BAŞKAN'DAN

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: “ABD İLE HEDEFİMİZ 100 MİLYAR DOLARI YAKALAMAKTIR”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: "ABD İLE  HEDEFİMİZ 100 MİLYAR DOLARI YAKALAMAKTIR"

DEİK/Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) tarafından düzenlenen 13. Türkiye Yatırım Konferansı Gala Yemeği ve Yuvarlak Masa Toplantısı, T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle T.C. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, T.C. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler BAKANI Mahinur Özdemir, BM Nezninde Büyükelçimiz Sedat Önal, T.C. Vaşington Büyükelçisi Murat Mercan ve Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu'nun katılımlarıyla DEİK Başkanı Nail Olpak ve TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ'ın ev sahipliğinde 20 Eylül 2023 tarihinde New York'ta gerçekleştirildi.

Türk ve Amerikan iş dünyasının önde gelen temsilcilerinin katıldığı Gala Yemeği'nde ikili ticari ve ekonomik ilişkilerin önemine dikkat çekilerek iş birliği çağrısında bulunuldu. Bu yıl on üçüncüsü gerçekleştirilen Türkiye Yatırım Konferansı'nın Gala Yemeği'nde, aralarında Türk iş dünyasının önde gelen temsilcileri ile birlikte dünyanın önde gelen ABD'li yatırımcı şirketlerin üst düzey yöneticilerinin yer aldığı 180'e yakın konuk ağırlandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Ekonomik alandaki iş birliğimizi çeşitlendirmeliyiz"

13. Türkiye Yatırım Konferansı Gala Yemeği'nde konuşan T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  "Amerika ile ilişkilerimizi siyasi düzlemde ilerletirken, ekonomik alandaki iş birliğimizi de çeşitlendirmemiz gerekiyor. İki ülke arasında, yeni ve çığır açan teknolojilerden kritik sektörlere, inovasyondan imalata, yapay zekâdan siber güvenliğe büyük bir potansiyel bulunduğunu görüyoruz. Amerika ile ekonomik ve ticari faaliyetlerimiz, ikili ilişkilerimizin önemli bir boyutudur. İkili ticaret hacmimiz son 10 yılda 1,5 katına çıktı. Amerika Birleşik Devletleri, geçtiğimiz yıl en fazla ihracat yaptığımız ikinci, en fazla ithalat yaptığımız beşinci ülke oldu. 2022 yılı sonu itibarıyla ikili ticaret hacmimiz yüzde 15'in üzerinde artışla 32 milyar doları geçti" dedi.

ABD ile ticaret hacminde yakalanan bu artış eğiliminin memnuniyet verici olduğunu belirten Erdoğan, "Ancak hedefimiz 100 milyar doları yakalamaktır. Bunun için karşılıklı olarak gayretlerimizi artırmamız gerekiyor. Bu bağlamda sizlerden beklentimiz yüksektir. Amerika ile ilişkilerimizi siyasi düzlemde ilerletirken, ekonomik alandaki iş birliğimizi de çeşitlendirmeliyiz" dedi. ABD ile çelik ve alüminyum sektöründeki ilave gümrük vergileri gibi tek taraflı uygulamalardan kaynaklanan sorunları aşmayı ümit ettiklerini belirten Erdoğan, "Aynı şekilde savunma sanayii alanındaki iş birliğimizin geliştirilmesinin önüne çıkarılan engellerin de bir an evvel ortadan kaldırılmasını bekliyoruz. Bölgesinin istikrar abidesi olan Türkiye'nin jeopolitik öneminin ve ekonomide sunduğu fırsatların buralarda tanıtılmasında sizlere de önemli görevler düşüyor. Türkiye-Amerika ilişkilerinin ilerletilmesi için özel sektörün, siz değerli iş dünyasının ve iş konseylerinin çabalarını her zaman takdirle karşılıyoruz. Bu alandaki gayretlerinizin artarak sürmesini temenni ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisimizin yanı sıra büyükelçiliklerimizin, konsolosluklarımızın, ticaret müşavirliklerimizin ve devletimizin tüm kurumlarının sizlere her türlü desteği vermeye hazır olduğunu tekrar ifade ediyorum" dedi.

Ömer Bolat: "ABD'li şirketlerin ülkemize son 20 yılda göstermiş olduğu ilgi dikkat çekici"

T.C. Ticaret Bakanı Prof. Dr.  Ömer Bolat ise, Türkiye'de faaliyet gösteren uluslararası şirketlerin sayısının 2002 yılında 6 bin civarındayken bugün 80 bini aştığını söyleyerek,  "Bu noktada ABD'li şirketlerin ülkemize son 20 yılda göstermiş olduğu ilgi özellikle dikkat çekicidir. ABD'li yatırımcı firmalar, Türkiye'yi bir üretim ve ihracat üssü olarak konumlandırmış ve Türkiye'mize 14,5 milyar dolarlık yatırım yapmışlardır. Bu minvalde Hollanda'dan sonra en büyük dış yatırımcı ülke olan ABD'li firmalardan 2 bin firma Türkiye'de 110 bin kişilik istihdam sağlamıştır" dedi. Dijital ve yeşil dönüşüme dönük yatırım alanları dahil olmak üzere Türkiye'nin jeostratejik konumu, gelişmiş üretim kabiliyetleri, uluslararası serbest ticaret ağları, donanımlı ve vasıflı iş gücüyle çok uluslu şirketler için tedarik zinciri ve tedarik kanallarını çeşitlendirme anlamında güçlü bir ortak olduğunu aktaran Bolat, "Türkiye'nin ticaret ve yatırımlarda temel vizyonu, dijital ve yeşil dönüşümü tamamlayarak, rekabet gücü yüksek bir üretim ve ticaret üssü haline gelmektir. Bu anlamda ABD'li yatırımcıları da önemli bir ortak olarak görüyoruz" dedi.

Türkiye-ABD ticari ve ekonomik ilişkilerinin daha da ileri seviyelere taşınmasının önemine dikkati çeken Bolat, temel hedefin iki ülke arasındaki ticaretin 100 milyar dolara çıkarılması olduğunu anımsattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'de yatırım yapan, istihdam oluşturan, ekonomik kalkınmaya katkı sağlayan uluslararası şirketlere daima destek olduklarını ve olmaya devam edeceklerini belirten Bolat, Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilerin geçmişi ve ülkelerin potansiyeli dikkate alındığında içinde bulunulan dönemi iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri her alanda daha da geliştirmek için önemli bir fırsat olarak gördüklerini ifade etti.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ise, 19 Eylül'de 13. Türkiye Yatırım Konferansımızı  Goldman Sachs ev sahipliğinde, T.C. Ticaret Bakanımız Prof. Dr Ömer Bolat, T.C. Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek, 120'si Amerikalı 200 katılımcıyla çok güzel bir program gerçekleştirdik. Programımızda sunumların ardından 2.5 saat karşılıklı görüşmeler devam etti. Bu süre de görüşmenin verimliliğini gösteriyor.  Bundan sonraki sene de aynı format içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz" dedi. 

DEİK/Türkiye – ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ise, "Türkiye pazarı, yetenekli iş gücü ve stratejik konumu ile 2.000'den fazla Amerikan şirketine ev sahipliği yapıyor. Küresel boyutlara ulaşmış Türk girişimciliği, dekakornları ve Nasdaq'a kote edilen teknoloji şirketleri ile büyük bir başarı öyküsü ortaya koyuyor" dedi.  100 milyar dolarlık ticaret hedefi uzak bir hedef olmadığını söyleyen Yalçındağ, "İş dünyası temsilcileri olarak, girilen bu süreci hızlandırmak için üzerimize düşen her türlü çabayı sarf etmeye hazırız. Siyasi alanda hangi meseleler yaşanırsa yaşansın, görüyoruz ki karşılıklı ticaretimiz bunlardan etkilenmeden istikrarlı bir şekilde yükselmeye devam ediyor. 100 milyar dolarlık ticaret hedefi uzak bir hedef değil. Bütün proje ve çalışmalarımızla bu hedefe yönelmemiz gerektiğine inanıyoruz. Türk-Amerikan ilişkilerine değerli desteğini vermekten hiçbir zaman çekinmeyen, kıymetli dostumuz General Jim Jones ile bu akşam burada, bu işbirliğini sizlerin huzurunda bir üst boyuta taşıyarak kurumsallaştıracağımızın da müjdesini vermek isterim. İki ülke ekonomik ve ticari ilişkilerine yön verecek aktif ve müttefik bir karşı kanat yapılanmasını iki ülke iş dünyasına artık kazandırıyoruz" dedi.

Yuvarlak Masa Toplantısında, DEİK/TAİK ile American Turkish Business Roundtable (ATBR) ile iş birliği anlaşması imzalandı.

13. Türkiye Yatırım Konferansı Gala Yemeği ve Yuvarlak Masa Toplantısına, Boeing, Borusan, Çalık Holding, Eczacıbaşı, Fiba, Hepsiburada, Kibar Holding, Koç Holding, Kontrolmatik Technologies, Meta, Sabancı, TAV, TEB Holding, Trendyol, Türk Hava Yolları ve Türk Telekom sponsor oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Diasporamızın tüm dünyaya yayılan başarılarıyla yazdıkları destanı gururla takip ediyoruz”

TÜRK DİASPORASININ ZİRVESİ DTİK 10. KURULTAYI'NDA BULUŞTU

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) çatısı altında faaliyet gösteren Dünya Türk İş Konseyi (DTİK), Türk diasporasının zirvesindeki isimleri DTİK 10. Kurultayı'nda buluşturdu. Dünyanın dört bir yanındaki üst düzey şirket yöneticileri, siyasetçiler, bürokratlar, akademisyenler, ekonomistler ve bilim insanlarını bir araya getiren DTİK 10. Kurultayı, 131 ülkeden 4 bini aşkın Türk diaspora temsilcisini İstanbul'da ağırladı.

T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Ticaret Bakanlığı koordinasyonu ve DEİK'in ev sahipliğinde düzenlenen DTİK Kurultayı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve DEİK-DTİK Başkanı Nail Olpak'ın katılımlarıyla gerçekleşti.

Erdoğan: "DTİK, Türk Devletleri Teşkilatı'nın adeta bir parçası olacak"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Erdoğan, DTİK Kurultayı'nın Türk Devletleri Teşkilatı Beş Devlet Tek Diaspora gündemiyle toplanmasının son derece isabetli bulduğunu belirterek, "DTİK Kurultayı kapsamında Türk Devletleri Teşkilatı ile Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) arasında imzalanacak protokolün hayırlı olmasını diliyorum. Bu anlaşma ile DTİK, teşkilatımızın ekonomi alanındaki hedeflerine ulaşmasında da rol oynayacak ve etkin bir parçası haline gelecek. Türk diasporasının yaklaşık 8 milyonu bulduğunu düşünürsek, üzerinde yükseldiğimiz zeminin önemini daha iyi anlayabiliriz. Türk dünyası ve İslam dünyasından temsilcileriyle bir araya geldiğimiz bu diaspora şöleni için DEİK Başkanı Nail Olpak olmak üzere tüm DTİK ailesine teşekkür ediyorum. Anavatanları ve diasporasıyla birlikte burada temsil edilen gücün büyüklüğünün tüm dünya farkında. Dünya Türk İş Konseyi gibi yapıların katkılarıyla kültürel, siyasi, ekonomik, tarihsel, sosyal bağlarımızı güçlendirmek için sürekli çalışıyoruz. Böylece hem kendi vatanımızda hem de diasporadaki kardeşlerimiz ile yeni bir dönemi birlikte açacağız. Özellikle Batı ülkelerinde ne Türkiye'nin ne de diğer dostlarımızın diasporadaki güçlerini birleştirmek bir yana, teker teker bile yeterince etkin kullanamadığı da bir gerçek. Sayısal ve ekonomik bizlerden çok daha zayıf olan diasporaların, siyasi açıdan bizden çok daha güçlü olduğunu yaşadığımız her hadisede görüyoruz. Dolayısıyla bunun için hep birlikte çok daha fazla çalışmamız, daha yakın iş birliği içinde olmamız ve çok daha etkin mekanizmalar kurmamız gerekiyor. DTİK Kurultayı gibi platformların iş dünyamızdan başlayarak, sosyal ve siyasi tüm alanlara yayılan bir dalga oluşturacağına inanıyorum. Küresel düzeydeki her gelişmeyi kendi ortak hedeflerimizin dinamosu haline getirerek kısa sürede dünya çapında hayırlı neticeler elde edeceğimizden şüphe duymuyorum" şeklinde konuştu.

Erdoğan: "Türkiye olarak tüm hesaplarımızı, dünyanın önündeki yeni çağın lider ülkeleri arasında yer alma üzerine kuruyoruz

Yeni bir çağın ayak seslerinin giderek daha güçlü bir şekilde duyulmaya başladığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan," Biz Türkiye olarak tüm hesaplarımızı, dünyanın önündeki bu müstakbel çağın lider ülkeleri arasında yer alma üzerine kuruyoruz. Türkiye Yüzyılı derken ifade ettiğimiz vizyon tam da budur. İnşallah birleşirsek, bir olursak, birlikte hareket edersek, dünyanın yeni girdiği dönemde istediğimiz noktaya varacağımıza inanıyoruz. Diasporadaki her kardeşimiz, gerektiğinde dönüp sığınabileceği bir vatanı olduğunun güveniyle, yaşadığı yerde kendine bir gelecek inşa etmenin ve bireysel olarak başarılı olmanın mücadelesini veriyor. Şayet bu güven yoksa kendinizi her an savrulurken bulabilirsiniz. Bizim yaptığımız birlik çağrılarını sadece siyasi retorik olarak görenler, nasıl bir yanılgı içine düştüklerini anlayınca her şey için çok geç olacaktır. Verdiğimiz mesajları en iyi, dünyanın değişen ekonomik trendlerine, ticari ilişkilerine, yeni fırsatlara hızlı uyum yeteneğine bizzat şahit olduğumuz Türk iş dünyasının anladığına inanıyorum. Diasporamızın da tüm dünyaya yayılan başarılarıyla yazdıkları destanı gururla takip ediyoruz." dedi.

Bolat: "DTİK'in diasporamıza rehberlik etmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz"

Yurt dışındaki Türk diasporasına ve iş insanlarına ticaret diplomasisini birlikte kullanma çağrısında bulunan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, "Bu iş birliği, küresel ölçekte daha etkili ve güçlü bir Türkiye'nin oluşmasına büyük katkılar sağlayacaktır. Türk diasporası olarak mücadeleniz ve başarılarınızla Türk milletinin adını en yükseklere çıkarıyor, bu aziz milletin dünyanın farklı coğrafyalarındaki sesi olmaya devam ediyorsunuz. Türkiye, saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği, güven veren yönetimi, eserleri ve icraatlar ile dolu istikrarlı yönetimiyle son 21 yılda dünyada siyaset ve ticaretin önemli ülkelerinden biri haline gelirken sizler de ticaret elçilerimiz olarak bulunduğunuz ülkelerde yepyeni başarılara yelken açıyorsunuz. Bu kapsamda DEİK çatısı altında kurulan Dünya Türk İş Konseyi'nin de dünyanın her tarafındaki diaspora temsilcilerimize yol göstermesi ve sizlere rehberlik etmesinden büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Türkiye'nin son 21 yılda yakaladığı başarılar ve hayata geçirdiği reformlar çerçevesinde oyun kurucu, barış elçisi, tüm dünyada saygı duyulan, altyapıları ve üstyapıları tamamen yenilenmiş bir üretim ve tedarik üssü, lojistik ve ticaret merkezi, yatırım ve turizmde cazibe merkezi konumuna ulaştığını görüyoruz. Küresel ekonomide söz sahibi olmak için Türkiye olarak ikili ve çok taraflı kapsamlı serbest ticaret anlaşmaları yoluyla ihraç pazarlarımızı çeşitlendirmeye de devam ediyoruz. Bugün itibarıyla ülkemiz 23 serbest ticaret anlaşması ve 4 tercihli ticaret anlaşmasını yürürlüğe koymuş bulunuyor. Sizlere bu bağlamda Dünya Türk İş Konseyi'ni en iyi şekilde kullanma çağrısında bulunmak istiyorum. Sizlerden isteğimiz önce kendinizi, ailenizi, vatanımızı, inancımızı olduğunuz ülkelerde en iyi şekilde temsil etmeniz, aynı zamanda memleketinizi hiçbir zaman unutmamanız. Ahde vefayla Türkiye ile bulunduğunuz ülkeler arasında ticaret, yatırım, turizm ve sosyal hizmetler, sosyal yatırımlar anlamında köprü rolü oynamanız, memleketimize yatırımlarınızı ihmal etmemeniz, özellikle deprem bölgesine mutlaka ekonomik ya da sosyal yatırımlar yapmanızdır." diye konuştu.

Olpak: "DTİK olarak mottomuz Diaspora Diplomasisi"

DEİK olarak mottolarının Ticari Diplomasi olduğunu, DTİK olarak ise Diaspora Diplomasisi mottosuyla çalıştıklarını ifade eden DEİK-DTİK Başkanı Nail Olpak, " Dünya Türk İş Konseyi olarak yayıldığı yerlerle uyumlu, ekonomik ve akademik olarak kalkınmış, Türk kökenli ve Türkiye dostu iş insanları arasında Almanya'dan Senegal'e, Fransa'dan Azerbaycan'a, Hollanda'dan Amerika'ya, Avustralya'dan Çin'e, Bosna Hersek'ten Küba'ya kadar, bir koordinasyon ve network oluşturmak için küresel ölçekli faaliyetler yürütüyoruz. Bizim için, "Diaspora Diplomasisi" ikincil değil, asli bir faaliyettir. Çünkü, bu faaliyetlerin bizler gibi sivil toplum eliyle yürütülmesi çok önemli. DEİK olarak mottomuz ‘İşimiz Ticari Diplomasi', DTİK olarak mottomuz ise ‘Diaspora Diplomasisi'. Bizim için diaspora diplomasisi ikincil değil, asli bir faaliyet. Çünkü, bu faaliyetlerin bizler gibi sivil toplum eliyle yürütülmesi çok önemli. Bu sebeple DTİK, yurt dışındaki Türk kökenli STK'larının ve diaspora temsilcilerinin ilişkilerini geliştirmeyi, daha çok ticaret ve yatırım yapmalarını, her birinin daha güçlü olmasını amaçlayan bir platform" diye konuştu.

Olpak: "Bugünün diasporasından yaşadığı toplumda kendi değerlerine sahip çıkarken, o toplumla uyumlu ve nitelikli güç olmaları bekliyoruz"

Yurt dışında yaşayan Türk toplumunun; ekonomik, siyasi ve sosyal gücünü artırarak ana vatana da katkıda bulunmalarına destek olmayı hedeflediklerini ve diaspora temsilcilerinin katkısıyla, Türkiye'nin tanıtımına ve stratejik iletişim faaliyetlerine destek olmayı amaçladıklarını belirten Olpak, "Bugünün diasporasından beklentimiz, yaşadığı toplumda kendi değerlerine sahip çıkarken, o toplumla uyumlu ve nitelikli güç olmaları. Her kavram gibi, diaspora kavramında da değişim ve dönüşümler yaşanıyor ve bunlardan biri de küreselleşmeye bağlı. Küreselleşmeye rağmen, diaspora varlığını etkin şekilde sürdüren göç yolculukları olduğu gibi, başaramayanlar da var. Değişim, göç, diaspora, küreselleşme ve güç kavramları, iç içe geçmiş durumda. Göçler ve diasporalar, küreselleşmeyi şekillendirebildiği gibi, küreselleşme de göçleri ve diasporaları etkiliyor. İşte burada görev, hep birlikte bize düşüyor. Anavatanımızda; siyasi, ekonomik ve sosyal olarak daha güçlü olurken, diasporamız ile bağımızı arttırıp onların gelişimine katkı sağlayarak, bu topraklara ait olan değerlerimizle, yenidünya düzeninde, daha fazla söz sahibi olacağız. Dünyanın her tarafına saçılan diasporamız, bulundukları şartlara uyumlu ve yenilenmeye açık yapılarıyla, yaşadıkları topluma güç ve anlam katıyor. Ben diasporamızı, bir beyin göçü olarak değil, beyin gücü olarak görüyorum. Yurt dışında yaşayan Türk toplumunu da ‘Göçten Güce Dönüşen Türk Diasporası' olarak nitelendiriyorum. Onların başarılarıyla gurur duyuyor, gönülden tebrik ediyorum. Biz de DEİK ve DTİK olarak, ticari diplomasimizin ve diaspora diplomasimizin etkisini artırmayı sürdüreceğiz" dedi.

Türk diasporasının EN'leri ödüllerildi

DTİK Kurultayı kapsamında düzenlenen Diaspora Ödül Töreni'nde, 9 farklı alanda ödüle layık görülen diaspora temsilcilerine ödülleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ve DEİK-DTK Başkanı Nail Olpak'ı tarafından verildi.

İş Dünyası Ödülü Vodafone Grubu Dünya İcra Kurulu Üyesi ve Avrupa CEO'su Serpil Timuray'a, Girişimci Ödülü Crytek Kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Avni Yerli'ye , Gönül Bağı Ödülü Aliya İzetbegoviç Vakfı Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Sabina İzzetbegoviç Berberoviç'e, Diaspora Tarihi Ödülü Akademisyen Işıl Acehan' verildi.

Akademi Ödülü ise Cakarta Büyükelçisi Prof. Dr. Talip Küçükcan'a takdim edilirken, Gastronomi Ödülü Somer Sivrioğlu'na Sanat Ödülü İsmail Acar'a, DTİK Özel Ödülü ise DTİK Eski Başkanı ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na verildi.

DTİK Özel Ödülü'nün sahibi Hisarcıklıoğlu'nun ödülü TOBB Başkan Yardımcısı Ali Kopuz'a takdim edildi.

NAİL OLPAK: “EKONOMİDE 3 YILLIK YOL HARİTAMIZIN GERÇEKÇİ, TUTARLI VE ÖNGÖRÜLEBİLİR OLMASI MEMNUNİYET VERİCİ”

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından açıklanan Orta Vadeli Program'a ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı.

Olpak değerlendirmesinde şunları ifade etti:

"Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız tarafından bugün açıklanan Orta Vadeli Program öncesinde iş dünyası olarak öncelikli beklentimiz öngörülebilirlik olmuştu. Önümüzdeki 3 yılı kapsayan bu yeni yol haritasını da değerlendirdiğimizde, hazırlanan planın tüm çevrelere öngörülebilirlik sağlamasından dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz. Ayrıca programın ana hatlarına baktığımızda, Türk iş dünyası olarak hep dile getirdiğimiz istikrar ve güven ortamının sürdürülmesi adına da ekonomi ve ticaretimizin geleceğine pozitif katkı sunulacağının sinyallerini alıyoruz.

Orta Vadeli Programlar, kamu kurumları için bağlayıcı bir nitelik gösterirken özel sektör için de yol gösterici özelliğe sahip. Bugün açıklanan OVP'nin de özel sektör için geleceği planlama açısından ufuk açıcı bir yol haritası olduğunu görüyoruz.

Programın hazırlık aşamasında başta Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz olmak üzere sürece katkı sağlayan tüm Bakanlarımız ile DEİK olarak biz de bir araya geldik. Kendileriyle yaptığımız görüşmelerde programdan beklentilerimizi, öncelikli sorunlarımızı ve sürece hız katacak acil çözüm önerilerimizi iletmiştik. İş dünyamızın fikirlerinin bu denli geniş kapsamda alınmasından mutluluk duyuyor ve görüşlerimizin yeni OVP'ye yansımış olmasını da sevindirici buluyoruz.

Kısa vadede en önemli konumuzun enflasyon ve cari açığı azaltarak makroekonomik istikrarın tesis edilmesi olduğunun bilincindeyiz. Bununla beraber orta vadede deprem bölgemizin yeniden kalkındırılması başta olmak üzere yapısal dönüşümlerle ekonomimizin rekabet gücünü artıracak, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı olarak uzun vadeli büyüme trendini destekleyecek politika tedbirlerinin alındığını görmek ve bu politikalarla sosyal adalet ve refahın güçlendirilmesi amaçları da son derece olumlu.

Rakamsal olarak baktığımızda da hem birbiriyle tutarlı hem de iş ve ekonomi dünyamızın tahminlerine paralel olduğuna şahit olduk ki bu da programın gerçekçi bir yaklaşımla hazırlandığının en önemli göstergesi.

Önümüzdeki üç yıllık süreçte yapmamız gereken ise OVP çerçevesinde planlanan aksiyonların kararlı bir şekilde uygulanması ve takibinin yapılması olacaktır. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) olarak, biz de Türk iş dünyamız ve özel sektörümüz adına her zaman olduğu gibi üzerimize düşen her sorumluluğu eksiksiz şekilde yerine getirmek için küresel ölçekli çalışmalarımıza devam edeceğiz."

NAİL OLPAK: “ANA HEDEFİMİZ YAŞADIĞIMIZ YÜZYILIN TÜRKİYE YÜZYILI OLMASINI SAĞLAMAK”

T.C. Dışişleri Bakanlığı ev sahipliğinde ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu - DEİK'in koordinasyonu ile düzenlenen 14. Büyükelçiler Konferansı kapsamında "Türkiye Yüzyılı'nda Ekonomi, Ticaret, Teknoloji ve Enerji Paneli" ve Networking Resepsiyonu, diplomasi ve iş dünyası temsilcilerini 7 Ağustos 2023 tarihinde Ankara'da bir araya getirdi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen konferans kapsamında DEİK tarafından organize edilen "Türkiye Yüzyılı'nda Ekonomi, Ticaret, Teknoloji ve Enerji" Paneli ve Networking Resepsiyonu, T.C. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, T.C. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, T.C. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, T.C. Sanayi Bakanı Fatih Kacır, DEİK Başkanı Nail Olpak, Büyükelçiler ve İş Konseyi Başkanlarının katılımlarıyla gerçekleşti.

Olpak: "Yeni küresel ve jeo-ekonomik gelişmeler bizi bekliyor"

DEİK'in mottosu olan ticari diplomasisinin değerli paydaşları Büyükelçiler ile küresel diplomasinin tüm detaylarını ele aldıklarına dikkat çeken DEİK Başkanı Nail Olpak değerlendirmede bulundu. 14 yıldır aralıksız gerçekleştirilen Büyükelçiler Konferansı'nın  küresel diplomasinin tüm detaylarıyla ele alındığı, geçmiş yılların muhasebesinin yapıldığı ve yeni hedeflerin oluşturulduğu büyük bir organizasyon olduğunu belirten Olpak: "Tüm dünyaya yayılmış 152 İş Konseyimiz ile büyükelçilerimizin; tespit, teklif ve değerlendirmelerinin yapıldığı bu konferansın bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz. 1980'li yıllarda ekonomimizin yurt dışına açılması, ihracatımızın artıp sanayi kapasitemizin gelişmesi ile 200'den fazla ülkeye 4000'den fazla ürün satan bir ülke haline geldik. Son 20 yılda ise, enerjide, ulaşımda, savunma sanayiinde, sağlıkta ve daha birçok alanda yapılan yatırımlar önemli bir alt yapı sağladı. DEİK olarak, DEİK/Dünya Türk İş Konseyimiz (DTİK) ile tüm dünyaya yayılmış Türk diasporamızla birlikte ülkemizi her platformda en iyi şekilde temsil etmek için küresel ölçekte çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bölge ve ülke bazlı stratejik hedefler doğrultusunda ticari diplomasi faaliyetlerimize etkin biçimde devam ederken, Yatırım, istihdam, üretim, ihracat odaklı büyümede, katma değerli ve çevreci ürünlere odaklanarak ve kullanarak, ticari ilişkilerimizi her ülke ile daha üst seviyelere çekerek, yaşadığımız yüzyılın Türk yüzyılı olmasını sağlamak, ana hedefimiz".

Türk diasporası İstanbul'da buluşacak

DEİK çatısı altında faaliyet gösteren Dünya Türk İş Konseyi'nin 15-16 Eylül tarihlerinde İstanbul'da düzenleyeceği DTİK Kurultayı için Büyükelçilerden etkin destek beklediklerini ifade eden Olpak: "DTİK'in önemli faaliyetlerinden biri olan 10. Kurultayımızı, 15-16 Eylül'de İstanbul'da gerçekleştireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle düzenleyeceğimiz Kurultayımızda, Türk diasporasının fırsat ve sorunları ele alınacak ve Türk ve Türkiye dostu diaspora temsilcileri ile diaspora stratejilerine yön verilecek".

 "Türkiye Yüzyılı'nda Ekonomi, Ticaret, Teknoloji ve Enerji Paneli ve Networking resepsiyonu, Hayat Holding sponsorluğunda gerçekleştirildi.

DEİK İLE KÖRFEZ ÜLKELERİNE ÇIKARMA YAPAN TÜRK İŞ DÜNYASI 27 ANLAŞMA İLE REKORA İMZA ATTI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Körfez turu kapsamında Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu-DEİK organizasyonuyla Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'da gerçekleştirilen İş Forumları, Türk özel sektörünün gücüne güç kattı.

Devlet Başkanları, Bakanlar, DEİK çatısı altındaki 200 Türk iş insanı ve dört ülkenin iş dünyası temsilcilerinin katılımıyla Cidde, Doha ve Abu Dabi'de düzenlenen İş Forumlarında; karşılıklı yatırımlar, sektörel iş birlikleri ve üçüncü ülkelerde yatırım gibi alanlarda imzalanan toplam 27 anlaşma ile ticarette yeni bir dönemin kapısı aralandı.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve karşı kanat kuruluşlarının organizasyonlarıyla 17 Temmuz'da Suudi Arabistan, 18 Temmuz'da Katar ve 19 Temmuz'da Birleşik Arap Emirlikleri'nde düzenlenen İş Forumları, dört ülkenin zirvesindeki isimleri bir araya getirdi. Bölge ülkeleri ile karşılıklı ticaret hacmini artırmak, ortak yeni yatırımlar ve üçüncü ülkelerde iş birliği başlıklarına odaklanan Türk özel sektörü, DEİK'in önderliğindeki 200 kişilik Türk iş insanı heyeti ile birlikte Körfez ülkelerindeki muhataplarıyla pek çok alanda ivme kazandıracak anlaşmalara imza attı.

Olpak: "Anlaşmaların ticaretimize yansımalarını kısa ve orta vadede göreceğiz"

DEİK'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Körfez turuna 200 Türk iş insanından oluşan kalabalık bir heyetle özel bir uçakla adeta çıkarma yaptığını vurgulayan DEİK Başkanı Nail Olpak, "Öncelikle Cidde, Doha ve Abu Dabi'de düzenlediğimiz İş Forumlarına iş dünyamızın yoğun bir katılım göstermesi son derece önemli bir mesajdı. Türk özel sektörü, Körfez Turu ile Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ekonomik ve ticari ilişkilerin yeni bir ivme kazanmasını istediğini güçlü bir şekilde ispat etti. Elbette İş Forumları ve Yuvarlak Masa Toplantıları bunlar bizim açımızdan çok önemliydi. 3 ülkede de toplantılarımıza ev sahibi ülkelerin bakanlarının kalabalık bir şekilde katılması onların da bu sürece katkısının hangi boyutta olduğunu gösterdi. Örneğin Abu Dabi'deki İş Forumumuzda 4 tanesi bizim bakanımız, 3 tanesi de ev sahibi ülkenin bakanları olmak üzere 7 bakanımız mevcuttu. Bu siyasi iradenin pozitif bakış açısını yansıttı. Görüşmeler kapsamında Türk iş dünyamız açısından son derece güzel bir tablo oluştu. Resmi anlaşmaların dışında ülkemize ve iş dünyamıza büyük kazanımlar getirecek 27 anlaşma imzalandı. Enerji, sağlık, bilgi teknolojileri, gayrimenkul ve gıda sektörlerinde sanayimizi doğrudan olumlu etkileyecek anlaşmalar çok önemliydi. Ayrıca güneş enerjisiyle ilgili ve hidrojen alanında yatırımlar özelinde de ciddi anlaşmalar var. Dolayısıyla ticari çeşitlilik bakımından çok zengin bir anlaşmalar süreci. 3 ülkedeki iş dünyasının Türkiye'ye olan ilgisi, Türkiye'ye yatırım yapma niyeti ve iştahı çok yüksek. Bu güçlü adımların yansımalarını da ticari anlamda çok kısa vadede göreceğiz. Yatırımlar bazındaki sonuçları ise bu yılın içerisinde, yani yılın sonuna kadarki bir süreçte alırız ki orta vade için oldukça önemli bir kazanım oldu diye düşünüyorum. Başta Cumhurbaşkanımız  ve Bakanlarımız olmak üzere sürece katkı sunan tüm iş dünyası temsilcilerimize teşekkür ediyorum" dedi.

Suudi Arabistan-Türkiye İş Forumu Çalık Holding altın, Acarsan ve Kuzu Grup gümüş, Limak ve Demirören bronz sponsorluğunda; Katar-Türkiye İş Forumu ise Çalık Holding altın ve Demirören gümüş sponsorluğunda; Birleşik Arap Emirlikleri-Türkiye İş Forumu ise Çalık Holding altın ve Demirören bronz  sponsorluğunda gerçekleştirildi.

TÜRK İŞ DÜNYASI SUUDİ ARABİSTAN’IN 2030 VİZYONU PROJELERİNDE YER ALACAK

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu-DEİK organizasyonunda gerçekleştirilen Türkiye–Suudi Arabistan İş Forumu, iki ülkenin önde gelen iş dünyası temsilcilerini İstanbul'da bir araya getirdi.

T.C. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Suudi Arabistan Belediye, Kırsal İşler ve Konut Bakanı Majid Al Hogail, DEİK Başkanı Nail Olpak, Suudi Arabistan Ticaret Odaları Federasyonu Başkan Yardımcısı Fayiz Alharbi, DEİK/Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyi Başkanı Fatih Gürsoy ve 250'nin üzerinde iş insanının katılımıyla düzenlenen Forumda, iki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması için yeni fırsatlar ve yüksek potansiyele sahip sektörlere yapılacak büyük yatırımlar ele alındı.

Bolat: "30 milyar dolarlık ticaret hacmini hedefliyor ve STA için çalışmalarımızı dürdürüyoruz"

Türkiye-Suudi Arabistan İş Forumu'nun açılışında konuşan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, "Türkiye ve Suudi Arabistan'ın güçlü altyapıları, dünyaya entegre ekonomileri, rekabetçi piyasaları ve girişimci ruhuna sahip iş insanları sayesinde ticaret ve yatırımda çok güçlü bir potansiyeli bulunuyor. Nitekim 2022'de 6,5 milyar dolar olarak gerçekleşen ticaret hacmimizin gerçek potansiyeli yansıtması ve daha da bütünleşmiş bir ekonomik ve ticari ilişkiye dönmesi konusunda 2023'te artan bir ivmeyle devam ediyor. İlk 6 ay itibarıyla 3,4 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaşmış durumdayız. Hedefimiz, karşılıklı ticareti kısa vadede 10 milyar, uzun vadede ise 30 milyar dolar seviyesine çıkarmak. Artık önceliklerimizden ilki, ticaretimizin kapsamını ve ürün çeşitliliğini artırmak. Stratejik ortak olan Türkiye ile Suudi Arabistan'ın karar alıcıları olarak bizlere düşen görev de iki ülke arasında bulunan ve olabilecek sorunları ortadan kaldırmak ve çözmek. Suudi Arabistan'ın da üyesi olduğu Körfez İşbirliği Teşkilatı ile ülkemiz arasında bir serbest ticaret anlaşması imzalanması için istikşafi görüşmelere mayıs ayında iki taraf olarak başladık. En kısa sürede müzakerelere başlamayı, bu süreci başarıyla nihayete erdirmeyi ve serbest ticaret anlaşmasını her iki ülkenin iş insanlarının istifadesine sunmayı ümit ediyoruz. Diğer bir konu da karşılıklı yatırımlar. Yasal çerçeve olarak gerek yatırımların karşılıklı korunması ve teşviki anlaşması gerekse de çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması ile karşılıklı yatırımlar için güçlü bir altyapıya sahibiz." dedi.

Bolat: "Müteahhitlerimiz Suudi Arabistan'da yeni projeler üstlenmeye hazırlar"

Bolat, iki ülke arasında önde gelen sektörlerden birisinin müteahhitlik olduğunu belirterek, Suudi Arabistan Belediye, Kırsal İşler ve Konut Bakanı Majid Al-Hogail ile dün Ankara'da kapsamlı bir çok görüşme yaptıklarını söyledi. Türk müteahhitlik sektörünün dünya çapındaki gücüne değinen Bolat, "Hız, hizmet, kaliteli performans ve uluslararası projelerle kalitesini ispatlayan müteahhitlik firmalarımız, Suudi Arabistan'ın özellikle 2030 Vizyon projeleri arasında yer alan NEOM, Diriyah Gate, Qiddiya, Amaala ve Kızıldeniz başta olmak üzere birçok projede yer almayı arzu etmektedirler ve bu konuda iş birliğine ve ortaklığa hazır. Müteahhitlik alanında dünyanın en büyük 100 firması arasında 42 Türk firması ile 2. sıradayız. Ümit ediyoruz ki önümüzdeki dönemde yeni iş birlikleri ile ekonomik ve ticari ilişkilerimizi bir üst seviyeye taşıyacağız. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın gelecek hafta Suudi Arabistan'a gerçekleştireceği resmi ziyaret de karşılıklı yatırım ve ticari ilişkilerin seyri açısından tarihi bir öneme sahip olacak. Suudi Arabistan'daki kayıt süreçlerinde ve alabilecekleri işlere yönelik sınıflandırma prosedürlerinde de Türk firmalarına pozitif yaklaşım gösteriliyor. Ülkelerimizin arasında ekonomik iş birliğimizi artıracak daha pek çok alan var. İkili görüşmelerimiz vasıtasıyla somut bağlantılar kurmak için iş insanlarımız da göreve hazır" diye konuştu.

Bakan Al Hogail: "Vizyon 2030'un inşasında Türk iş dünyası ile birlikte çalışmak istiyoruz"

Vizyon 2030 çerçevesinde Türkiye ile daha fazla ticari iş birliği yapmak istedikleri belirten Suudi Arabistan Belediye, Kırsal İşler ve Konut Bakanı Majid Al Hogail ise, "Ülkelerimizin arasındaki ticareti artırmak ve halklarımızın refahını yükseltmek için Türk hükümeti ve Türk iş dünyası ile birlikte çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. Köklü ilişkilerimizin yeniden güçlenmesinin sebebi ise özellikle son dönemde artan resmi ziyaretler, ikili görüşmeler ve yeni vizyonumuzun getirdiği dev fırsatlardır. Vizyon 2030 projeksiyonumuz çerçevesinde, önümüzdeki dönemde özellikle müteahhitlik alanında daha fazla konut geliştirme, altyapı inşası ve teknik mühendislik gibi alanlarda Türk iş dünyasından maksimum seviyede faydalanmak istiyoruz. Biz de Suudi Arabistan devlet yönetimi olarak bunun için banka kredileri de dahil olmak üzere yatırımları destekleyen yeni kanunlarla birlikte çok ciddi fırsatlar sunuyoruz. Bu bağlamda kamu-özel sektör iş birliğiyle 150 milyon metrekarelik bir alanın inşa edilmesi için 1 trilyon riyalin üzerinde bir bütçe ayrıldı. Dolayısıyla Türk iş dünyası için de ülkemizde büyük bir iş potansiyeli söz konusu. Bu vizyonla birlikte Türk yatırımcıları Suudi Arabistan'da görmekten ve iş insanlarınızı desteklemekten mutluluk duyacağız. İletişim köprülerini devam ettirerek önümüze çıkan her engeli aşabilir ve ilişkilerimizi güçlendirerek daha kuvvetli iş ortaklıklarına imza atabiliriz. İnsan ve doğaya dost yeni şehirler inşa etmek için yüksek teknolojiyi kullanarak hep birlikte dev projelere imza atabilir, birlikte kazanabiliriz. Türk firmalarını 10-13 Eylül 2023 tarihlerinde Riyad'da düzenleyeceğimiz CityScape Fuarı'na davet ediyoruz. Bu fuarda Türk iş dünyasına ayrıca özel bir alan ayırdık. Önümüzdeki hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gerçekleştireceği Suudi Arabistan ziyaretinin de ilişkilerimize güç katacağına inanıyoruz" şeklinde konuştu.

Olpak: "Suudi Arabistan ile üçüncü ülkelerde iş birliğinde Afrika'ya odaklanabiliriz"

Devlet Başkanları ve Bakanları nezdindeki ikili temasların ardından Türkiye ile Suudi Arabistan'ın önünde yeni bir yol haritası olduğuna dikkat çeken DEİK Başkanı Nail Olpak, "Son 1 yıllık süre içerisinde gelişen ikili ilişkilerimiz, vize ve gümrük sorunlarının çözülmesi ile ticari ilişkilerimize de olumlu yansımaya başladı. Hedefimiz, hem ticaretimizi, hem yatırımları, hem de müteahhitlik alanını geliştirmek. Elbette, iş birliğinden kastımız sadece mal ve hizmet alım satımı değil. İki ülke iş insanlarının her iki ülkede ve üçüncü ülkelerde önemli projelere beraber katılım sağlamaları da hedeflerimiz arasında. Bu noktada, daha önce de belirttiğim bir hususu tekrar hatırlatmak istiyorum. Üçüncü ülkelerdeki iş birliklerini teşvik etmek üzere bir platform oluşturmak, Afrika Kıtası özelinde de bir forum yapmak istiyoruz. Türk firmalarımızın Suudi Arabistan'ın 2030 vizyonunun bir parçası olma arzusunu da hatırlatmak istiyorum. Bugünkü forumda teknik müşavirlik, inşaat, müteahhitlik, akıllı şehirler, kentsel gelişim ve gayrimenkul sektörlerinde iş birliği fırsatları ön plana çıktı. Ancak, iki ülke arasındaki iş birliği olanakları bunlarla sınırlı değil. Sağlık, enerji, gıda, tarım, savunma, finans, turizm, e-ticaret ve dijital teknolojiler alanında iş birliği imkanlarımız olduğunu da biliyoruz. Ortak hedefimiz, iş birliğimizin ve yeni fırsatları değerlendirmelerin en kısa sürede somut çıktılarını almak" diye ifade etti.

Suudi Arabistan Ticaret Odaları Federasyonu Başkan Yardımcısı Fayiz Alharbi ise, "Veliaht Prensimizin 2030 vizyonu doğrultusunda Türk iş dünyası ile ilişkilerimizi geliştirmek adına büyük önem taşıyor. Biz, ülkelerimizin büyümesi ve refah seviyelerimizi artırmak için Türk iş dünyası ile ortak projelere imza atmak istiyoruz. Özellikle son 1 yılda çok daha pozitif bir seviyeye yükselen ilişkilerimiz çok kıymetli. Müteahhitlik, turizm, inşaat, teknoloji, sağlık ve gıda gibi alanlarda iyi bir noktaya ulaştık. Devlet liderlerimizin ve Bakanlarımızın karşılıklı ziyaretleri sonrasında çok büyük fırsatlar içeren ticari anlaşmalar imzalandı ve bu pozitif ortamın oluşması birçok sektöre olumlu yansıdı. Türkiye'deki yaklaşık 150 şirkete Suudi firmalarımız yatırım yaptı ve bu rakam yaklaşık 1 milyar riyale ulaştı. Ticari anlaşmalar kapsamında da 2021-2022 arasında 5 milyar 900 milyon dolara ulaştık. İki ülke de rekabetçi piyasalara sahip olmasının yanı sıra ekonomik ve ticari açıdan da büyük potansiyele sahip. Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030 atılımı Türk iş dünyasına cazip iş fırsatları sunuyor. Umarım birlikte yeni iş ortaklıklarına imza atarız ve kısa zamanda büyük kazanımlar elde ederiz" dedi.

İki ülkenin önde gelen şirketleri arasında pek çok farklı sektörü içeren 16 iş anlaşmasının imzalandığı Türkiye-Suudi Arabistan İş Forumu, Gürsoy Grup ve Skyline İst sponsorluğunda düzenlendi.

Türk iş dünyasından Körfez ülkelerine çıkarma

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Körfez Resmi Ziyareti kapsamında DEİK ve karşı kanat kuruluşu tarafından düzenlenecek Suudi Arabistan - Türkiye İş Forumu, 17 Temmuz 2023 tarihinde Cidde'de iki ülke iş dünyasını buluşturacak. Ardından 18 Temmuz'da Doha'da Katar - Türkiye İş Forumu düzenlenecek. Son olarak 19 Temmuz'da Abu Dabi'de düzenlenecek Birleşik Arap Emirlikleri-Türkiye İş Forumu ile Türk iş dünyasının önde gelen iş insanları Körfez ülkelerindeki ekonomik ve ticari fırsatları yerinde değerlendirecek.

TÜRKİYE VE ÇİN İŞ DÜNYASI DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN GELECEĞİ İÇİN İSTANBUL’DA BULUŞTU

DEİK, TÜSİAD ve Çin Uluslararası Ticareti Destekleme Konseyi (CCPIT) tarafından düzenlenen, ATA Holding ve TFI TAB Gıda Yatırımlarının Ana Sponsorluğu ve Alternatif Bank'ın Gümüş Sponsorluğunda gerçekleştirilen Türkiye-Çin İş Konferansı'nda iki ülke iş dünyasının önde gelen isimlerinin katılımlarıyla "Dijital Dönüşüm ve Geleceği Tasarlamak" teması konuşuldu.

T.C. Çin Büyükelçisi Dr. İsmail Hakkı Musa, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, DEİK Başkanı Nail Olpak, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Eş Başkanı Çağatay Özdoğru, Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol, Çin Uluslararası Ticareti Destekleme Konseyi (CCPIT) Başkan Yardımcısı Zhang Shaogang, DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi ve TÜSİAD Çin Çalışma Grubu Başkanı, TFI TAB Gıda Yatırımları Yönetim Kurulu Başkan Vekili & CEO'su ve ATA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Korhan Kurdoğlu ile 160'ın üzerinde iş insanının katılımıyla düzenlenen konferansta, Türkiye ve Çin'de dijitalleşme alanındaki iş yapma tecrübelerinin yanı sıra iki ülke arasındaki iş birliği fırsatları, başarı öyküleri ve dijital dönüşümün geleceği ele alındı.

İki ülke iş dünyasının zirvesini bir araya getiren Türkiye – Çin İş Konferans'ında, CCPIT ile DEİK ve TÜSİAD arasında, Pekin'de gerçekleştirilecek 1. Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı'na (CISCE) desteği ve iş birliklerinin artırılmasını vurgulayan Mutabakat Zaptı (MoU) imzalandı.

Musa: "Tarihi İpek Yolu dijital dönüşüm ile birlikte dijital İpek Yolu'na evriliyor"

Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi Dr. İsmail Hakkı Musa ise, bu sene üç etkinliği birlikte kutladıklarını ifade ederek, "Bu sene hariciye teşkilatımızın kuruluşunun 500. yıl dönümü. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı. Diplomatik ilişkilerimizin tesis edilişinin de 52. yıl dönümü. Türkiye-Çin ilişkilerinin geçmişi, cari durumu ve geleceğine dair tarihe baktığımızda ülkelerimiz arasındaki diyalog asırlar öncesine dayanıyor. Türkiye ile Çin arasındaki ilişkiler son yıllarda önemli bir ivme kazandı. Covid-19 salgınına rağmen bu ivme diplomatik temas ve ziyaretlerle korundu. Bizim arzumuz ilişkilerimizin çok daha geniş bir perspektifte ilerleyerek gelişmesi. Bölgesel ve küresel meselelere bakışımızın büyük ölçüde Çin ile örtüşmesi doğrultusunda ilişkilerimiz de güçleniyor. Devlet liderlerimiz arasında yakın bir diyalog ve iş birliği var. Bu irade, somut projelerle birlikte adım adım hayata geçti. Tarihi İpek Yolu üzerindeki ortaklığımız dijital dönüşüm ile birlikte dijital İpek Yolu'na evriliyor" dedi.

Shaobin: "Türkiye'deki kaliteli ürünleri Çin'e taşımamız büyük önem taşıyor"

Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, Türkiye ile Çin'in geleceği birlikte tasarlamak için pek çok fırsata sahip olduğuna dikkat çekerek, "Günümüz dünyası küresel ekonomi açısından büyük değişimler yaşıyor. Korumacılık, tek taraflılık, soğuk savaş, resesyon ve enflasyon gibi pek çok gelişme aynı anda yaşanıyor. Ülkeler yeni döneme dair kritik bir tercih sürecindeler. Biz de ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerimizi geliştirmek için bir aradayız. Bugüne kadar tarihi İpek Yolu üzerinde bağlarımızı koruduk ve artık ikili ilişkilerimizi daha da canlandırabiliriz. Yarım asırlık diplomatik ilişkilerimiz, devlet başkanlarımızın önderliğinde atılan somut adımlarla yeni başarıları beraberinde getiriyor. Çin'in 20. Ulusal Kongre'sinde ülkemizin geleceği için bir vizyon ortaya koyduk. Türkiye Cumhuriyeti'nin Yeni Yüzyıl vizyonu ortada. Dolayısıyla ikili ilişkilerimizi ve ticaret hacmimizi her alanda geliştirmek için büyük bir fırsat söz konusu. Geleceğe dönük bir bakış açısıyla dijital ekonomi ve dijital dönüşüm alanlarında geleceği birlikte tasarlayabiliriz. İkili ticaretimizde Türkiye ile daha dengeli rakamlara ulaşmak istiyoruz. Büyükelçilik olarak biz de üzerimize düşen her görevi üstlenmeye hazırız. Çin ekonomisi dünyanın ekonomik istikrarında en büyük oyunculardan biri. Dünya ekonomisine katkımız yüzde 30'un üzerinde bir seviyede. Geçmiş beş yılda Ar-Ge ve teknolojinin katkı payı yüzde 60'ın üzerine çıktı ve GSMH ise 4,2 trilyon dolara yükseldi. Türkiye'deki kaliteli ürünleri Çin'e taşımamız da son derece önem taşıyor" dedi.

Olpak: "Çin ile ticareti dengeleyerek yeni fırsat alanlarına odaklanmalıyız"

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, ikili ilişkilerin gelişmesinin ve son dönemde ivme kazanan dijitalleşme kavramının konferansın odak noktaları olduğuna dikkat çekerek, "DEİK ailesi olarak Çin ile olan ilişkilere büyük önem veriyor ve Çin'in dünyanın en önemli ekonomilerinden biri olduğu bilinciyle daha fazla ticaret için çalışıyoruz. RCEP'in sürükleyicisi, 'Kuşak ve Yol Girişiminin,' planlayıcısı ve baş aktörü Çin ile ilişkiler önemli. Dengeli ticari ilişkilerin önemli olduğunu da vurgulamak istiyorum. Türkiye tarafından baktığımızda Çin ile karşılıklı ticari ilişkiler dediğimizde bizim aklımıza hemen cari açık geliyor. Türkiye aleyhinde bir asimetri söz konusu.  Bu noktada da sadece karar alıcılardan ya da siyasilerimizden bir aksiyon beklemek de yeterli değil. İş dünyası olarak bizim de üzerimize düşen çok fazla görev olduğunu düşünüyorum. Elbette kısa vadede hemen çözüm bulmak kolay değil. İkili ticaretimizi dengeleme çalışmalarına devam edeceğiz. Her sektörde üretimi, lojistiği, ticareti, tüketimi, dev şirketleri ve KOBİ'leri ve nihayetinde devletleri derinden etkileyen bir zincirden, yani dijital ekonomiden bahsediyoruz. DEİK olarak bu çerçevede 9 alt komitesiyle Dijital Teknolojiler İş Konseyimizi kurduk. Çin'in dijitalleşme, yapay zeka, 5G'den e-ticarete kadar ne tür çalışmalar yaptığını hepimiz biliyorsak, bugünkü konferans ve bundan sonraki faaliyetler içerisinde sadece ikili ticaretin dışındaki alanlardan da kendimize katma değer nasıl oluşturabiliriz sorusuna odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Özdoğru: "Çin, önemli bilimsel ve teknolojik başarılara imza attı"

TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Eş Başkanı Çağatay Özdoğru ise, "Çin, TÜSİAD'ın uluslararası gündeminde uzun yıllardan beri yer alan öncelikli bir ülkedir. 1980'lerden bu yana Çin, bilim ve teknoloji alanında hızlı bir gelişme yaşamış ve önemli bilimsel ve teknolojik başarılara imza atmıştır. Eğitim, altyapı, yüksek teknolojili üretim, akademik yayıncılık, patentler ve ticari uygulamalar gibi alanlarda önemli ilerlemeler kaydetmiştir ve şu anda bazı alanlarda dünya lideri konumundadır. Geçtiğimiz aylarda TÜBİSAD ile birlikte Türkiye'nin 2. Yüzyılında Yüksek Teknoloji için Eylem Çağrısı raporunu hazırladık ve kamuoyuyla paylaştık. Raporumuz, yüksek teknoloji ve dijital dönüşümle kalkınma hedefini gerçekleştirmek için gerekli adımları geniş bir perspektifte ele alıyor.  Bu yolda büyük aşama kaydetmiş olan Çin'den tecrübe, best practice uygulamaları ve belli alanlarda ortak çalışmalarla ülkemizin bu yolculuğunda beraber çalışabilecek çok alan vardır. Biz de TÜSİAD olarak DEİK ile birlikte bu arayışları yürütebiliriz. Çin ile iş birliğimizin, bu toplantıyla daha da güçleneceğine, dijitalleşme çalışmalarımızda, bu konuda dünya lideri olan Çin'den destek almamızın önemli faydalar sağlayacağına yürekten inanıyoruz" dedi.

Kurdoğlu: "Dijitalleşme ve teknolojide Türkiye ile Çin arasındaki know-how transferi önemli"

DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi, TÜSİAD Çin Çalışma Grubu Başkanı, TFI TAB Gıda Yatırımları Yönetim Kurulu Başkan Vekili & CEO'su ve ATA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Korhan Kurdoğlu ise, dijitalleşmenin, artık işletmelerin sürdürülebilirliği ve rekabet gücü için hayati bir faktör olduğunu vurgulayarak, "Kurucu Ortağı ve CEO'su olduğum ve bugün dünyanın en büyük 4 restoran işletmecisinden biri olan TFI TAB Gıda Yatırımları, 10 yılı aşkın süredir Çin'de faaliyet gösteriyor. Burger King'in Çin operasyonunu devralmamızla başlayan süreç bugün bizi 200'ü aşkın şehirde yaklaşık 1.500 restoran ve 30 bin çalışan seviyesine taşıdı. Türkiye'deki patates fabrikamızdan Çin'e her ay ciddi miktarda işlenmiş patates ihracatı gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda ATA Holding bünyesinde Çin'de bir teknoloji şirketinin sahibiyiz. Türkiye, Çin'den gelecek know-how ile özellikle smart manufacturing, healthTech, big data, IoT dahil dijitalleşme konusunda pek çok ortak proje hayata geçirilebilir. Kazan-kazan olarak görülecek projeler, Türkiye'nin Avrupa ile iç içe girmiş bağları ile Çin'i Avrupa'ya daha da yaklaştıracaktır. Çin de Türkiye için Ticaret Bakanlığımızın "Uzak Ülkeler" stratejisi kapsamındaki odak ülkelerden biri olarak, Asya ülkelerine açılan bir kapı niteliğinde. Çin'in küresel ticaretteki ağırlığının, tedarik zincirinde teknoloji ve Ar-Ge alt yapısına dayanan politikaları ve 100'ün üzerinde ülke ekonomisini etkileyen "Kuşak ve Yol Girişimi" ile artarak süreceği tahmin ediliyor. Çin, 800 milyon dijital kullanıcısı ve 400 milyon orta sınıfı ile ürettiği kadar tüketen bir ülke olarak, Türkiye için önemli bir pazar ve aynı zamanda büyük bir potansiyel barındıran bir ticaret ortağı. Gelecekte büyük ölçekli ileri teknoloji ve dijitalleşme temelli yatırımların karşılıklı olarak her iki ülkede de yapılması ve Türkiye'nin kendine özgü ürünlerinin Çin'e ihraç edilmesi gibi gelişmelerle Türkiye ve Çin arasındaki karşılıklı ticaret ve yatırımların artacağına inanıyorum" dedi.

Shaogang: "Orta Koridor ile Kuşak Yol Girişimi'nin uyumlulaştırılması alanında birlikte çalışabiliriz"

Çin Uluslararası Ticareti Destekleme Konseyi (CCPIT) Başkan Yardımcısı Zhang Shaogang ise, Türk iş dünyasının dijital dönüşüm sürecinde Çin ile yeni iş ortaklıklarına istekli olduğunu görmekten mutluluk duyduğunu belirterek, "Ülkelerimizin arasındaki siyasi güvene dayalı sıcak ilişkiler sayesinde ekonomik iş birliklerimizin artacağına inanıyoruz. Dijital ekonomi alanında yatırımlar iki ülke için de büyük önem taşıyor. Kuşak ve Yol Girişimi'nin de 10. yılını yaşarken Çin, Türkiye ile ekonomik ilişkilerini geliştirmeye hazır konumda. Üretim kapasitesi, finansal erişim, Türkiye'nin coğrafi konumu, dijital dönüşüm ile birlikte akıllı ve yeşil ürünler odağında çalışabiliriz. İki ülke alanında akıllı şehirler, yenilenebilir teknoloji, dijital hizmetler, yapay zeka ve 5G gibi alanlarda iki taraf için de büyük fırsatlar bulunuyor. Türk firmalarının Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı için ülkemize bekliyoruz" dedi.

Konferansta, Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol video konferans ile sunum gerçekleştirirken, Çin Uluslararası Fuar Merkezi Grubu Başkanı Lin Shunjie ise Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı'nın (CISCE) tanıtım sunumunu yaptı. ÇİNSİAD Başkanı Zhou Yanquan, CGCC Sekreter Yardımcısı Li Xiangbo ve CCFA Başkanı Pei Liang'ın söz aldığı "Türkiye-Çin İş Birliği Fırsatları" başlığı altındaki gerçekleştirilen sunumlarda ise, Çin Halk Cumhuriyeti'nde Türk iş dünyası açısından yatırım anlamında öne çıkan sektörler ve fırsatlar ele alındı.

Türk markalarının Çin'deki başarı hikayeleri mercek altına alındı

TÜSİAD Çin Çalışma Grubu Üyesi, DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi ve ATA Holding Koordinatörü  Tuncer Köklü'nün moderatörlüğünde düzenlenen "Türkiye-Çin İş Birliği Başarı Hikayeleri" paneli ise, iş dünyasının önemli isimlerini buluşturdu. Netaş CEO'su Sinan Dumlu, Burger King China CEO'su Atakan Bozkurt, Trendyol İcra Kurulu Üyesi Ozan Acar, Bank of China Türkiye Başkanı Gao Xiaoming, Alternatif Bank Genel Müdür Yardımcısı Didem Şahin Çakmak ile TÜSİAD Şanghay Ağı Koordinatörü ve BEKO Çin Pazarlama ve Ürün Yönetim Müdürü Onur Türkmen'in katıldığı panelde, Türk markalarının Çin'deki başarı hikayeleri üst düzey yöneticiler tarafından paylaşıldı.

Türkiye ve Çin iş dünyasının zirvesindeki yöneticiler dijitalleşmenin geleceğini masaya yatırdı

Türkiye-Çin İş Konferansı'nın iş insanları tarafından büyük ilgiyle takip edilen oturumlarından biri de "Dijitalleşmenin Geleceği" paneli oldu. Cerembrum Tech Kurucu CEO'su ve DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkanı Recep Erdem Erkul'un moderatörlüğünde düzenlenen Dijitalleşmenin Geleceği Paneli'nde TÜSİAD Yeni Nesil Sanayi Çalışma Grubu Başkanı ve MEXT Teknoloji Merkezi Başkanı Efe Erdem, ATP China CEO'su Onur Yavuz, Tencent Perakende Başkanı David Su, Alibaba Uluslararası Dijital Ticaret Grubu Politika Araştırma Direktörü Xiong Tao, Alipay CEO'su Ying Rui (videokonferans ile) ve Medianova, Kurucu ve CEO'su; DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkan Yardımcısı Serkan Sevim söz alırken, hayatın her alanında dijitalleşen dünyada ekonomi ve ticaretin geleceği konuşuldu.

NAİL OLPAK: “15 TEMMUZ’U DÜNYADAKİ MUHATAPLARIMIZA ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu – DEİK ile 15 Temmuz Derneği iş birliğiyle 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında düzenlenen "Hafıza-15 Temmuz" etkinliği, yabancı ülkelerin Büyükelçileri, Başkonsolosları, Ticaret Müşavirleri  ve diplomatik misyon temsilcilerini bir araya getirdi.

Hain darbe girişiminin üzerinden geçen 7 yılın ardından, Türkiye'nin tüm dünyaya örnek olan demokrasi mücadelesini ve bir ülkenin tek vücut halinde millet iradesine sahip çıkmasını diplomatik temsilciler vasıtasıyla bir kez daha gözler önüne seren DEİK, Hafıza 15 Temmuz Müzesi'ndeki buluşma ile Türk iş dünyasının küresel her platformda FETÖ terör örgütüne karşı dimdik ayakta olduğu mesajını verdi.

Olpak: "15 Temmuz'da FETÖ'ye karşı Türkiye'nin yanında olan ve milletimizle empati kuran dost ülkeleri asla unutmayacağız"

15 Temmuz hain darbe girişiminin izlerini hafızalarda canlı tutmak için her alanda mücadelenin sürdüğüne dikkat çeken DEİK Başkanı Nail Olpak, "15 Temmuz 2016'da yaşadığımız hain darbe girişiminin dünya kamuoyu ve iş çevreleri tarafından daha iyi anlaşılması için düzenlediğimiz "Hafıza - 15 Temmuz" etkinliği, DEİK'in dünyanın dört bir yanındaki networkü sayesinde ülkelerimiz arasındaki güvenin sürmesi ve ikili ekonomik ilişkilerimizin geliştirilmesi açısından son derece önemli. FETÖ terör örgütünün kanlı darbe girişimi, Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenliğine göz diken bu hain yapının ülkemize karşı yaptıkları saldırıların doruk noktası oldu. Fakat biz de o kara gecenin ardından DEİK olarak bu darbe girişiminin Türk özel sektörü açısından ne anlama geldiğini ve aslında Türkiye'de neler yaşandığını tüm gerçekliğiyle muhataplarımıza anlatmak için onlarca ülkeyi ziyaret ettik. Çünkü olmazsa olmasımız güvendi. Bu vesileyle 15 Temmuz'da FETÖ'ye karşı Türkiye'nin yanında olan ve milletimizle empati kuran dost ülkeleri asla unutmayacağız. Kendilerine bir kez daha Türk iş dünyamız adına da teşekkür ediyoruz." dedi.

Olpak: "15 Temmuz darbe girişimindeki acı tecrübe, pek çok ülkenin kendi içlerindeki tehditleri farkına varmasına sebep oldu"

Ülkeler ve iş dünyaları arasındaki güvene dayalı iş birliğinin önemine dikkat çeken DEİK Başkanı Nail Olpak, "Üç yıl önce de çok değerli diplomatik temsilcileri Ankara'da bir araya getirdik ve DEİK olarak ülkemizde yaşananları daha iyi anlamaları için özel bir belgesel gösterimi düzenledik. 15 Temmuz darbe girişiminin birçok ülkeye kendi ülkelerindeki tehdidin farkına varma konusunda büyük bir tecrübe kazandırdığına inanıyorum. FETÖ terör örgütü esasında dinler arası diyalog, demokratikleşme, hayırseverlik ve eğitim gibi evrensel değerlerin arkasına saklanıyordu. Ancak bunlar sadece gizlemek için taktıkları maskelerdi. Devlet organlarına sızma niyetlerini anlaşıldığında ise 15 Temmuz darbe girişimiyle gerçek amaçları apaçık belli oldu. Böylece, kılık değiştirme yoluyla benzer tehditlerin kurumlarımıza sızmasını önlemek için büyük dersler aldık. Dolayısıyla hepimiz için güven kavramı çok kritik öneme sahip. Ekonomik ilişkiler, dış ticaret ve karşılıklı yatırım da karşılıklı güvene dayalıdır. İş dünyası temsilcilerimizin güvenilir iş ortakları olarak, zor zamanlarda birbirimizi anlamamıza yardımcı olmanın temel görevimiz olduğuna inanıyoruz. Ülkelerimiz arasındaki ekonomik aktiviteyi artırmak için de kapılarımız ardına kadar açık. Biz DEİK olarak, tıpkı bugün olduğu gibi yarın da 15 Temmuz'u muhataplarımıza anlatmaya devam edeceğiz. 15 Temmuz şehitlerimiz ile gazilerimizi rahmet ve saygıyla anıyoruz" şeklinde konuştu.

NAİL OLPAK: “İSTİKRARLI BÜYÜME ÖNEMLİ”

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2023 yılı 1. çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı.

Olpak değerlendirmesinde şunları ifade etti:

"Bugün açıklanan büyüme rakamlarına göre, 2023'ün ilk çeyreğinde GSYH geçen yılın aynı dönemine göre % 4 oranında artış gösterdi. 2010 yılından beri kesintisiz büyüme performansı gösteren Türkiye ekonomisi, 2023 yılının ilk çeyreğinde de zorluklara rağmen büyümesini sürdürdü. Büyümedeki istikrar, ülkemiz ve iş dünyamız adına güven verici. Güven, ekonominin ve iş dünyasının vazgeçilmezidir.

Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinden Almanya'nın dahi son iki çeyrekte üst üste daralarak resesyona girdiği ve diğer Avrupa ülkelerinde sıfıra yakın büyüme oranlarına sahip olduğu küresel bir ortamda, büyüme istikrarını sürdürebilmek önemli.

Şubat ayında hepimizin yüreğini yakan deprem felaketinin yıkıcı etkisine rağmen büyümeyi sürdürmemiz de, Türkiye'nin ekonomik kırılganlıklara karşı gücünü gösteriyor.

Ocak ayındaki öncü göstergelere göre % 5'in üzerinde bir büyüme bekleniyordu. Şubat ayında yaşadığımız depremlerden sonra üretim kapasitemiz bir miktar geriledi. Mart ayında ise toparlanmaya başlayarak olumlu sinyaller veren sanayi üretimimiz ile büyüme performansımızın tekrar artmaya başladığını görüyoruz.

Büyümenin detaylarına bakarsak;

Talep tarafını değerlendirdiğimizde GSYİH'nin yaklaşık yüzde 60'ını oluşturan Hane halkı tüketimi %16,2 oranında artarken, yatırımlar % 4,9 oranında artış göstermiştir. Mal ve hizmet ihracatı % 0,3 oranında daralırken ithalatın % 14,4 artmasıyla net ihracat büyümeye negatif katkıda bulunmuştur.

Arz tarafına bakıldığında, depremin etkisi nedeniyle sanayide ufak bir daralma ve tarım sektöründeki daralma dışında tüm sektörlerin pozitif büyüme gösterdiği görülmektedir.

"Güven ve istikrar önemli, çözüm bekleyen sorunlarımız da var"

İş dünyası olarak, seçim gündemi sonrasında da daha fazla yatırım ile ihracata daha çok ağırlık veren üretim yapmaya, katma değer ve istihdam üretmeye odaklanıyoruz. Cumhurbaşkanımız seçim sonrasında yaptığı konuşmada iş dünyamızın beklediği iki kavrama vurgu yaptı; "Güven ve istikrar."  Yeni dönemde, bu kavramlara daha fazla odaklanarak kurulacak bir ekonomi yönetimi ve iş dünyamızın birlikte daha güçlü bir sinerji oluşturarak, dengeli kalkınmamıza daha fazla katkı sunması önemli.

Önümüzdeki süreçte hem tüketici hem de üretici için hayati önem taşıyan; enflasyonla mücadele, cari açık, dış ticaret açığı, bütçe dengesi, istihdam gibi ülke ekonomimiz açısından önem teşkil eden önemli başlıklarda hızlı adımlar atılmasını bekliyoruz.

DEİK, KÜBA DIŞ TİCARET BAKAN YARDIMCISI İLE TÜRK İŞ İNSANLARINI İSTANBUL’DA BULUŞTURDU

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu - DEİK, Türkiye-Küba Yuvarlak Masa Toplantısını, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Küba Dış Ticaret Bakan Yardımcısı Ana Teresita Gonzalez, DEİK Başkanı Nail Olpak,  Küba Ankara Büyükelçisi Alejandro Francisco Diaz Palacios, DEİK/Türkiye-Küba İş Konseyi Başkanı Leyla İlhan Pamukçu ve Türk iş insanlarının katılımlarıyla 28 Ocak 2023 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirdi.

T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu,Türkiye ve Küba arasındaki siyasi ilişkilerin iyi durumda olduğunu belirterek, çeşitli nedenlerle ticari ilişkilerin sınırlı kaldığını söyledi. Türkiye ve Küba'nın bu durumu değiştirmek için adım atmaya hazır olduğu aktaran Tuzcu, 2022 yılında ticaret hacminin 51 milyon dolar seviyesine ulaştığını söyleyerek, "Küba Cumhurbaşkanı Díaz-Canel'in Türkiye ziyareti sırasında, Cumhurbaşkanlarımız tarafından açıklandığı üzere ticaret hacmimizi 200 milyon dolarına çıkarmayı hedefliyoruz" dedi. Küba ile Türkiye arasında sağlık, tarım, yenilenebilir enerji, müteahhitlik hizmetleri ve turizm gibi alanlarda iş birliği potansiyelimiz bulunduğunu belirten Tuzcu, "Küba'ya uygulanan tek taraflı yaptırımlar nedeniyle başta finansal işlemler olmak üzere Küba ile ikili ticaretimiz ve karşılıklı yatırımlar alanlarında bazı zorluklar bulunduğunun da farkındayız. Yaptırımların da etkisiyle maalesef ilişkilerimiz gerçek potansiyelinin altında kalmaktadır. Bugün öğleden sonra Sayın Bakan Yardımcısı ile birlikte Türkiye-Küba Teknik İzleme 5.Dönem Toplantısını gerçekleştireceğiz. Başta ticaret ve yatırımlar olmak üzere ikili ilişkilerimizi birçok alanda gözden geçirecek ve önümüzdeki dönemde yapılabilecek iş birliklerini masaya yatıracağız" dedi.

Tuzcu: "Küba ile iş birliğimizi geliştirmeye önem veriyoruz"

Küba'nın 2030 yılına kadar uygulamak üzere hazırladığı bir kalkınma planı olduğunu belirten Tuzcu, "Küba'nın 700'ün üzerinde projenin yer aldığı bir yatırım portföyü de var.  Bugüne kadar özellikle sağlık ve ilaç alanında ilerlemeler kaydedildi. Bugün Küba lisansı ile Türkiye'de ilaç üreten bir firmamız vardır. Ayrıca, oldukça büyük ilaç firmalarımız da bu benzeri girişimlerde bulunmuş veya  bulunmaktadır. Karayiplerde başlıca ortaklarımızdan biri olan Küba ile iş birliğimizi geliştirmeye önem veriyoruz. Şirketlere daha iyi bir iş ortamı oluşturmak amacıyla Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması ile Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması'nın sonuçlandırılması için hazırlanıyoruz. Türkiye ve Küba arasındaki iş birliğini tüm imkanları kullanarak desteklemeye devam edeceğiz. Her iki tarafta bu amaçla bir irade mevcuttur" dedi.

Gonzalez: "Türkiye'nin Küba 2030 sosyal kalkınma planına dahil olmasını istiyoruz"

Küba Dış Ticaret Bakan Yardımcısı Ana Teresita Gonzalezise, "T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Sayın Mustafa Tuzcu'nun bahsettiği üzere, öğleden sonra  gerçekleştireceğimiz Türkiye-Küba Teknik İzleme 5. Dönem Toplantısı için bulunuyoruz. Küba ve Türkiye'nin politik ilişkileri iyi durumda. Ticari ilişkilerimizin de politik ilişkilerimiz gibi iyi olmasını umuyoruz. Bizim ziyaretimiz aynı zamanda 2022 Kasım ayında Küba Devlet Başkanı Miguel Mario Diaz-Canel Bermudez'in Türkiye ziyaretinin devamı niteliğindedir. Son 4 yılda 15 farklı anlaşma imzaladık. Bu anlaşmalarla umuyoruz ki ilişkilerimiz güçlenecek. Küba Devlet Başkanı Miguel Mario Diaz-Canel Bermudez'in Türkiye ziyareti esnasında gerçekleştirilen toplantıda, Küba'nın içinde olduğu ekonomik durumdan bahsedilmiştir. Bizim için, Türkiye'nin bizim bu ambargo ile mücadeledeki desteği çok önemli ve teşekkür ederiz" dedi. Küba'da daha fazla yatırımcı ve ihracatcının öneminin altını çizen Gonzalez, "Küba'da ticari girişimlerin ve yatırımların önünün açılması için bütün politikalarda esnemeye gidildi. Küba-Havana'da Mart ayında gerçekleştirilecek İş İnsanları Forumunu gerçekleştirecek olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sizler de orada olmalısınız ki somut adımları birlikte görelim. Türkiye ve Küba arasında 70 yıllık diplomatik ilişkiler söz konusu. Ticari ilişkilerin de olumlu anlamda ilerletilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bugüne kadar gerçekleştirdikleri katkılardan dolayı DEİK ve DEİK/Türkiye-Küba İş Konseyi'ne teşekkür ederim. Küba'nın Türkiye ile ticari ortaklığını sürdürme konusundaki çabasını ve Türkiye'nin Küba 2030 Sosyal Kalkınma Planına dahil olmasını istediğimizin altını çizmek istiyorum" dedi.

DEİK Başkanı Nail Olpak, "İkili ticaretimizin daha da geliştirilebilmesi  Küba tarafıyla yeni iş birliği alanlarının istişare edilmesi önemli. Küba denilince  sağlık ve biyomedikal sektörü akla geliyor. Yeni ortak projeler ile ikili ticari ilişkilerimizin daha büyük bir ivme ile atılım yapacağını düşünüyorum. Ayrıca, turizm, inşaat, tekstil ve gıda da hedef sektörlerimiz arasında yer alıyor. Dünyada kendisini kanıtlamış, tecrübeli müteahhitlerimiz de bu alanda beraber çalışmaya hazırlar" dedi.

DEİK/Türkiye-Küba İş Konseyi Başkanı Leyla İlhan Pamukçuise, "İşlenmemiş elmas gibi gördüğümüz Küba'nın Türk iş insanları tarafından işlenmesini sağlamak amacıyla İş Konseyimiz çalışmalarını gerçekleştiriyor. 2022 Eylül ayında Küba Turizm Bakanı Sayın Garsiya'nın ziyareti ile İş Konseyimizin hedefleri daha da güçlendi. Turizm, inşaat, tekstil ve gıda sektöründe çalışmalar başlatıldı. DEİK/Türkiye-Küba İş Konseyi olarak, bu yıl içinde Küba'ya bir İş Konseyi heyet ziyareti gerçekleştirmeyi planlıyoruz" dedi.

Toplantı, açılış konuşmalarının ardından firmaların kendini tanıtması ile sona erdi.

 

DEİK TİCARİ DİPLOMASİ ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), İş Konseyleri 2022 Yılı Olağan Mali Genel Kurulu'nu 14 Ocak 2023 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirdi. 151 İş Konseyinin faaliyetlerinin görüşüldüğü Genel Kurulun ardından bu yıl dördüncüsü düzenlenen DEİK Ticari Diplomasi Ödül Töreni ise Türk iş dünyasının ticari diplomasi sanatkarlarını bir araya getirdi.

T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, DEİK İş Konseyi Başkanları ve iş insanlarının katılımlarıyla DEİK Başkanı Nail Olpak ev sahipliğinde düzenlenen DEİK Ticari Diplomasi Ödül Töreni'nde, 2022 yılında gerçekleştirdikleri ticari diplomasi faaliyetleriyle 6 kategoride üstün performans gösteren 12 DEİK İş Konseyi ödüllendirildi.

Bakan Muş: "DEİK, iş dünyamızın küresel pazarlara açılmasında önemli bir kaldıraç"

Türkiye'nin ihracatına ve dış ticaretine katkılarından dolayı DEİK ailesine ve İş Konseylerine teşekkür eden T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş,"İhracatımızı artırmak, sanayimizin rekabetçiliğini güçlendirmek ve ülkemize yabancı sermaya çekmek üzere çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz ve özel sektörümüz ile birlikte çalışıyoruz. Bu çerçevede devletler arası diplomasi alanının tamamlayıcı gücü olarak DEİK gibi özel sektör öncülüğünde ilerleyen çözüm odaklı mekanizmaların önemli bir rolü bulunuyor. DEİK çatısı altında İş Konseylerimiz ve iş insanlarımız; yeşil ekonomiye, yenilenebilir enerjiye, start-up faaliyetlerine ve e-ticarete yönelik birçok ülkenin iş çevreleri ile özel sektör kuruluşlarıyla yaptığı çalışmaları, iş dünyamızı küresel ekonomideki dönüşüme hazırlaması açısından çok kıymetli buluyoruz. DEİK, dünyanın hemen her ülkesindeki mutahap kuruluşlarıyla tesis ettiği İş Konseyi platformları ve güçlü kurumsal iletişim kapasitesiyle, iş dünyamızın küresel pazarlara açılmasında önemli bir kaldıraç olduğunu bu kritik zamanlarda bir kez daha gösterdi. DEİK ailesi, Türk iş dünyamıza küresel ölçekli yol gösterme görevini sürdürüyor. Ticaret Bakanlığı olarak DEİK ile yakın iş birliğimizin ve ortak çalışmalarımızın olumlu sonuçlarını hep birlikte görüyoruz. 2022 yılında Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Pakistan, Sırbistan, Çekya Fransa ve Birleşik Krallık ile gerçekleştirdiğimiz İş Forumu, İş Konseyi ve Yuvarlak Masa Toplantıları Bakanlığımız ile DEİK'in ortak faaliyetlerinden sadece birkaçı. 2023 yılında da DEİK ile ortak ticari diplomasi faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. DEİK İş Konseyi Başkanlarımızın bir ticaret elçisi anlayışı ve sorumluluğuyla Türk iş dünyasını temsil etmeye devam edeceklerine yürekten inanıyor, ödül alan iş insanlarımızı kutluyorum" dedi.

Olpak: "254 milyar dolarlık ihracatımızın 250 milyar dolarını DEİK İş Konseylerimizin faaliyet gösterdiği ülkelere gerçekleştirdik"

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)'in 151 İş Konseyi ile ihracat ailesine verdiği desteğe dikkat çekenDEİK Başkanı Nail Olpak, "1923 yılında 50 milyon dolar ihracat ile başladı ihracat yolculuğumuz. 1984 yılında ilk defa 7 milyar doları gördük. Dışa açılma politikasıyla ekonomimiz güçlenmeye ve kazan-kazan ilkesiyle ilişkiler gelişmeye başladı. Bu süreç, yeni ihtiyaç ve yapılanmaları da beraberinde getirdi. Bunlardan birisi de şu an tüm dünyaya yayılmış 151 İş Konseyiyle Türkiye'nin Ticari Diplomasi'sini yürüten DEİK oldu. DEİK'in ticari diplomasi faaliyetlerinin artmasıyla Dış ekonomik ilişkilerimiz de önemli bir ivme yakaladı. O günden bu yana, ülkemizin dış ekonomik ilişkilerini daha iyi bir noktaya taşımak için tüm gücümüzle yol alıyoruz. 2022 yılında düzenlediğimiz etkinliklerle en çok ticaret yaptığımız ülkeleri kıyasladığımızda aralarında ciddi bir örtüşme olduğunu görüyoruz. En çok ticari diplomasi etkinliği düzenlediğimiz 11 ülke, aynı zamanda en çok dış ticaret hacmimiz olan ülkeler.Bir diğer sonuç ise toplam ihracatımızla İş Konseyimiz olan ülkelere yaptığımız ihracatı karşılaştırdığımızda ortaya çıkıyor. 2022 yılındaki 254 milyar dolar ihracatımızın 250 milyar dolarını İş Konseyimiz olan ülkelere yapmışız. Bu da DEİK olarak,  İş Konseylerimizin ihracat ailesine verdiği desteğin anlamını gösteriyor" diye konuştu.

Olpak: "DEİK iş dünyamız için bir nehir gibi ve debisi yüksek"

2022 yılında gerçekleştirdikleri 1800 etkinlik ile Türk iş dünyasına ticari diplomasi alanında küresel ölçekli değer kattıklarını ifade eden Olpak, "DEİK nehrinin debisi yüksek. Geçen yıldan bu yana 1800'ün üzerinde etkinlik yaptık. Ticari Diplomasi misyonumuzu ve küresel networkümüzü Türkiye'nin dijital teknoloji firmalarıyla buluşturmak için Dijital Teknolojiler İş Konseyimizi kurduk. Paraguay, Uruguay, Liberya, Botsvana ve Dijital İş Konseyleri'nin kuruluşuyla İş Konseyi sayımız 151'e ulaştı. Yakında, Esvatini Krallığı ve Brunei İş Konseylerini de ailemize katacağız. İş Konseylerimizle daha verimli çalışmak ve temsil kabiliyeti daha iyi bir ortamda yeni bir enerji yakalamak için yeni merkezimize taşındık.Geçtiğimiz günlerde de, üyelerimizin nabzını daha iyi tutmak için Üye Memnuniyet Anketimizi yaptık ve ne mutlu ki anketimize katılan üyelerimizin memnuniyetini yüzde 81 olarak tespit ettik. Sonuçlar bize daha da gayretle çalışmamız için ekstra motivasyon verdi." dedi.

Olpak: "2023'de Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu ile Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı'na İstanbul'da ev sahipliği yapacağız"

DEİK'in Türkiye'nin ticari diplomasi çalışmalarını gerçekleştirmek için dünyanın her bölgesinde ayrı amaç ve gündem ile çalıştığını dile getiren Olpak, "İş gündemimizde öncelikle, açık verdiğimiz dış ticaretimizi dengelememiz gereken bölgelerin başında Asya Pasifik geliyor. Geleneksel pazarlarımıza ilave olarak, uzak ülkelerin de temel ihracat hedefimiz olması için, geçen yıl Ticaret Bakanlığımız Uzak Ülkeler Stratejisi ve Eylem Planını hazırladı. Çoğu Asya ve Amerika'da, bir kısmı da Afrika kıtasında yer alan 18 ülkeye ihracatımızın artırılması için  daha fazla çalışacağız. Avrupa'yı daha yakından izlemeye devam edeceğiz. Dış ticaretimizin yüzde 50'sinden fazlasını yaptığımız ortağımızın ticari sağlığı önemli. Kuzey Amerika da daha çok çalışacağımız bölgelerden. Afrika Kıtası ticaret ve yatırım fırsatları büyük olan bölgemiz. Bu yıl 13 Ekim'de Ticaret Bakanlığımızın ev sahipliğinde dördüncüsünü düzenleyeceğimiz Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu (TABEF) ile 54 Afrika ülkesinden iş dünyası temsilcilerini yeni hedefler için bir araya getireceğiz. İlişkilerimizin düzeldiği Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile kopmasa da durağan devam eden Mısır ile dış ticaretimiz, hem kayıpların telafisi, hem de yeni fırsatlar olarak önümüzde. 15-16 Eylül'de İstanbul'da gerçekleştireceğimiz Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı ile de diasporamızın önemli isimlerini ülkemizde buluşturacağız. Bir yandan da bir veri merkezi gibi stratejik çalışmalar yapmak önceliğimiz. Son olarak ‘Türkiye'nin Startup Ekosistemi ve AB-Türkiye İş Birliği Yolları' raporumuzu yayınladık. DEİK Ailemizin tüm fertlerine ve katkı sağlayan herkese teşekkürlerimi sunuyor, Ticari Diplomasi Ödülü alan İş Konseylerimizi de gönülden tebrik ediyorum." şeklinde ifade etti. 

Ticari diplomasinin ustaları 4. kez ödüllendirildi

DEİK çatısı altında faaliyet gösteren İş Konseyleri, DEİK 4. Ticari Diplomasi Ödülleri ile 6 kategoride belirlenen toplam 12 ödül ile taçlandırıldı. DEİK İş Konseylerinin ticari diplomasi ödülleri T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve DEİK Başkanı Nail Olpak tarafından takdim edildi.

Kaynak Geliştirmekategorisinde; A grubu ülkelerde DEİK/Türkiye-ABD İş Konseyi-TAİK, B-C grubu ülkelerde ise DEİK/Türkiye-Senegal İş Konseyi ödüle layık görüldü.

Üye İlişkileri kategorisinde; A grubu ülkelerde DEİK/Türkiye-Özbekistan İş Konseyi, B-C grubu ülkelerde ise DEİK/Türkiye-Mısır İş Konseyi ödüle layık görüldü.

Medya Görünürlüğü kategorisinde; A grubu ülkelerde DEİK/Türkiye-Irak İş Konseyi, B-C grubu ülkelerde ise DEİK/Türkiye-Pakistan İş Konseyi ödüle layık görüldü.

Networking kategorisinde; A grubunda DEİK/Türkiye-Rusya İş Konseyi, B-C grubu ülkelerde ise DEİK/Eğitim Ekonomisi İş Konseyi ödüle layık görüldü.

Diaspora kategorisinde; A grubu ülkelerde DEİK/Türkiye-Fransa İş Konseyi, B-C grubu ülkelerde ise DEİK/Türkiye-Sırbistan İş Konseyi ödüle layık görüldü.

Üstün Performans kategorisinde; A grubu ülkelerde DEİK/Türkiye-Ukrayna İş Konseyi, B-C grubu ülkelerde ise DEİK/Türkiye-Burkina Faso İş Konseyi ödüle layık görüldü.

TÜRKİYE İLE SUUDİ ARABİSTAN’IN TİCARETTEKİ YENİ HEDEFİ 30 MİLYAR DOLAR

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ev sahipliğinde, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) organizasyonuyla 22 Aralık 2022 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirilen Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Forumu, 10 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi kapsamında iki ülke iş dünyasının zirvesindeki isimleri bir araya getirdi.

T.C. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid A. Al Falih, T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK/Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyi Başkanı Fatih Gürsoy ve iki ülkenin önde gelen 500'ü aşkın iş insanının katılımıyla gerçekleşen Forumda, Suudi 2030 Vizyonu kapsamındaki mega projeler ile Türkiye'deki yatırım fırsatları ele alındı.

'Bakan Nebati: "2030 yılına kadar ikili ticarette 30 milyar dolara ulaşmamız lazım"

Forumun açılışında konuşanT.C. Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, "2021 yılında 3,7 milyar dolar olan ticaret hacmimizin, 2022 yılı Ocak-Ekim döneminde 4,3 milyar dolara yükseldi. Hedeflerimize ulaşmamız için daha hızlı hareket etmemiz lazım. Bu rakamı Türkiye ve Suudi Arabistan gibi ekonomik yapıları tamamlayıcılık arz eden iki büyük ülke için yeterli görmüyoruz. İki ülke arasındaki ilişkilerin olumlu seyriyle kısa sürede bu rakam 10 milyar dolara çıkarılabilir. Bu rakam iki ülke için yeterli değil. 2030 yılına kadar 30 milyar dolara ulaşmamız lazım. Gerek Ticaret Bakanımız Mehmet Muş, gerek Sanayi Bakanımızla hızlı hareket diyoruz. Suudlu sayın bakanların da telefona sarılıp hızla işleri kolaylaştıracak talimatları vermeleri bizi mutlu kılıyor. Suudi Arabistan'ın 2030 yılı çerçevesince başladığı doğrudan yatırımlarla atılımları yakından takip ediyoruz. Bugün aramızda bulunan kamu yatırım fonunun da dünyanın farklı coğrafyalarına yatırım yaparak portföyünü çeşitlendirme arzusu içinde olduğunu büyük bir memnuniyetle görüyoruz. Türkiye bu çerçevede en cazip fırsatı sunan ülkelerden bir tanesidir. Türkiye son 20 yılda emsal niteliğinde adımlar atarak büyük bir değişimi ve köklü bir kalkınma sürecini hayata geçirmiştir. Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ikili ilişkilerin en önemli gelişim alanlarından birisinin finans sektörü olduğuna inanıyorum. Dünyanın dört bir yanından Türk finansal piyasalarına yatırım yapan uluslararası yatırımcılar gibi Suudi yatırımcıları da piyasalarımızdaki fırsatlardan yararlanmaya davet ediyorum. Türkiye, birçok rekabetçi avantajıyla dünyanın gelecek vadeden ekonomileri arasında üst sıralarda yer almaktadır. Bu bakımdan, dünya çapında yatırımcıların her zaman gözdesi olan Türkiye, hem finansal piyasaları hem de reel sektör yatırımlarıyla cazip fırsatlar sunmaya devam ediyor. Bir kez daha altını çizmek isterim ki Türkiye olarak her zaman yatırımcı dostu bir ülke olmaya devam edeceğiz. Siz değerli kardeşlerimize gerekli tüm desteği vermeye hazırız. İki kardeş ülke olarak, iş birliği ve dayanışmamızı çok daha yüksek seviyelere taşıyacağımıza da gönülden inanıyorum" dedi.

 

Bakan Al Falih: " 2030 vizyonumuz ile 3,3 trilyon dolarlık yatırım potansiyeli sunuyoruz"

Türkiye ve Suudi Arabistan'ın bölgenin iki büyük ekonomisini temsil ettiğini ifade eden Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid A. Al Falih, "İleriye dönük yol haritamızı oluşturmak ve ticarette yeni hedeflere birlikte yürümemiz adına bugünkü İş ve Yatırım Forumu çok büyük önem arz ediyor. İki ülke büyüyen ve gelişen yatırım bağları geliştiriyor. Bizler Türk şirketlerinin yaptığı yatırımlardan ve katkılardan çok büyük memnuniyet duyuyoruz. Son yıllarda birçok yüklenici Suudi Arabistan'daki altyapıyı inşa etmeye katkıda bulundu. Kaybedilen vakit ile alakalı mutlaka bir telafiye gitmeliyiz. Kovid-19 sonrasında bizler buradaki müşterek faaliyetlerimizi iyileştirme ve hızlandırma noktasında bir teşvik hissediyoruz. Türkiye'nin imalat alanında gerçekleştirdiği çalışmalardan etkileniyoruz. Avrupa'daki kilit pazarlara coğrafi yakınlığı ve ticaret yolları üzerinde sofistike bir imalat ve ticaret merkezi olarak kendini konumlandırması önem arz ediyor. Suudi Arabistan'da altyapı yatırımlar yaparak 3 kıtanın kesişim noktasında küresel enerji zincirlerinden istifade etmeye çalışıyor. Bu güçlü yanlarımızdan istifade ederek, enerji, teknoloji ve sermaye alanlarında iş birliğine giderek ekonomik dayanıklılığımızı pekiştirebiliriz, aynı zamanda uluslararası partnerlerimizle Türkiye'nin önemli katkılarıyla bunu güçlendirebiliriz. Suudi Arabistan'ın inşaat sektörü de benzeri görülmemiş fırsatları Türkiye'den dostlarımıza sunuyor. 1 trilyon doların üzerinde proje geliştirme şimdi ile 2030 yılları arasında planlanıyor. Bu da tabii ki Körfez ülkelerindeki inşaat sektörünün yarısından fazlasını temsil ediyor. İleriye dönük olarak sürdürülebilir şehir örneği bağlamında çok büyük bir potansiyel var. Türkiye'den de katılım görmek istiyoruz. Sadece inşaat değil, aynı zamanda gıda ve tarım, enerji, teknoloji, sağlık, inovasyon, turizm, havacılık ve savunma  alanlarında da bunu bekliyoruz. 2030 vizyonu çerçevesinde 3,3 trilyon dolarlık bir yatırım potansiyeli sunuyoruz. İki ülke iş dünyalarının arasındaki güven ilişkisi ile birlikte çok daha hızlı iş birlikleri geliştirebiliriz" dedi.

Dağlıoğlu: "Türkiye, 20 yılda 250 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım çekmiş bir ülke"

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğluise her iki ülkenin liderlerinin geniş bir vizyonu bulunduğunu ve bu vizyonun birçok alanda iş birliği geliştirmeyi amaçladığını belirterek "Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 20 yılda çok önemli başarılara erişti. Baktığınız zaman Türkiye'nin uluslararası yatırımcılar için çok sağlam değer önerileri devam ediyor. 2003'ten beri yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüme hızına sahip olan Türkiye, bulunduğumuz coğrafyada dayanıklı ve çok hızlı büyüyen ekonomisiyle rakiplerinden ayrışan bir ülkedir. Uluslararası yatırımcıların da farkında olduğu gibi güçlü bir yetenek havuzumuz iş gücüne her yıl 1 milyon nüfusun eklenmesiyle büyümeye devam etmektedir. Asya, Avrupa ve Afrika'nın kesişim noktasındaki konumumuz sayesinde küresel pazarlara erişim imkanımız bir başka önemli değer önerimizdir. Ülkemizin sahip olduğu bu değer önerileri ile beraber geçtiğimiz 20 yılda 250 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım çektik, gelecek için de bu değer önerilerimiz güçlenerek var olmaya devam ediyor. Dünyadaki trendlerin farkındayız. Görüldüğü üzere, Suudi Arabistan yönetimi ve iş insanları da özellikle yeşil ekonomi, üretim ve enerji gibi konu başlıklarında sürdürülebilir hedeflerine ulaşmak için çaba sarfediyorlar. Türkiye'de 2053 net sıfır karbon emisyonu hedefimiz başta olmak üzere yeşil ekonomiyi ve sürdürülebilir yatırımları güçlendirecek politikalar uygulanmaktadır. Gelecek için Türkiye, bölgemizdeki tedarik zincirinin güçlendirilmesi için en önemli ülkelerden birisi. Ülkemizde dijitalleşme ve teknoloji girişimciliği alanında son yıllarda uluslararası fonlar tarafından da yatırım alan çok başarılı şirketler çıkarıyor. Küresel tedarik zincirindeki kırılımlar başta olmak üzere pek çok sebepten dolayı uluslararası şirketler güvenli liman olarak ülkemize yönelmekte Ar-Ge'den tasarım merkezlerine, ürün ticarileştirmeden, üretime, bölgesel lojistik faaliyetlerine kadar birçok faaliyetlerini Türkiye'ye taşımakta. Umarım Suudi Arabistanlı dostlarımız da bu alanlarda önemli yatırım fırsatları bulacaklardır." şeklinde konuştu.

Olpak: "2023 yılında ticaret hacmimizi 10 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz"

Türkiye ile Suudi Arabistan'ın geçmiş 4 yılın açığını kapatması ve daha fazla iş yapması gerektiğini vurgulayan DEİK Başkanı Nail Olpak, "Son dönemdeki yakınlaşmamızın olumlu yansımalarını, ekonomik ilişkilerimizde görüyoruz. Temmuz-Eylül döneminde ikili ticaretimiz 1,4 milyar dolar oldu. Geçen sene bu rakam yıllık olarak 1 milyar dolar seviyesindeydi. 2021 yılında ikili ticaretimiz, ihracatımızın 2,5 milyar dolardan 300 milyon dolara gerilemesiyle 3,5 milyar dolar olmuştu. Yakaladığımız ivmeyle bu sene 9 ayda bu rakamı geçtik ve Ocak-Ekim döneminde 4,3 milyar dolara ulaştık. Bu yıl önce 5 milyar dolarlık ticaret hacminin üzerine çıkarak, 2023 yılında ise ikili ticaret hacmimizi 10 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye'de tarım, gayrimenkul, enerji ve diğer sektörlerde 1.100 Suudi Arabistanlı firmanın 11 milyar dolar yatırımı var. Gerek bu sayıyı, gerekse üçüncü ülkelerdeki ortak yatırım ve projeleri arttırmak arzusundayız. Üçüncü ülkelerde, özellikle Afrika kıtasında iş birliklerini teşvik etmek üzere bir platform oluşturmak, kıta özelinde bir forum da yapmak isteriz. Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki yakınlaşma ve iş birliği, iki ülkenin bölgesel aktörler arasındaki ekonomik rekabeti aşmalarını da sağlayacaktır. Şimdi geçmiş 4 yılın açığını kapatmamız ve daha fazla iş yapmamız lazım. Mart ayında da, iki iş dünyası temsilcileri olarak Riyad'da bir arada olacağız, hazırlıklarımız devam ediyor. Eylemler sözlerden daha önemlidir. Türkiye ve Suudi Arabistan iş dünyası temsilcileri olarak, bugünkü toplantımızın, sözlerimizi eyleme geçirme noktasında önemli bir adım olacağına inanıyorum" diye konuştu.

İki ülke özel sektör temsilcilerinin 10'a yakın iyi niyet ve iş birliği anlaşması imzalandığı İş ve Yatırım Forumu açılış konuşmalarının ardından, "Suudi Yatırımcılar için Türkiye'deki Yatırım Fırsatları" ile "Suudi 2030 Vizyonunun ve Suudi Arabistan'daki Dev Projelerin Tanıtımı"  başlıklı resmi sunumların yanı sıra "Enerji Dönüşümünün Geleceğini Keşfetmek", "Dönüşüm Endüstrileri: Bölgesel Fırsatlardan Yararlanma", "Mükemmel Uyum: İnşaat ve Gayrimenkulün Geleceği" ve "Tarım ve Gıda Sektörlerinde İnovasyon Yoluyla Sürdürülebilirliğe Ulaşmak" konulu 4 panel ve ikili iş görüşmeleri ile devam etti.

Forumun Gala Gecesinde, sponsor kuruluşlara plaket takdim edildi

Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Forumu Gala Yemeği'nde de T.C. Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati ve Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid A. Al Falih ve DEİK Başkanı Sayın Nail Olpak tarafından Kılınç Hukuk Kurucu Ortağı Levent Lezgin'e, Hashim Gayrimenkul Yatırımları Sanayi Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Süngü'ye, Hareket Proje Taşımacılığı ve Yüksek Mühendislik A.Ş.  Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Altunkum'a, Gürsoy Grup Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Fatih Gürsoy'a, Dorçe Prefabrik ve İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Çebi Karahan'a, Türkiye Finans Katılım Bankası Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Murat Altun'a, Turkish Teknik Genel Müdürü Mikail Akbulut'a, Limak Holding Onursal Başkanı Sayın Nihat Özdemir'e ve Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı & CEO'su Ferit Şahenk'e sponsorluk plaketi takdim edildi.

Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Forumu'nun sponsorları, Limak, Turkish Teknik, Türkiye Finans, Doğuş, Dorçe, Gürsoy Grup, Hareket, Hashim Grup ve Kılınç Hukuk oldu.

DEİK, TÜRKİYE-ASEAN ÜLKELERİ EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLERİNDE YENİ PERSPEKTİFLER KONFERANSI’NI GERÇEKLEŞTİRDİ

DEİK, Türkiye-ASEAN Ülkeleri Ekonomik ve Ticari İlişkilerinde Yeni Perspektifler Konferansı'nı, 2022 yılı Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN)'nin kuruluşunun 55., Türkiye-ASEAN Sektörel Diyalog Ortaklığının ise 5. yılında gerçekleştirdi.

2030 yılında dünyanın ekonomi merkezi olması beklenen ASEAN Bölgesinde e-ticaret ve dengeli ticaretin önemine değinilen konferans, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, T.C. Dışişleri Bakanlığı Yeniden Asya Koordinatörü ve Büyükelçi Kezban Nilvana Darama, Tayland Ankara Büyükelçisi Apirat Sugondhabhirom, Bölge ve Türk Büyükelçiler ve iş insanlarının katılımlarıyla DEİK Başkanı Nail Olpak ve DEİK/Türkiye-Asya Pasifik İş Konseyleri Koordinatör Başkanı, DEİK/ASEAN Çalışma Grubu Başkanı Murat Kolbaşı ev sahipliğinde 14 Aralık 2022 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirildi.

T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, ASEAN'ın kurulduğu 1967 yılından bu yana Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği'ni oluşturan 10 ayrı ülkenin ekonomik entegrasyonunda ve bölgenin barış ve refahında merkezi bir rol oynadığını söyledi. ASEAN'ın artan ekonomik ve jeopolitik önemi ile Türkiye'nin ASEAN'ı bölgedeki en önemli iş birliği çerçevesi olarak gördüğünü belirten Tuzcu, Türkiye'nin ASEAN ile ilişkilerini geliştirmekteki nihai hedefinin gelecekte "Diyalog Ortaklığı"na ulaşmak olduğunu söyledi. Türkiye'nin ASEAN  ülkeleri ile ticaret hacminin 2020 yılında 7,8 milyar dolar olduğunu belirten Tuzcu, 2021 yılı itibarıyla ticaret hacminin yüzde 43 artarak, 11,2 milyar dolara ulaştığını söyleyerek, "ASEAN'ın ülkemizin toplam dış ticaretindeki payı 2021 yılında sadece yüzde 2 iken, tüm Asya-Pasifik ülkeleri ile olan dış ticaretimizdeki payı yüzde 18 olmuştur. ASEAN ülkeleri arasında Malezya, Endonezya, Vietnam, Tayland ve Singapur ile ticaretimiz 1 milyar doların üzerinde. Türkiye'nin ASEAN ülkelerine yaptığı doğrudan yabancı yatırım stokunun 2015 yılında 257 milyon dolardan 2021 yılında 471 milyon dolara çıktığı görülüyor. Üçüncü ülkeler aracılığıyla ASEAN Bölgesi'ne Türk yatırımları dikkate alınmaktadır. ASEAN ülkeleri arasında ülkemizin en fazla yatırım yaptığı ülkeler sırasıyla Malezya, Endonezya ve Tayland'dır. 2021 yılı itibarıyla ASEAN ülkelerinin toplam ihracatı 1,68 trilyon dolara, ithalatları ise 1,48 trilyon dolara ulaştı. Bu açıdan ASEAN ülkeleri dünya ile ticaretlerinde dış ticaret fazlası vermektedir. ASEAN ülkelerinin birlikte ekonomik bir güç olarak ortaya çıkması, dünyanın geri kalanı için rekabetin yoğunlaşmasının yanı sıra büyük fırsatları da beraberinde getirecektir. ASEAN ülkeleriyle ekonomik ve ticari ilişkilerimizi "Rekabette iş birliği" ve kazan-kazan yaklaşımıyla tasarladığımızın altını çizmek isterim" dedi. T.C. Ticaret Bakanlığının ASEAN ülkelerinin büyük bölümünü kapsayan ve Türkiye'nin yakın coğrafyasında elde ettiği ihracat başarısını başta Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey bölgelerine yaymayı hedefleyen "Uzak Ülkeler Stratejisi" adlı özel bir stratejiyi hayata geçirdiğini belirten Tuzcu, iş insanları arasında karşılıklı yatırım ilişkilerinin geliştirilmesi, arzulanan sürdürülebilir bir vizyonun inşa edilmesinde birincil öneme sahip olduğunu söyledi.

Sugondhabhirom: "ASEAN, Türk işletmeleri için büyük bir pazar fırsatı sunuyor"

Tayland Ankara Büyükelçisi Apirat Sugondhabhirom ise, ASEAN-Türkiye ekonomik ilişkilerinin sağlam bir temele dayandığını belirterek, hem devlet hem de özel sektör düzeyinde büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. ASEAN-Türkiye ilişkilerinin 2017 yılında kurulan ve karşılıklı çıkarlar, siyasi-güvenlik, ekonomik, sosyo-kültürel ve kalkınma iş birliği alanlarını kapsayan Sektörel Diyalog Ortaklığına dayandığını belirten Sugondhabhirom, "ASEAN'ın Türkiye dış politikasındaki önemli yeri, Türkiye'nin Asya ile ilişkilerini yeniden canlandırmayı amaçlayan ve 2019'da duyurduğu "Yeniden Asya Girişimi" ile kabul edilmektedir. Ayrıca, Endonezya, Filipinler, Malezya ve Tayland gibi birçok ASEAN ülkesi, Türkiye ile bu ülkeler arasındaki ikili ticareti artırmayı amaçlayan ve yakın zamanda açıklanan T.C. Ticaret Bakanlığı'nın "Uzak Ülkeler" stratejisinde yer almaktadır. Türkiye'nin Asya-Avrupa bölgesindeki ve dünyadaki yeri ve ASEAN'ın potansiyeli göz önüne alındığında, sektörel diyalog ortaklık çerçevesi ve Yeniden Asya Girişimi kapsamında daha yakın iş birliği için büyük bir potansiyel bulunmaktadır. ASEAN, Türk işletmeleri için büyük bir pazar fırsatı sunuyor. ASEAN, 2030 yılına kadar en büyük 4. ekonomi olma yolunda ilerliyor. ASEAN'ın bu yıl yüzde 4,9 ve gelecek yıl yüzde 5,2 büyüyeceği tahmin ediliyor. ASEAN, Türk işletmelerine, Avustralya ve Yeni Zelanda ile yaptığı altı Serbest Ticaret Anlaşmas'ından oluşan geniş ağı aracılığıyla diğer hızlı büyüyen pazarlara açılmaları için bir geçit sunuyor. Tayland-Türkiye STA müzakeresi 2017'de başlatıldı ve şu ana kadar yedi tur ticaret müzakeresi yapıldı. Müzakereler sonuçlandığında Tayland-Türkiye Serbest Ticaret Anlaşmasının ekonomik ilişkileri bir sonraki aşamaya taşıyacağına eminim. ASEAN-Türkiye'nin ekonomik potansiyeli ticaret ve yatırımın ötesine geçiyor. Yeşil ekonomi, e-ticaret, dijital ekonomi, dijital bağlanabilirlik, bilim ve teknoloji, inovasyon ve endüstriyel dönüşümün yanı sıra üretim, bilgi ve iletişim teknolojisi (ICT), akıllı şehirler, konaklama gibi alanlarda iş birliği fırsatları bulunuyor" dedi.

Olpak: "Asya ile ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek için çok çalışıyoruz"

DEİK Başkanı Nail Olpak ise, "DEİK bünyesindeki ASEAN Çalışma Grubumuz, müteahhitlik, dijitalleşme ve enerji sektörlerindeki şirketlerimizle ASEAN'ın doğrudan ortağı olarak görülmeyi ve Türk özel sektörünün ASEAN bölgesi ve en hızlı şehirleşen bölgelerinde etkinliğini artırma hedefiyle çalışmalarını gerçekleştiriyor. DEİK olarak, Türkiye'nin dijital teknolojiler ekosistemini küreselleştirmek ve uluslararası finansa erişim, dijital dönüşüm ve regülasyonlar için son olarak DEİK/Dijital Teknolojiler İş Konseyi'mizi kurduk. ASEAN üyeleriyle bu alanda da iş birliği yapmaya hazırız" dedi. Türkiye'nin en önemli hedeflerinden birinin Asya kıtasıyla ticaret açığını dengelemek olduğunu belirten Olpak, ülkelerle daha dengeli ekonomik ilişkilerin kurulması ve karşılıklı yatırımcıları çekmekle ticaret açığının dengeleneceğini söyledi. Türkiye'nin Asya'daki teknolojik gelişmeleri kullanmasının da hedeflerden biri olduğunu belirten Olpak, "İş dünyasının temsilcileri olarak Asya ile ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek için çok çalışıyoruz. Bugün, Türkiye ve ASEAN ilişkilerinin geleceğini tartışmak için multidisipliner bir platform oluşturmaya çalışacağız. İş toplulukları arasında ASEAN bölgesi ve Asya'ya yönelik potansiyel konusunda daha fazla farkındalık yaratmayı umuyoruz. Bugünün bir atlama taşı olacağına inanıyoruz ve ASEAN ile daha büyük, daha kapsamlı bir bölgesel forum oluşturmak için bunun üzerine inşa etmeye devam edeceğiz" dedi.

Konferansın açılış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen ASEAN ve Türkiye Arasındaki Mevcut Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Değerlendirilmesi oturumu DEİK/ASEAN Çalışma Grubu Üyesi ve DEİK/Türkiye-Malezya İş Konseyi Başkanı Süheyla Çebi Karahan moderatörlüğünde T.C. Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasi İşler Genel Müdürü Nilvana Darama, T.C. Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürü Hüsnü Dilemre, Filipinler'in Ankara Büyükelçisi Maria Elena Palo Algabre,  TOBB Başkan Yardımcısı Ali Kopuz, TİM Başkan Yardımcısı Ahmet Güleç, MÜSİAD Başkan Yardımcısı Davut Altunbaş ve Türkiye Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Derneği Başkanı İrfan Aker'in katılımlarıyla gerçekleştirildi.

Türkiye-ASEAN Ticaret ve Ekonomik İlişkilerinde Risk ve Fırsatlar oturumu ise, DEİK/Türkiye-Asya Pasifik İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Murat Kolbaşı moderatörlüğünde T.C. Bangkok Büyükelçisi Serap Ersoy, FNSS Uluslararası İş Geliştirme Direktörü Melih Kayaalp, T.C. Hanoi Büyükelçisi Haldun Tekneci, Kordsa CEO'su İbrahim Özgür Yıldırım, T.C. Vientiane Büyükelçisi Orhan Işık, D.I.Y, Grup Strateji Başkan Yardımcısı Sathis Manoharen, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Hatice Çelik, T.C. Phnom Pehn Büyükelçisi Ülkü Kocaefe ve Brunei Ankara Büyükelçisi Sayın Muhammad Shafiee Bin Haji Kassım'ın katılımlarıyla gerçekleştirildi.

Türkiye-ASEAN Ticaret ve Ekonomik İlişkilerini Geliştirmek İçin Yol Haritası oturumu ise, T.C. Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü Asya ve Pasifik Ülkeleri Daire Başkanı Çağatay Özden moderatörlüğünde Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Merthan Dündar, T.C. Endonezya Büyükelçisi Prof. Dr.Talip Küçükcan, DEİK/Türkiye-Endonezya İş Konseyi Başkanı İlhan Erdal, T.C. Kuala Lumpur Büyükelçisi Emir Salim Yüksel, Tayvan Ulusal Chengchi Üniversitesi ve Endonezya Airlangga Üniversitesi Stratejik ve Küresel Çalışmalar Merkezi Araştırma Görevlisi A. Safril Mubah, T.C. Singapur Büyükelçisi Mehmet Burçin Gönenli, Kamboçya Ankara Büyükelçisi Meas Kimheng, Malezya İstanbul Başkonsolosu Tengku Mohd Dzaraif Raja Abdul Kadir, T.C. Manila Büyükelçisi Niyazi Evren Akyol, DEİK/Türkiye-Vietnam İş Konseyi Başkanı Murat Atik ve T.C. Bandar Seri Begawan Büyükelçisi Hamit Ersoy'un katılımlarıyla gerçekleştirildi.

Konferansın sponsorları ise, Arzum Ev Aletleri, Beta Tea, Dorçe Prefabrik, Fiba Group, Gedik Kaynak, Hitay Holding ve Kibar Holding oldu.

NAİL OLPAK: “KÜRESEL RİSKLERE RAĞMEN TÜRKİYE EKONOMİSİ DÜNYADAN POZİTİF AYRIŞMAYA DEVAM EDİYOR”

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2022 yılı üçüncü çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı.

Olpak değerlendirmesinde şunları ifade etti:

2022'nin ilk çeyreğinde yüzde 7,5 ve ikinci çeyrekteki yüzde 7,7 büyüme performanslarının ardından, Türkiye'nin 3. çeyrekte de yüzde 3,9 büyüyerek pozitif görünümü sürdürmesini iş dünyası olarak memnuniyetle karşılıyoruz. Özellikle, makine ve teçhizat yatırımlarının yüzde 14,3 oranında artarak büyümeye pozitif katkı vermesini önemli buluyoruz.

İlk iki çeyrekten sonra sanayi üretimi ve PMI gibi öncü göstergelere baktığımızda, dünyadaki resesyon beklentilerine paralel olarak büyüme hızının elbette bir miktar yavaşlamasını bekliyorduk. Ancak küresel risklerin ve resesyonun konuşulduğu bir ortamda dahi yüzde 3,9'luk büyüme gösteren Türkiye'nin bir kez daha dünyadan pozitif ayrışmayı başardığını görüyoruz. Dolayısıyla yılın üçüncü çeyreğindeki büyüme verisi, Türkiye açısından resesyon ihtimalinin de bir hayli zayıf olduğunu destekler nitelikte.

Büyüme verilerinde talep tarafını değerlendirdiğimizde ise yatırımlarda göze çarpan ufak bir daralma dışında tüm alt kalemlerin büyümeye olumlu katkı yaptığını görüyoruz. Yatırımlardaki daralmanın ise temelde inşaat yatırımlarındaki azalmadan kaynaklandığını görüyoruz. Fakat bununla birlikte makine ve teçhizat yatırımlarının ise yüzde 14,3 oranında artarak büyümeye dikkate değer bir katkı verdiğini de gözlemliyoruz. Uluslararası yatırımcılarla gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde Türkiye'nin genç ve dinamik bir nüfus avantajına sahip olduğunu her zaman vurguluyoruz. Bunun da etkisiyle birlikte hane halkı tüketiminin yüzde 19,9 oranında artarak büyümeye en çok katkı veren kalem olması sevindirici. İhracatımız ise sene başında bir önceki yıla göre yüzde 20 oranında artarken son dönemdeki küresel resesyona bağlı olarak bu oran yıllık bazda yüzde 15'e kadar gerilemiş durumda. Küresel ticaretteki tüm zorluklara ve daralmalara rağmen ihracatımız üçüncü çeyrekte de yüzde 12,6 artarak büyümeye pozitif katkı vermeyi sürdürmeyi başardı.

Arz tarafını incelediğimizde ise inşaat hariç tüm sektörlerin pozitif büyüme göstermesi oldukça değerli. Özellikle bankacılık ve finans sektörünün yüzde 21,6, bilgi ve iletişim sektörünün yüzde 13,9 oranında genişlemesi büyümenin temel sürükleyici kalemleri durumunda.

Açıklanan bu olumlu veri, 2022 yılı büyümesinin yüzde 5 civarlarında gerçekleşmesinin mümkün olduğunu gösteriyor. 2009 küresel finansal krizinden sonraki dönemde çeşitli risklere maruz kalsak dahi her yıl üzerine değer katarak pozitif büyümeyi başaran ekonomimiz, küresel çalkantıların ve risklerin yeniden arttığı bu son dönemde dahi pozitif ayrışarak gücünü bir kez daha gösterdi.

DEİK olarak önümüzdeki dönemde de Türk iş dünyası adına üstlendiğimiz ticari diplomasi misyonumuz doğrultusunda ülkemizin büyümesine katkı sunmaya ve küresel ticaretten aldığımız payı artırmak amacıyla dünyanın dört bir yanında daha fazla ticaret için çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin daha fazla nitelikli büyümesi, büyümenin tabana dengeli yayılması ve yatırım, üretim, istihdam ile birlikte ihracata dayalı büyümeye daha fazla katkı sunmak için tüm gücümüzle iş dünyamızın Kuzey Yıldızı olmayı sürdüreceğiz.

DEİK, PAKİSTAN BAŞBAKANI ŞEHBAZ ŞERİF İLE TÜRK İŞ İNSANLARINI BİR ARAYA GETİRDİ

Türkiye ile Pakistan Ticaret Hacmi Hedefi 5 Milyar Dolar

DEİK, Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Şehbaz Şerif'in onurlandırmalarıyla Türkiye-Pakistan İş Konseyi Toplantısını, T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Pakistan Ticaret Bakanı Syed Naveed Qamar, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK/Türkiye-Pakistan İş Konseyi Başkanı Ahmet Cengiz Özdemir ve iki ülke iş insanlarının katılımlarıyla 26 Kasım 2022 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirdi. Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Şehbaz Şerif'in Türkiye ziyareti kapsamında düzenlenen toplantıda, inşaat, altyapı, bankacılık, gümrük ve enerji sektörlerinde iş birliği fırsatları ele alındı.

Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Şehbaz Şerif, "T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile bir anlaşma imzaladık. Bağlarımızı güçlendirmek, ticareti, yatırımları ve savunma yatırımlarını geliştirmek için dün Sayın Cumhurbaşkanı ile görüştük. MİLGEM projesi kapsamında dün 3. korvetin denize indirdik. Ticari ilişkilerimizin artması ve savunma sanayi üretiminde ortaklığımızın biraz daha güçlenmesine vesile oldu. İki ülke arasındaki ticaret hacmine dostluğumuz ve kardeşliğimiz yansımıyor. Türkler çok çaba harcıyor, farkındayız. Geçtiğimiz son yıllarda ve çeşitli dönemlerde bir araya gelerek, sorunları aşmak için çalıştık. Türk şirketlerinin Pakistan'da olumsuz durumlarla da karşı karşıya kaldıklarını biliyoruz. İş mevzuatımınızı sadeleştirmeli, bürokrasiyi kaldırmalıyız. Türkiye ile hareket etmek istiyoruz ve böylelikle ticari ilişkilerimizin de artarak gelişeceğini düşünüyorum" dedi. Yenilenebilir enerji konusunda kararlı adımlar attıklarını belirten Şerif, "1.5 milyar dolar olan ticaret hacmini, önümüzdeki 3 yılda 5 milyar dolara çıkması için bir anlaşma imzaladık. 3 yıl içinde üstümüze düşeni fazlasıyla yapmalıyız. Hep birlikte çok güzel işlere imza atabiliriz. Bizler üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Yenilenebilir enerji konusunda kararlı adımlar atıyoruz. Artık Pakistan'da petrol ve petrol ürünleri gibi yakıt ürünleri için 2021 yılında 27 milyar dolar harcamışız. Artık bunu değiştirmek istiyoruz. 10.000 megavatlık bir güneş enerjisi yatırımı başlattık. Türk kardeşlerimiz için planlarımızı anlatacağımız özel bir konferans düzenlemek isterim. Özel oluşturulacak ödeme planları, fizibilite çalışmaları 60 gün içinde olabilir. DEİK Yönetim Kurulu ve İş Konseyi üyelerine enerji konusunda kapımız açık. Pakistan ve Türkiye savunma sanayi iş birliği tesis etti. Size bütün kapıları açmak istiyoruz" dedi.

Muş: "Türkiye ve Pakistan arasında yenilenebilir enerjide iş birliği fırsatları bulunuyor"

T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muşise, iki ülke arasındaki derin ve köklü olan siyasi ilişkilere uyumlu olarak somut sonuçlarından biri olan MİLGEM projesi kapsamında 3. korvetin denize indiriliş töreninin dün gerçekleştirildiğini vurgulayarak, "İslamabad ziyaretimde, ekonomik ilişkilerimizi derinleştirmek adına Mal Ticareti Anlaşmasını imzaladık ve Türkiye-Pakistan Ortak Görev Gücü'nün ilk toplantısını gerçekleştirdik. İş Konseyi üyelerimiz başta olmak üzere, Türk ve Pakistanlı iş insanlarının daha güçlü iş birliklerine odaklanmaları ve ticaretimizin her iki ülke pazarının ihtiyaçları doğrultusunda çeşitlendirilmesine daha fazla katkı vermeleri de büyük önem arz ediyor.Sayın Başbakanın ülkemizi ziyareti esnasında kendilerinin nazik teklifi ile oluşturulması kararlaştırılan Ortak Görev Gücü Mekanizması, bir yandan ekonomik ilişkilerimizin en yüksek düzeyde ele alınmasına imkân vermekte; diğer yandan ise yeni fırsatlar ortaya çıkarmak ve ticaretimizin önündeki engelleri kaldırmak adına yakın bir diyalog ortamı oluşturuyor. Enerji arz güvenliği gerek yeşil dönüşümden kaynaklı sınamalar gerekse de küresel ölçekte enerji emtialarında yaşanan fiyat dalgalanmaları nedeniyle son dönemde giderek artan bir şekilde endişe kaynağı olmaya başladı. Firmalarımızın yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptıkları yatırımları artırarak çalışmaları gerekiyor. Türkiye ve Pakistan arasında yenilenebilir enerji alanında büyük iş birliği fırsatları bulunuyor. Türkiye'nin Pakistan'daki doğrudan yatırımları üçüncü ülkeler üzerinden yapılan yatırımlar da dikkate alındığında 1 milyarı doları aştı. Türkiye ve Pakistan'ın ticari ilişkilerinin derinleştirilmesine dair her türlü iş birliğine açığız" dedi.

Qamar: "İki yıl içerisinde en az 10.000 megavatlıkgüneş enerji santrali kurma niyetindeyiz"

Pakistan Ticaret Bakanı Syed Naveed Qamarise, Pakistan ve Türkiye her zaman iş birliğinde iki ülke olduğunu söyleyerek, "T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Şehbaz Şerif arasında geçtiğimiz günlerde Emtia Ticareti Anlaşması imzalandı. Birlikte çalışarak, yalnızca politika belirleyerek değil, aynı zamanda işletmelerimizin birlikte çalışmasını hükümetlerimizin iş birliğinde çalışmasını ve B2B ortaklıklar kurmayı hedefliyoruz. Türkiye-Pakistan iş birliği kurmak isteriz. Pakistan'da önümüzdeki iki yıl içerisinde en az 10.000 megavatlıkbir güneş enerji santrali kurma niyetindeyiz. Şu anda kendi elektrik üretimimiz fosil enerji üzerinde bulunduğu için bu yatırıma önem veriyoruz. Türk yatırımcıların, Pakistan'a gelip bu yenilenebilir enerji programına ortak olmalarını ve katkı sağlamalarını arzu ediyoruz. Biliyoruz ki gıdaya olan ihtiyaç asla bitmiyorsa enerjiye olan ihtiyaç da asla bitmiyor. Yatırım her zaman ihtiyaç duyulan alan. Dostlarımız, kardeşlerimiz gelsinler enerji alanına yatırım yapsınlar" dedi.

Olpak: "Pakistan'da yenilenebilir enerji, konut inşaası ve alt yapı alanında da önemli roller üstlenmeye hazırız"

DEİK Başkanı Nail Olpak ise, "2022'in Ağustos ayında İslamabad'da gerçekleştirdiğimiz buluşmanın ardından dost ve kardeş ülkemiz Pakistan'ın Sayın Başbakanını ve değerli iş dünyası temsilcilerini İstanbul'da ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum" dedi. Türkiye'nin Pakistan'la ilişkileri uzun yıllar yakın dostluk ve kardeşlik anlayışı temelinde şekillendiğini belirten Olpak, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin tesis edilmesinin 75. yıl dönümünün kutlandığını söyledi. Olpak, "Ağustos ayında gerçekleştirdiğimiz İş ve Yatırım Forumu'nda iki ülke tarafından imzalanan Tercihli Ticaret Anlaşması, karşılıklı hassasiyet ve faydalarımızı en üst düzeyde göz önünde bulunduran bir anlaşma olması açısından önemliydi. Türk iş insanlarımız Pakistan'da yenilenebilir enerji, konut inşaası ve alt yapı alanında da önemli roller üstlenmeye hazırlar. İki ülke bankalarının iş birliğinin teşvik edilmesi, iş dünyasının önünü daha fazla açacaktır. Gümrük işlemlerinde daha hızlı bir iş birliğinin de işlerimizi  geliştireceğine inanıyoruz" dedi.

Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Şehbaz Şerif'in onurlandırmalarıyla Türkiye-Pakistan İş Konseyi Toplantısının sponsoru ise, Albayrak Holding oldu.