Avrupa Komisyonu (Komisyon) tarafından Ocak 2025'te kamuoyuyla paylaşılan Rekabetçilik Pusulası'nda, çelik ve metaller sektörüne öncelikli alanlar arasında yer verilmişti. Yine, 4 Mart 2025 tarihinde Komisyon Başkanı Von der Leyen başkanlığında çelik tedarik zincirinin tüm aşamalarından paydaşların katılımıyla bir Çelik Stratejik Diyaloğu düzenlenmiş; ardından 19 Mart 2025 tarihinde Komisyon, ticaret de dahil olmak üzere farklı politika alanlarında eylemleri özetleyen bir Çelik ve Metaller Eylem Planı'nı duyurmuştur.
Plan'da Komisyon, küresel aşırı kapasitenin neden olduğu olumsuz etkiler karşısında etkili bir koruma sağlayacak ve 30 Haziran 2026 tarihinde yasal olarak sona erecek çelik korunma önleminin yerine geçecek bir önlemi 2025 yılı üçüncü çeyreğinde teklif etme taahhüdünde bulunmuş olup, bu taahhüdü yerine getirme yolunda bir görüş çağrısı ve etki değerlendirmesi yapılmaksızın yürütülecek hedef odaklı kamu istişare sürecini 18 Temmuz 2025 itibariyle başlatmıştır.
Bu bağlamda, "Avrupa Birliği (AB) Çelik Sektörü – Aşırı Kapasitenin Ticaretle İlgili Olumsuz Etkilerini Ele Alacak Önlem" başlıklı girişim için dört haftalık bir süre içerisinde geçerli olacak kamu istişare sürecinin ayrıntılarının aktarıldığı ekte bir örneği yer alan "Girişim İçin Görüş Çağrısı (etki analizsiz)" dokümanında öne çıkan hususlar aşağıda sunulmaktadır:
- Çeliğin; AB'de nitelikli istihdam sağladığı için Avrupa imalat sisteminin belkemiği (AB çelik üreticileri doğrudan 320.000'den fazla kişiyi istihdam etmektedir) olarak inşaat, altyapı, demiryolları, otomobiller, gemiler, rüzgâr türbinleri, sanayi aletleri ve makineleri, ev aletleri ve birçok sanayi faaliyetinde kullanıldığı; AB ekonomisi ve yeşil dönüşümü için vazgeçilmez bir sanayi girdisi konumunda olduğu; aynı zamanda AB'nin savunma ve askeri kapasitesini artırmak açısından da stratejik öneme sahip olduğu,
- Kritik ve stratejik sanayi sektörlerinde tedarik zincirleri boyunca yoğunlaşan sistematik, devlet destekli aşırı yatırımlar ve sübvansiyonlarla körüklenen küresel aşırı kapasitenin, Avrupa sanayilerinin kârlılığını ve rekabet gücünü ciddi şekilde tehdit ettiği,
- Nitekim üçüncü ülkelerdeki yapısal aşırı kapasitenin, Avrupa üreticileri üzerindeki baskıyı artıran agresif ihracat stratejilerine dönüştüğü ve hâlihazırda eşit şartlarda olmayan rekabet ortamını daha da kötüleştirdiği,
- AB'nin, kapasitenin azaldığı tek büyük çelik üretim bölgesi olduğu,
- AB'deki çelik talebinin de düşük seviyede seyretmeye devam ettiği ve AB sanayisinin, küresel aşırı kapasiteden kaynaklanan daha düşük fiyatlarla kalıcı ithalat baskısı ve ihracatında önemli bir düşüş ile yüzleşmekte olduğu,
- İlaveten; Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) 12 Mart 2025 tarihinde çelik ve alüminyum ithalatına %25 oranında gümrük vergileri uygulamaya başlaması (3 Haziran 2025 tarihinde %50'ye çıkarılmıştır) ile ABD pazarına erişimin sınırlanmasının, yalnızca AB üreticilerini olumsuz etkilemekle kalmayıp aynı zamanda halihazırda mevcut olan ticaret sapması baskısını daha da artıracağı,
- Dolayısıyla AB çelik endüstrisinin; küresel pazarda rekabet gücünü zayıflatan ve uzun vadeli sürdürülebilirliğini tehdit eden eşit şartlarda rekabet ortamının eksikliği, yüksek enerji ve üretim maliyetleri ile rekabet gücünü koruyabilmek ve üretimini karbonsuzlaştırabilmek için gereken iddialı ve maliyetli yatırımlar gibi kritik zorluklarla karşı karşıya olduğu,
- Bu bakımdan, AB sanayisini korumak amacıyla adil olmayan ticaret uygulamalarına karşı demir-çelik sektörünün en fazla ticaret savunma önlemine sahip sektör konumunda olduğu,
- Ancak bu önlemlerin, küresel aşırı kapasitenin ve bunun ticaretle ilgili etkilerinin büyüklüğü nedeniyle sorunun yalnızca sınırlı bir kısmını ele alabildiği,
- Ayrıca, ithalatta zarar doğuran artışlara karşı AB çelik ve metaller sanayisine geniş çaplı koruma sağlayan ve kota dışı ithalatlarda %25 vergi tatbik edilmesini temin eden mevcut korunma önleminin 30 Haziran 2026 tarihinde sona ereceği,
- Dolayısıyla yukarıda belirtilen zorluklar ve korunma önleminin sona ermesi ışığında; AB'nin güçlü ve sürdürülebilir bir çelik sanayisini orta-uzun vadede korumak için harekete geçmediği takdirde, sektörün varlığını sürdürmesinin ciddi risk altına gireceği,
- Söz konusu girişim ile Komisyon'un, etkili bir koruma sağlama konusunda değerlendirdiği ve çelik değer zincirinin tamamında bir etki yaratacağını öngördüğü çeşitli seçenekler ile farklı senaryoların muhtelif paydaşlar (üreticiler, işleyiciler, kullanıcılar vb.) üzerindeki etkisini dikkatle inceleyeceği,
- Öte yandan;
- Komisyon'un, Çelik ve Metaller Eylem Planı'nda yeni önleme dair teklifinin 2025 yılı üçüncü çeyreğinde hazır olacağını taahhüt etmesi,
- Bazı üye ülkeler ve çelik ve metaller sektörü paydaşlarının, Komisyon'dan teklif üzerinde çalışmaları hızlandırarak mümkün olan en kısa sürede yürürlüğe girmesini talep etmesi,
- Küresel aşırı kapasitenin Avrupa çelik sanayisi üzerine oluşturduğu risklerin, Mart 2025'ten bu yana ABD'nin çelik ithalatına uyguladığı gümrük vergileriyle daha da artması,
- Mevcut korunma önleminin 30 Haziran 2026'ya değin sağladığı korumanın, yeni piyasa müdahaleleri nedeniyle şimdiden baskı altında olması,
- Aciliyet göz önüne alındığında tam bir etki değerlendirmesi yapmanın, korunma önleminin bitişi ile çelik sektörünün etkin şekilde korunmasını sürdürecek yeni önlem arasında bir boşluk oluşması riskini ciddi şekilde artıracak olması sebeplerinden ötürü, Komisyon'un Daha İyi Mevzuat Kılavuzları ve Araç Seti (Better Regulation Guidelines and Toolkit) uyarınca, tam kapsamlı bir etki değerlendirmesinin aciliyet nedeniyle mümkün olmadığı ve bir istisna tanındığı durumlar uyarınca; teklifin arkasındaki kanıtları, farklı senaryolar ile bunların AB çelik tedarik zinciri üzerindeki etkilerini analiz eden bir ekonomik modeli içeren ve maliyet tahminleri sunan analitik bir belgenin Personel Çalışma Belgesi (Staff Working Document) formatında hazırlanacağı,
- Çelik piyasasının dinamik doğası nedeniyle uygulanacak önlemin düzenli olarak gözden geçirilmesi hususunda; bu girişimin, Komisyon'un önlemin etkisini izleyebilmesini ve bunu piyasa gelişmelerine hızlıca uyarlayabilmesini sağlayacak bir gözden geçirme mekanizmasını da içereceği,
- 2025 yılı üçüncü çeyreği sonundan önce ve hedef odaklı istişare tamamlandıktan sonra Komisyon'un fiili bir özet rapor yayımlayacağı,
- Kamu istişare sürecinin hedef kitlesi olarak AB içinde;
- Çelik üreticileri, işleyicileri, distribütörleri, hizmet merkezleri, ithalatçıları ile bunların AB düzeyindeki ilgili dernekleri
- Çelik tedarikçisi şirketler ve bunların AB düzeyindeki ilgili dernekleri
- Avrupa ve ulusal sosyal diyaloğa katılan sosyal ortaklar (sendikalar ve işveren kuruluşları) olduğu,
AB dışında ise farklı üçüncü ülkelerde çelik ihraç eden çok sayıda üreticinin belirlendiği ifade edilmektedir.
Görüş verme süresi 18 Ağustos 2025 tarihine kadar sürecek olan Görüş Çağrısı sürecine ilişkin ayrıntılı bilgilere linkten ulaşılması mümkündür.