ticareti artırarak dengelemek istiyoruz"
Pakistan Ticaret Bakanı Naveed Kamar ise, imzalanan Mal Ticareti Anlaşması'nın bir son değil başlangıç olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması'nın da uzak olmadığını söyledi. Ukrayna'daki savaş, enerji ve gıda tedariki üzerindeki yaptırımlar sebebiyle dünyanın zor bir zaman geçirdiğini belirten Kamar, bu zorlukları ikili ticareti artırarak dengelemek istediklerini dile getirdi.
Olpak: "Pakistan'da çok sayıda altyapı projeleri mevcut"
DEİK Başkanı Nail Olpak ise, iki ülke arasındaki kardeşçe ilişkilere rağmen ne liderlerin ne de iş insanlarının ikili ticaret hacminden memnun olduğunu dile getirdi. Pakistan'da çok sayıda altyapı projeleri olduğunu vurgulayan Olpak, Başbakan Şerif'in Türkiye ziyaretinde yenilenebilir enerji projelerine atıf yaptığını hatırlattı. Bu alanda büyük bir potansiyel bulunduğunu ifade eden Olpak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Pakistan'a ziyaretinin ardından somut adımların atılacağına inandığını kaydetti.
Forumun açılış konuşmalarının ardından, "Pakistan'da Yatırım ve İş Fırsatları" ve "Türk Şirketlerinin Pakistan'daki Yatırım Deneyimleri" panelleri ile iki ülke iş insanlarının katılımıyla ikili iş görüşmeleri gerçekleştirildi.
DEİK, TİM VE TOBB, XIII. BÜYÜKELÇİLER KONFERANSI KAPSAMINDA İŞ DÜNYASI İLE BÜYÜKELÇİLERİ BİR ARAYA GETİRDİ
T.C. Dışişleri Bakanlığı ev sahipliğinde düzenlenen XIII. Büyükelçiler Konferansı kapsamında, T.C. Dışişleri Bakanlığı ile Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ev sahipliğindeki İş Dünyası ile Öğle Yemeği, 11 Ağustos 2022 tarihinde Ankara'da gerçekleştirildi. Yemeğe, T.C. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, DEİK Başkanı Nail Olpak, TİM Başkanı Mustafa Gültepe, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Büyükelçiler, DEİK İş Konseyi Başkanları ve iş dünyası temsilcileri katıldı.
Çavuşoğlu: "Her büyükelçinin hedefi Türkiye'nin ihracatını artırmak"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu,küresel ticaretin zor bir süreçten geçtiğine dikkati çekerek, "Salgınla ortaya çıkan hem arz hem talep kaynaklı ekonomik kriz, tedarik zincirlerinin de kopmasıyla iyiden iyiye küresel düzeyde hissedildi. Yine salgın birçok ülkenin korumacı ticaret politikaları belirlemesine yol açtı. Türkiye bu ortamda ihracat odaklı bir ekonomik büyüme modeli takip ediyor. Çok büyük bir potansiyelimiz var" dedi. Türkiye'nin bölgesinde önemli bir lojistik ve üretim üssü olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Önemli pazarlara doğrudan erişimimiz var. Nitelikli bir iş gücüne, dinamik girişimcilere sahibiz. Ticaret Bakanlığımız öncülüğünde bu potansiyeli hayata geçiren politikalar izliyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı yıllık 250 milyar dolar ihracata tüm girişimci, iş insanları ve ihracatçılar sayesinde ulaşılacağını aktaran Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığı olarak ticaret diplomasisine dış politikanın tam merkezinde yer verdiklerini vurgulayarak, "Güçlü bir dış politika, güçlü bir ekonomiyle olur. Hepimiz bunun bilincindeyiz. Büyükelçilerimiz, ticaret diplomasisinde çok aktif bir rol oynuyor. Ayrıca arkadaşlarımız tüm dünyadan iş insanlarının sorunlarıyla ilgileniyor, herhangi bir ihtiyaç duyduğu zaman hemen yardımına koşuyor. Bizzat her firmamızın her iş insanımızın işini takip ediyor. Ticaret müşavirlerimizle yakın çalışarak, ekonomik iş birliği oluşturulması, yeni pazarlara giriş ve yasal altyapının tamamlanması için çalışıyoruz" dedi.
Türkiye'nin yurt dışında 255 temsilciliği bulunduğunu ve temsilcilik sayısı bakımından da dünyada ilk olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Her bir büyükelçimizin bir hedefi var. Bulundukları ve akredite oldukları ülkeye yönelik Türkiye'nin ihracatını artırmak. Büyükelçilerimizle bir araya geldiğimiz zaman bu rakamları mukayese ediyoruz. Eğer bir artış yoksa ya da tatmin edici bir artış yoksa ya da bir önceki seneye göre istediğimiz seviyede artış yoksa onu masaya yatırıyoruz ve tekrar ivme kazandırmak için neler yapacağımızı, büyükelçilerimizle beraber Ticaret Bakanlığımızla değerlendiriyoruz, adımlarımızı atıyoruz" dedi.
Muş: "Uzak Ülkeler Stratejisi ile Türkiye markasının bilinirliğini artırmayı hedefliyoruz"
T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı ile sınanan dünya ekonomisinin, lojistik, tedarik zincirleri, ham madde, gıda, enerji ve küresel enflasyon alanlarında derinleşen sorunlarla karşı karşıya kaldığını söyledi. Ticaret Bakanlığı olarak ellerindeki tüm politika araçlarını ülke ekonomisini kalkındırma hedefi doğrultusunda seferber ettiklerini vurgulayan Muş, "İhracatta ve ekonomik büyümede güçlü performansımızı sürdürmeye devam ediyoruz" dedi. İlk çeyrekte yüzde 7,3 büyüme kaydeden ülke ekonomisinin, 2022 yılında da güçlü büyüme trendini sürdürdüğünü gördüklerini söyleyen Muş, Ocak-Temmuz döneminde ihracatın yüzde 19,1 artarak 144,4 milyar dolar olduğunu belirterek, "Aynı dönemde dış ticaret hacmimiz ise yüzde 31 artarak 350,8 milyar dolara yükseldi. Her fırsatta söylediğimiz gibi ihracat, en önemli hedeflerimizden birisi ve Türkiye ekonomisinde büyümenin lokomotifidir. Bugün ihracat yapmayan ilimiz, ihracat yapmadığımız ülke bulunmuyor. Sayısı ve niteliği sürekli artan ihraç ürünlerimiz ile geleneksel pazarlarımızda yerimizi sağlamlaştırırken yeni pazarlardaki potansiyelden azami pay alma yönünde çaba içindeyiz" dedi.
"Uzak Ülkeler Stratejisi" ile ihraç ürünlerini dünyanın en uzak noktalarına ulaştırmayı ve Türkiye markasının bilinirliğini artırmayı hedeflediklerini aktaran Muş, "Bu anlayışla ülkemize 2 bin 500 kilometreden uzak mesafede bulunan ve ithalatından aldığımız payın yüzde 1'in altında olduğu 18 ülke, bir anlamda ticaret rotamızın yöneleceği yeni hedef pazarlar olacaktır. Strateji kapsamında, üzerinde çalışacağımız sonuç odaklı eylemleri hayata geçirirken elbette en önemli paydaşlarımız sizler, siz değerli hariciye teşkilatımız olacaktır. İhracata yönelik devlet yardımlarını bu anlayışla yeniden kurguluyor, ihracatçı firmalarımızın finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve lojistik imkanlarının geliştirilmesine öncelik veriyoruz. 'Turquality' başta olmak üzere destek programlarımızdan yararlanan şirketlere yönelik bazı iyileştirmeler öngörüyor, sistemin daha sade ve işlevsel olmasını hedefliyoruz. 2021 yılında genel ihracatımızdan yüzde 1,3 pay almış olan e-ihracatın, yeni destek mekanizmaları ve eylem planları ile 2025 yılı itibarıyla genel ihracat içindeki payının en az yüzde 3-5 aralığına ulaşmasını, 2030 yılına gelindiğinde ise yüzde 10'luk paya erişmesini hedefliyoruz" dedi. Ulusal ve uluslararası gelişmeleri de dikkate alarak kapsamlı, yenilikçi ve esnek bir Hizmet İhracatı Destek Program Paketinin oluşturulduğunu belirten Muş, büyükelçileri, temel ekonomik gösterge ve hedeflerin nihayete erimesine en büyük desteği verecek yol arkadaşları olarak gördüklerini söyleyerek, "Bu yılki 250 milyar dolarlık ihracat hedefine sizlerin de katkısıyla ulaşmak istiyoruz. Yılın ikinci yarısında gözlemlediğimiz dünya ekonomisindeki yavaşlamanın bizim rakamlarımıza da yavaş yavaş yansımaya başladığını görüyoruz. Biz her şeye rağmen 250 milyar dolarlık hedefin gerçekleşebileceğine inancımızı koruyoruz" dedi.
Olpak: "Türkiye'yi dijital teknolojiler merkezi haline getirmek birinci önceliğimiz"
DEİK Başkanı Nail Olpakise, 37 yıldır, gönüllülük esasıyla dünyanın dört bir yanında ülkenin ticari diplomasi bayrağını taşımaya devam ettiklerini söyledi. Olpak, "İş dünyamızın kuzey yıldızı DEİK'in gönüllü elçiler gibi çalışan iş konseylerinin sayısı, Paraguay'ın eklenmesi ve Liberya ile Botsvana'nın kurulma kararıyla 151'e ulaştı. Bunlardan 143'ü ülke iş konseyi, 7'si sektörel ve biri de diasporamız için Dünya Türk İş Konseyi" dedi. Öğle yemeği öncesinde İş Konseyi Başkanları ve Büyükelçilerle 7 ayrı salonda toplantı düzenlediklerini söyleyen Olpak, bu toplantılarda, Latin Amerika için iş dünyasının iletişim faaliyetlerinin artırılması ve Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) yapılmasını, Avrupa için Yeşil Mutabakat'ın gündemde olduğu inşaat alanında 3'üncü ülkelerde iş birliği ve dijital dönüşümde KOBİ'lerle iş birliğinin dile getirilen hususlar arasında yer aldığını anlattı.
Balkanlar'da turizm ve tarım konularının da toplantıda ele alındığı bilgisini veren Olpak, Orta Doğu ve Körfez bölgesinde yeni STA'lar, daha fazla ikili görüşmeler ve oradaki sanayi sektörünün çeşitlendirilmesinde Türk firmalarının katkıları gibi konuların değerlendirildiğini bildirdi. Olpak, ABD ve Almanya ile sürdürülen stratejik iletişim çalışmalarına önem verdiklerini ve diğer ülkelerle de bunu yaygınlaştırmaya çalıştıklarını belirterek, "BAE ve Suudi Arabistan ile ilişkilerimizin normalleşmesiyle, kaybettiğimiz dönemi de kazanma gayretindeyiz. Rusya-Ukrayna Savaşı'nın etkileri, ortak gündemimiz. En büyük ticaret açığımız olan Asya-Pasifik Bölgesi ana başlıklarımızdan birisidir. Küresel salgınla beraber tüm dünyada öne çıkan dijital dönüşüm sürecine uyum sağlamak ve öncülük etmek için Dijital Teknolojiler İş Konseyimizi kurduk. Türkiye'yi bir dijital teknolojiler merkezi haline getirebilmek birinci önceliğimiz. Değişen, dönüşen, dijitalleşen ve rekabetçiliğin gittikçe daha da arttığı bir gelecek bizleri bekliyor. Baş döndüren bu dünyada başarı, erişilen bir nokta değil, sürekli devam eden bir yolculuk" dedi.
Gültepe ise, "Güçlü diplomatik ağ, ticaretimizin önünü açıyor"
TİM Başkanı Mustafa Gültepe ise, iletişim ve ulaşım teknolojilerinin sunduğu imkanlara rağmen, uluslararası ticarette bilgi asimetrisinin varlığını sürdürdüğünü söyledi. Türk ihracatçıların faaliyet gösterdiği pazarlarda karşılaştığı bu engeli dış misyonlar sayesinde daha rahat aştığına dikkat çeken Gültepe, "İhracatçılar olarak şunu biliyoruz ki güçlü bir diplomatik ağ, ticaretimizin önünü açıyor. Türkiye şu anda, 253 dış temsilciliğiyle en çok dış temsilciği olan 4'üncü ülke konumunda. 2008-2016'da büyükelçilik açtığımız 39 ülkeye ihracatımızın ortalama yüzde 27 arttığını görüyoruz. Diplomatik misyonlarımızın, ticaretimize doğrudan katkısının yanında, hariciyemizin diplomatik kazanımları, hem ülke imajımızı güçlendiriyor hem de ihracatçılarımıza iş yapma kolaylığı sağlıyor" dedi. Türkiye'nin Brand Finance 2022 Küresel Yumuşak Güç Endeksi'nde 27 basamak birden atlayarak 22'nci sıraya yükseldiğini belirten Gültepe, bu başarıda emeği olan ihracatçıları kutladı. Gültepe, küresel ekonomide ve güvenlikte endişelerin arttığı bir döneme girildiğine işaret ederek, "Bu dönemde, ticarette oluşabilecek aksaklıklara karşı, her daim yanımızda olan büyükelçilerimizle ihracat ailemizin yakın çalışmasının devam etmesinin faydalı olacağı kanaatini taşıyorum. Benzer şekilde, ihracatçılarımızın geliştirdiği ticari ilişkilerin, jeopolitik risklerin arttığı bu dönemde dış politikamızın elini güçlendirecek bir niteliğe sahip olduğuna inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Hisarcıklıoğlu:"Büyükelçilerimiz, ülkelerden alacaklarımızı, sıkıntılarımızı takip ediyorlar"
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,Türkiye'nin uluslararası ilişkiler alanında çok büyük mesafeler kat ettiğini söyledi. Yurt dışında da aktif çalıştıklarını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bu sayede, girişimcilerimizin dışa açılma sürecine destek veriyor, işletmelerimizin ihracata ve küresel yatırımlara yönelmelerini sağlıyoruz. Yurt içinde ise iş ve yatırım ortamını iyileştiren faaliyetlerde, mesleki eğitimde, lojistikte, KOBİ'lerin finansmana erişiminde öncü rol oynuyoruz. Girişimciliğin özendirilmesini, özellikle kadın girişimciliğin yaygınlaştırılmasını sağlıyoruz." dedi. Göreve yeni başladığında Kahramanmaraş'ta dönemin ABD Başkonsolosu ile ticarete ilişkin diyaloğunu paylaşan Hisarcıklıoğlu, Türk büyükelçilerinin son yıllarda ticari konularda çok yardımcı olduklarını anlatarak, "Bugün artık kapılarından içerisine giremediğimiz iş dünyası olarak büyükelçilerin sonuna kadar kapıları açık. Hepsinin yüzü güler yüzlü ve iş dünyasının işini nasıl çözeceklerine katkı veriyorlar. Türk iş dünyası adına ihalelerimizi takip ediyorlar. Öteki taraftan alacaklarımızı, sıkıntılarımızın hepsini takip ediyorla" dedi. Hisarcıklıoğlu, 1960'larda yarım kalan bir hayal olan yerli ve milli otomobil konusunda da öncülük ettiklerini belirterek, "5 değerli temsilciyi yanımıza alarak yola çıktık ve yine ilk defa IP hakları ülkemize ait bir elektrikli arabanın fabrika açılışını 29 Ekim'de Sayın Cumhurbaşkanımız ile Gemlik'te yapacağız. Büyükelçilerimizin de bu araçlardan istediğini biliyorum. İnşallah DMO üzerinden ihtiyaçlarını karşılayacağız" dedi.
Açılış konuşmalarının ardından, T.C. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, iş dünyası temsilcileri ile Büyükelçilerin sorularını yanıtladı.
İş Dünyası ile Öğle Yemeği öncesinde, DEİK İş Konseyleri Buluşması, Büyükelçiler ve İş Konseyi Başkanlarının katılımıyla gerçekleştirildi. DEİK İş Konseyleri Buluşması, Hayat Holding, Tosyalı Holding, Acarsan Holding, Cronimet, Hepa ve 77 İnşaat sponsorluğunda düzenlendi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu-DEİK, Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor onuruna gerçekleştirdiği Türkiye-Slovenya Yuvarlak Masa Toplantısı'nda Slovenya heyeti ile Türk iş dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirdi.
Türkiye-Slovenya Yuvarlak Masa Toplantısı, Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor, Slovenya Ekonomik Kalkınma ve Teknoloji Bakanı Matjaž Han, T.C. Lübliyana Büyükelçisi Aylin Taşhan, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK/Türkiye-Slovenya İş Konseyi Başkanı Fatih Canpolat ve Slovenya Sanayi ve Ticaret Odası Genel Müdür Danışmanı Ante Milevoj'un katılımlarıyla 10 Ağustos 2022 tarihinde Ankara'da gerçekleştirdi.
Pahor: "Slovenya, Know-How ve inovatif şirketleri ile iş birliğine hazır"
Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor, "Türkiye'ye üçüncü ziyaretim. Böylesine seçkin iş insanları ile birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum. DEİK'e, Slovenya Ticaret ve Sanayi Odası'na etkinliği düzenledikleri için ve ayrıca DEİK/Türkiye-Slovenya İş Konseyi'ne de karşılıklı ilişkilerin gelişmesi için gerçekleştirdikleri faaliyetler için teşekkür ederim. Türkiye ziyaretimi, ikili ilişkileri geliştirilmesi ve ekonomik iş birliğiin artması gerçekleştirdim. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte 11 yıl önce Türkiye-Slovenya arasında Stratejik Ortaklık Anlaşması'nı imzaladık. Slovenya bu anlaşmaları daha önce anlaşma imzalamamıştı. İkili ticaret ilişkilerimizde 1.4 milyar Euro'ya ulaştık. Slovenya'da yabancı yatırımlarda ciddi potansiyel var. Türk şirketleri Slovenya'da iki büyük alt yapı işini gerçekleştiriyor. Bu alt yapı işlerinden biri de Kuzey Adriyatik'in Avrupa'ya bağlanmasında büyük önem taşıyor. Slovenya, Know-How ve inovatif şirketleri ile iş birliğine hazır. Avrupa Birliğinin en hızlı gelişen ve yeşil referans veren ülkeyiz. Bugün burada iş dünyası ile buluşmamız, iki ülke ilişkilerinin gelişmesi için bir fırsat" dedi.
Han: "Türkiye ve Slovenya arasında sektörel alanlarında potansiyel var"
Slovenya Ekonomik Kalkınma ve Teknoloji Bakanı Matjaž Han ise, "Slovenya, hali hazırda turizm destinasyon bölgesi haline geldi. Slovenya'da pek çok şirket tedarik ve önceliklerini yeniden gözden geçiriyor, bu da ilişkilerimizin gelişmesi için bir işaret. İki ülke arasındaki desteği ve iş birliğini artırmamız gerekiyor. Özellikle de yatırım, turizm, ulaşturma, ormancılık, spor, bilgi teknolojileri ve gıda alanlarında potansiyel var. Mevcut göstergelerde iş birliğimiz güçlü. Elbette, daha fazlasını istiyoruz. Halen iki ülke arasında keşfedilmemiş fırsatlar var. Slovenya ve Türkiye'nin devlet başkanlarına iki ülke arasında güçlü bir iş birliği temeli kurdukları için şükranlarımı sunuyorum. Slovenya ekonomisi oldukça niş durumda. İki ülke şirketleri arasında ortak faaliyetler bulmak zor olmayacaktır. Yeni yatırım fırsatları arıyorsanız, yeni keşifler yapmak istiyorsanız sizi Slovenya'ya bekliyoruz" dedi.
Olpak: "Türkiye ve Slovenya yeşil ekonomiye geçişte iş birliği yapabilir"
DEİK Başkanı Nail Olpak ise,iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin dostane biçimde ve zengin bir çeşitlilik içerisinde sürdüğünü söyledi. İki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 2021 yılında yaklaşık 2 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirten Olpak, "Hedefimiz bu rakamı dengeli bir şekilde artırmak olmalı. DEİK olarak, teknoloji ve dijitalleşmenin önemimin uzun yıllardır farkındayız. Bu sebeple, dijital ekonomi ve dijitalleşmeye hem hızlı uyum sağlamak hem de ön açmak için, Dijital Teknolojiler İş Konseyimizi kurduk. Biliyoruz ki Slovenya'da son zamanlarda açtığı Devlet Dijital Dönüşüm Dairesi ile dijitalleşmeyi sonuna kadar destekliyor ve aktif çalışmalar yürütüyor. İş dünyalarımızın bu konuya birlikte odaklanmalarını isteriz. Avrupa Birliği denildiğinde hep Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve transit geçiş konuları gündeme gelir. Sayın Cumhurbaşkanından bu iki konuda desteğini iş dünyası olarak talep ettiğimizi ifade etmek istiyorum" dedi.
DEİK/Türkiye-Slovenya İş Konseyi Başkanı Fatih Canpolat ise, "DEİK/Türkiye-Slovenya İş Konseyi olarak, Karşı Kanat Kuruluşumuz Slovenya Sanayi ve Ticaret Odası'nın değerli destekleri ile birlikte geçtiğimiz Haziran ayında Slovenya'da önemli temaslarda bulunduk. Sloven ve Türk iş dünyasının, önümüzdeki dönemde var olan potansiyeli daha da ileri taşıyacağını, mevcut ticari hacmin çok daha önünde bir potansiyele sahip olduğunu gözlemledik. Otomotiv, enerji ve makina gibi öne çıkan sektörlerin yanında, bilişim ve elektrikli cihazları kapsayan yeni nesil sektörlerin de gelecekteki dönemde önem kazanacağı göz önüne alınmalı. DEİK/Türkiye-Slovenya İş Konseyi olarak, önümüzdeki dönemde de daha önceki dönemlerde olduğu gibi, Sloven dostlarımızla çok daha büyük girişimlerde ve ortaklıklarda bulunacağımıza olan inancımı burada bir kez daha belirtmek isterim. Bu kapsamda, Eylül ayının sonlarına doğru iki iş dünyasının değerli katkılarıyla iş forumu düzenlemeyi planlıyoruz" dedi.
Slovenya Sanayi ve Ticaret Odası Genel Müdür Danışmanı Ante Milevoj ise, "DEİK ile 27 yıllık ortağız ve bu organizasyonu düzenledikleri için DEİK'e teşekkür ederim. 20 yıldan fazladır, DEİK ile çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. Slovenya'da ekonomi iklimi son birkaç yıldır iyi seyirde devam ediyor. Avrupa ülkesi olarak, bizim AB ihracat ülkesi olmamızı sağlıyor. Yakınlık ve büyüklük olarak baktığımızda, Türkiye biizm için iyi bir ticaret ortağı. Açık ve esnek bir ekonomi sürdürmeye çalışıyoruz. Türkiye'den de son dönemde bir çok başarılı yatırımlar aldık. Slovenya'da hızlı ve kolay varlık gösterebiliyorusunuz. Bugün bu toplantıda, Slovenya'dan 26 şirket temsilcisi bulunuyor. İki ülke iş dünyası temsilcileri olarak, ikili görüşmelerin verimli geçeceğine inanıyorum" dedi.
Türkiye-Slovenya Yuvarlak Masa Toplantısı, Yapı Merkezi, FC Solomon ve Yüksekdağ Grup sponsorluğunda gerçekleştirildi.